- Gösterim: 106593
Tırnak yatağında zengin bir kan dolaşımı bulunmaktadır. Tırnak plağında ya da derin dokulardan gelişen kanama, tırnak plağı ve çevre dokuların bütünlüğü korunmuş ise tırnak plağı altında kalmaktadır. Bu durum son derece ağrılı olabilmektedir. Hastalar genellikle ağrı ve tırnak renginde bozulma bildirirler. Distal falanksa doğrudan darbeler veya kapı girişine parmağı sıkıştırmak gibi ezilme yaralanmaları genellikle bu hasara neden olur. Biriken kan, tırnak yatağındaki basıncı artırarak şiddetli ağrıya yol açar. İlişkili yaralanmalar arasında distal falanks kırıkları, tırnak kopması veya parmak ucu kopması bulunabilir.
Kanama ilk 48 saat içerisinde fark edildiğinde, mini girişimler ile ağrı azaltılabilir ve kanama sonrası gelişebilecek tırnak distrofileri (şekil bozuklukları) önlenebilir.
Kanama tırnak yatağının dörtte birinden az bir alana yayılmışsa müdahaleye gerek yoktur. Bu durumlarda kan, tırnak plağı içerisindeki keratin proteinleri arasına geçmekte ve tırnakta renk değişimine neden olmaktadır.
Tırnak altı kanaması, tırnak plağının %25'inden az bir alanda ise müdahale edilmez. Kanama, tırnak uzama sürecinde zamanla uca gelerek atılmaktadır. Tırnak kıvrımının bozulması söz konusu olduğunda, tüm tırnak yapısı incelenmeli ve tüm parmaklar motor fonksiyon, duyu ve dolaşım açısından değerlendirilmelidir. Spesifik değerlendirmeler için;
-
Ekstansiyon Gücü Testi: Distal interfalangeal eklemin ekstansör mekanizması, orta falanksı tutarak ve harekete direnç uygulayarak ekstansiyon gücünü test ederek değerlendirilmelidir. Kontralateral (karşı) tarafa kıyasla güçte bir azalma, çekiç parmak yaralanmasına işaret eder.
-
Dolaşım Testi: Yaralanmanın distalindeki kılcal dolum değerlendirilerek dolaşım test edilmelidir.
-
Sinir Bloğu Uygulaması: Küçük çocuklar gibi bazı hastalarda, muayeneyi kolaylaştırmak ve rahatsızlığı azaltmak için dijital sinir bloğu yapılabilir.
Acil cerrahi müdahale gerektirebilecek ilişkili yaralanmaları dışlamak için kapsamlı bir nörovasküler değerlendirme şarttır.
Tırnak altı kanaması %25'ten fazla bir alanda ise, tırnak plağı üzerine enjektör iğneleri ile delikler açılarak kanın drenajı sağlanır(trepanasyon ). Daha büyük hematomlar veya altta yatan tırnak yatağı yırtığı olduğundan şüphelenilen hematomlar ise, tırnak plağının çıkarılmasını ve tırnak yatağının doğrudan onarılmasını gerektirir.
Enjektör iğneleri yerine 1-2 mm'lik punchlar, lazer ya da elektrokoter kullanılabilir.
Bu uygulamalar yapılırken tırnak yatağı dokularına dikkat edilmeli, uygulama steril koşullarda yapılmalı, sonrasında antibakteriyel pomatlar kullanılarak tırnak plağı üzerine basınç uygulanarak pansuman yapılmalıdır.
Trepanasyonun kesin bir kontrendikasyonu (uygulanmasını engelleyen durum) bulunmamaktadır. Ancak, bazı subungula hematomlarda kozmetik sonuçları optimize etmek için tırnak çekimi ve tırnak yatağı onarımını gerekmektedir. Tırnak kopması, yer değiştirmiş tırnak altında distal falanks kırıklerı ve matriksi içeren proksimal kırıklarda genellikle tırnak çekimi ve tırnak yatağı onarımı için trınak cerrahisi ve onarımı gerekmektedir.
Trepanasyon sonrası bakteriyel kontaminasyonu önlemek için hastaya parmağı ıslatmaktan kaçınması gerektiği konusunda takip talimatları verilmelidir. Hastalara, tırnak deliğinden 1-2 gün boyunca kan sızmaya devam edebileceği bildirilmelidir. Enfeksiyon belirtileri gelişirse(sıcaklık, ateş, kızarıklık ve artan şişlik) veya hematom ağrıyla birlikte tekrar birikmişse yeniden değerlendirme önerilir. Doğru teknik kullanıldığında komplikasyonlar genellikle nadir görülse de, özellikle ciddi yaralanmalar veya yetersiz drenaj sonrasında tırnak deformitesi (onikodistrofi) veya onikoliz (tırnağın tırnak yatağından ayrılması) gibi uzun vadeli sorunlar ortaya çıkabilir. Tırnak büyüme anormallikleri riskinin artması nedeniyle, özellikle tırnak yatağı onarımından sonra, olası gecikmiş komplikasyonlar konusunda hasta eğitimi çok önemlidir.