- Gösterim: 20599
Kalay, 5000 yıldır insanların hizmetinde olan bir metal. Eski çağlardan beri insanlığa birçok objede eşlik eden kalay, günümüzde ise endüstri ve kimya sanayisinde önemini koruyan elementtir.
Kalayın kimyasal sembolü “Sn”dir. Eski Yunan’da kalaya “kassiteros” adı verilmiş. Tarih öncesi ve ilk çağlarda Avrupa’da yaşayan Kelt halkının konuştuğu Keltçede “metal bar” anlamındaki “tinne” sözcüğünden İngilizce “kalay” anlamındaki “tin kelimesi türetilmiştir. Kalay sembolünü ise Latince “stannum” sözcüğünden almıştır. Bu kelimenin karşılığı, teneke eritmenin kolaylığına atıfta bulunmak için “damla” anlamındadır. Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,6’dır. Periyodik cetvelin 4-A grubunda zayıf metaller arasında yer alır.
Gümüş beyaz renginde bir metaldir. Sünek ve yumuşak bir metaldir, tel ve levha haline getirilebilir, geri dönüştürülebilir. Hava ile temasında kolay oksitlenmez. Amfoter yapıdadır; yani oksit ve hidroksitleri, asidik ve bazik karakterleri bir arada taşıyan bir elementtir. Altın, gümüş, nikel ve bakır sıvı kalayda iyi çözünür. Kalay, yerkabuğunun yüzde 0,001’ini oluşturur. Kalayın en önemli ve ekonomik minerali kassiterittir (SnO2). “Kalay taşı” adı da verilen bu mineralin rengi kahverengi ve siyah olabilir.
Kullanım alanları
Üretilen kalayın yaklaşık yüzde 40’ı çelik levhaların kaplanmasında kullanılır.
Kalayın geçmişten bu yana en çok kullanıldığı alan da kutu, teneke ve kavanozlardır.
Evlerde kullanılan metalik süs eşyaları ve çeşitli objelerde de kalay kullanılabilmektedir.
Kolay oksitlenmeyen ve korozyondan koruyucu özelliği olan kalayın mutfaklarda kullanılan ve yıpranan bakır kapların, tencerelerin yüzeyinin kaplanması için kullanılır.
Lehimler de kalay içerir. Kurşunlu kalaya genel olarak “lehim” adı verilir. Halk arasındaki adı “teneke kaynağı”dır.
Kalay, bronz alaşımlarında korozyonu önler, bakırın da mekanik özelliklerini iyileştirir.
Ayrıca süper iletken mıknatısların yapımında da niyobyum-kalay alaşımı kullanılır.
Kalay florür, diş macunlarında kullanılan aktif bir bileşendir.
Bakır, antimon, bizmut, kadmiyum ve gümüş gibi metallerle alaşımlarına sertlik kazandırır.
Küçük bir bilgi; oscar ödülü olarak verilen heykelcikler, yüzde 92 oranında kalay içerir. Yüzde 8’lik bölümü de bakır ve antimondur. Yani bilinenin aksine altın değil, sadece altın kaplamadır.
Kalay İnsan Sağlığı ve Deri
Kalay göreceli olarak toksik olmayan bir element olarak bilinmektedir. Kalayın vücuda alınması sıklıla besinler ile olmakta ancak sindirim sisteminden emilimi oldukça düşüktür.
Besinler içerisinde sebzelerde 0.3 ppm etlerde 3 ppm seviyesinde bulunmakta. Ancak konservelerde kalay içeriği ile bu oran yüz ppm lere çıkmaktadır.
Son yıllarda kalayın vücuttaki yüksek oranlarının toksik olabileceği ve reaksiyonlarar yol açabileceği gösterilmiştir. Hipokalsemi, hemoglobin metabolizması ve sentezinde düzensizlikler yapabilmekte. Bunu dermir ve bakır zerinde yapmakta. Kalay vücutta yükseldiğinde anemi gelişebilmektedir.
Kalayın organik fromlarının tehlikeli toksik özellikleri bilinmekte. Bunlar hücre içerisinde enerji metabolizmasını inhibe etmekte. Timus hücrelerine etkileri ile immunotoksiktirler.
Tributil kalay (TBT) steroid hormonların metabolimazsını etkilemekte(androjen ve östrojen). testesteron seviyesini arttırmakta. TBT teknelerde gemi alatının korunması in boyalarda kulanılmakta.
Kalayın inorganik tuz fromları deride reaksiyon yapmadığı gibi deriden emilimi son derece düşüktür. Buna karşın organik kalay deriden emilmekte deride iritasyon ve alerjye neden olabilmektedir.
TBT bazı deri hastalıklarında(stafilokok enfeksiyonlar, akne vb) tedavide topikal olarak kullanılmaktadır.
Kalay alerjisi nadir görülmektedir.
Ancak TBT bağlı deride egzama uzun süreli temaslarda ortaya çıkabilmektedir.