Deride, dermisin retiküler tabakasında bulunan ve kan basıncı ile vücut ısısı regülasyonuna yardımcı olan "Glomus cisimcikleri" (Glomus body) adı verilen yapılar mevcuttur.

Bu yapılar, bahsedilen fonksiyonları yerine getirebilmek için sinir, düz kas ve damarlardan oluşan nöromiyoarteriyel bir kompleks yapıya sahiptir.

Glomus tümörleri, bu glomus cisimciklerinden kaynaklanan iyi huylu (benign) mezenkimal tümörlerdir.

 

Glomus Tümörlerinin Yapısı ve Sınıflandırılması

Glomus tümörleri, temel yapılarına ek olarak düz kastan oluşan bir kapsüle, zengin arteriyol ve venülöz anastomoz yapılara ve glomus hücreleri ile ilişkili çok sayıda sinir lifine sahiptir.

Bu tümöral lezyonlar, glomus hücreleri, vasküler yapılar ve düz kas hücreleri olmak üzere üç ana bileşenden oluşmaktadır.

Histopatolojik Sınıflandırma

Glomus tümörleri, içerdikleri bileşenlerin yoğunluğuna göre üç ana gruba ayrılır:

  1. Solid Glomus Tümörleri: Zayıf vaskülariteye ve yetersiz düz kasa sahiptir.

  2. Glomanjiyom (Glomangioma): Önemli oranda vasküler (damarsal) bileşen içerir.

  3. Glomanjiyomiyom (Glomangiomyoma): Önemli vasküler ve düz kas bileşenleri içerir.

Görülme Sıklığı ve Yerleşim

Glomus tümörleri çok nadir görülür. Vücudun her tarafında görülebilmekle birlikte, el tümörlerinin %1-2'sini oluşturmaktadırlar.

Tırnak Altı Yerleşim

  • Glomus tümörlerinin %50'si ellerde ve parmaklarda görülür.

  • Bu el lezyonlarının da %50'si parmak uçlarında ve %50'si tırnak altında yerleşim göstermektedir.

  • Tek veya birden fazla (multipl) olarak karşımıza çıkabilir.

  • Olguların %2 oranında her iki elde de (bilateral) görülebilir.

Glomus Tümörlerinin Klinik Özellikleri

Glomus tümörleri çocuklarda da görülmekle birlikte, tanı konulan yaş grubu sıklıkla 30-50 yaş dönemidir.

Boyut ve Yerleşim

  • Boyutları 1 cm'den küçüktür ve sıklıkla 1-3 mm aralığındadır.

  • Toplumda kadınlarda daha sık görülürken, en yaygın olarak tırnak altına yerleşim göstermektedir.

  • Çok küçük boyutlu olmaları ve tırnak altı yerleşim göstermeleri nedeniyle tanı zordur ve gecikebilir.

  • Tırnak altı yerleşimlerde, tırnak üzerinde mavimsi bir renk değişimi (diskromi) görülmektedir.

 

Glomus Tümörlerinin Klasik Belirtileri

Glomus tümörlerinin klasik belirtileri, tümör alanında görülen paroksismal ağrı (ani ve şiddetli nöbetler halinde), gerginlik, soğuk intoleransı ve nokta hassasiyetidir. Ancak, çok sayıda glomus tümörü olan kişilerde ağrı görülmeyebilir.

Tırnak Altı Yerleşim Belirtileri

Tırnak altı yerleşimli olgularda, tümör kendisini tırnakta şekil bozukluğu ve mavimsi renk değişikliği (diskromi) ile de gösterebilir.

Ağrı Karakteristiği ve Önemi

Tanıda bize en önemli yol gösterici, tırnakta hissedilen ağrıdır.

  • Ağrı yoğun ve pulsatil (kalp atışı gibi zonklayıcı) karakterdedir.

  • Bazen omuza kadar yayılabilir ve akşamları daha fazla artabilir.

  • Parmaklarda aşırı hassasiyet, ağrı kesicilere cevap vermeme ve soğuğa/sıcağa aşırı ağrı ile cevap verme gibi belirtiler görülmektedir.

  • Ağrının genellikle sıcaklık değişimleri ile arttığı gözlenmektedir.

Tanısal Klinik Testler

Klinik olarak tanıya yardımcı olacak birkaç test kullanılmaktadır:

  1. Love Testi (Nokta Hassasiyeti Testi): Kalem gibi ucu künt bir alet ile tümörden şüphelenilen alan üzerine baskı yapılarak lokal ağrının oluşturulması esasına dayanır.

  2. Soğuk Su Provokasyon Testi: Parmağın soğuk su içine konularak ya da buz küpü konularak yaklaşık altmış saniyelik bir süre içinde tümör çevresinde şiddetli ağrının oluşmasının sağlandığı testtir.

  3. Turnike Testi (Ağrıda Azalma): Ağrı başladığında parmağa turnike uygulanması (özellikle tansiyon ölçüm manşonu ile üzerinde basınç uygulanması) ile birlikte ağrının azalması, tanıda son derece önemlidir.

Görüntüleme Yöntemleri

Glomus tümör tanısında spesifik (kesin) bir yöntem bulunmamaktadır.

  • Röntgen ve Ultrasonografi (US) tanıda sınırlı bilgi sağlarken, en değerli tanı yöntemi Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)'dir.

Glomus Tümörlerinde Cerrahi Tedavi

Glomus tümörlerinin tek kesin tedavi yöntemi cerrahi eksizyondur (tümörün tamamen çıkarılmasıdır).

Cerrahi Prosedür

  • Anestezi: Cerrahi, genellikle parmakta sinir blokajı ile lokal anestezi altında uygulanır. Uygulamanın konforunu artırmak için, parmağa lokal anestezi yapıldıktan sonra tümörün bulunduğu alana tekrar lokal anestezi uygulanması faydalıdır.

  • Aletler ve Kontrol: Kanama kontrolü için turnike ve cerrahi alanı büyütmek amacıyla büyütmeli looplar (büyüteçli gözlükler) kullanılmaktadır.

  • Cerrahi Kesi: Cerrahi kesi, tümörün parmaktaki lokasyonuna göre (tırnak altı, parmak ucu vb.) uygun şekilde yapılmaktadır.

 

Tırnak altı lezyonlara (subungual) cerrahi olarak ulaşmada kullanılan temel yöntem şudur:

  • Tırnak plağı bütün olarak çıkarıldıktan sonra, tırnak yatağına uzunlamasına bir kesi yapılır. Bu kesi aracılığıyla tümöre ulaşılır ve tümör eksizyonu (çıkarılması) gerçekleştirilir.Açıklama

Bu yöntem, tümörün tırnak yatağına zarar vermeden, en iyi görüş açısıyla tamamen çıkarılabilmesi için tırnak yatağının açılmasını sağlar. Tırnak plağının uzunlamasına kesi ile yeniden yerine dikilmesine gerek kalmadan, sadece tırnak yatağı onarılır ve yeni tırnağın sağlıklı uzaması beklenir.

  • Tırnak altı lezyonlara ulaşmada kullanılan diğer bir yöntem, tırnağın total olarak çıkarılmasından kaçınılarak tümörün üzerinde pencere şeklinde bir alanın açılmasıdır.

Bu teknikte:

  1. Tümörün bulunduğu alanın üzerindeki tırnak plağı kısmı (pencere) kesilerek çıkarılır.

  2. Bu pencereden ulaşılan tümör, tırnak yatağına kesi yapılarak çıkarılır (eksizyon).

Bu yöntem, tırnağın büyük bir kısmını yerinde bırakarak travmayı azaltmayı ve postoperatif dönemde konforu artırmayı amaçlar.

Her iki cerrahi yöntem sırasında da tırnak yatağı ve matriks gibi hayati dokulara hasar verilmemeye çalışılmaktadır. Tırnak yatağına kesi yapıldıktan sonra, tümör yerleşim yerine göre periosteal elevatör (kemik zarı ayırıcı) kullanılarak dikkatli ve bütün olarak çıkarılmalıdır. Bu dikkatli eksizyon, tırnak yapımından sorumlu matriks dokusunun korunmasını sağlayarak, ameliyat sonrası kalıcı tırnak deformitesi riskini en aza indirir. Tümörün bütün olarak çıkarılması ise nüks (tekrarlama) riskini düşürmek için esastır.

 

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency