- Gösterim: 6379
Akne hastasında istenilecek tetkikler, hastanın cinsiyeti, yaşı ve klinik bulguları ile değişkenlik gösterir.
Akne gelişimi ve nedenlerinde hormonsal etkiler oldukça karmaşıktır. Hem seks hormonları hem de metabolik hormonlar akne gelişiminde ve şiddetinde rol oynarlar. Akneli hastalarda varsa endokrinopatilerin teşhisi oldukça önemlidir. Ancak her akneli hastayı hormonsal düzensizlik olarak görmek yerine, aşağıda sıralanan klinik özelliklerde endokrinopatiler düşünülmelidir:
-
Özellikle daha önce akne öyküsü olmadan ani başlangıçlı aknelerde.
-
İleri yaşlarda (özellikle ) başlayan aknelerde.
-
Konvansiyonel tedavilere dirençli aknelerde.
-
Kadınlarda hirsutizm (aşırı tüylenme) varlığı. (daha detaylı bilgi için...)
-
Menstrüel düzensizlik.
-
Hiperinsülinemi.
-
Polikistik Over Sendromu (PKOS): Kadındaki hiperandrojenizm nedenlerinin 'ını oluşturur. (daha detaylı bilgi için...)
-
Kuşingoid yüz, gövde ağırlıklı obezite, artmış libido, akantozis nigrikans, ses kalınlaşması, insülin direnci ve pattern saç dökülmesi ile birlikte hiperandrojenizm bulguları.
-
Çocukluk dönemi aknelerinde ve buna eşlik eden çocuklarda erken başlayan vücut kokusu, aksiller ve pubik kıllanma, artmış büyüme hızı ve genital alanda olgunlaşma olması.
-
Akne lezyonlarının yüzün alt bölümlerinde (çene hizasında) yoğunlaşması.
Akne Hastasında Endokrinopati Kuşkusunda İstenen Tetkikler
Akne hastasında endokrinopati kuşkusu varsa, öncelikle androjen fazlalığının kökeni olabilecek hastalıklar, örneğin Polikistik Over Sendromu (PKOS), adrenal tümör, konjenital adrenal hiperplazi ve over tümörü araştırılmalıdır.
Başlangıç Kan Analizleri
Endokrinopati kuşkusuyla başlangıçta istenecek kan analizleri şunlardır:
-
(Dehidroepiandrosteron Sülfat)
-
Total ve Serbest Testosteron
-
Luteinizan Hormon ()
-
Folikül Stimülan Hormon ()
-
oranı
Hormonların Akne İlişkisi ve Kökeni
-
Androjenler [testosteron, dihidrotestosteron (), dehidroepiandrosteron sülfat ()] deride sebum üretimini en çok etkileyen hormonlardır. Bunlar arasında sadece testosteron ve düzeylerinin akne şiddeti ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.
-
androjenlerin adrenal kaynaklı olanları için; ve over kaynaklı olanlar için; testosteron ise adrenal bez ve over kaynaklı olanlar için daha spesifiktir.
-
Serbest testosteron ölçümü, androjen fazlalığının daha kesin belirtecidir. Total testosteron, belirgin hiperandrojenizm bulgularına rağmen normal kalabilmektedir.
-
Bazı durumlarda normal testosteron ve serbest testosteron düzeylerine rağmen hiperandrojenizm bulgularının görülmesi, pilosebase birimdeki androjen reseptörlerinin artmış duyarlılığına ve enzim aktivitesinin yükselmesi sonucunda üretiminin artışına bağlanmaktadır.
İleri İncelemeler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
-
Daha ileri incelemeler için adrenokortikotropik hormon () stimülasyon veya deksametazon süpresyon testi yapılabilir.
-
Over kaynaklı androjenler iki teste de yanıtsızken; adrenal kaynaklı olanlar stimülasyon sonrası artar ve Deksametazon Süpresyon testine yanıt olarak azalır.
-
-
Yanıltıcı sonuçları önlemek için, testleri yapmadan önce doğum kontrol hapları (oral kontraseptifler) kullanılıyor ise bunların gerekir.
Akne Hastasında İstenen Diğer Tetkikler ve İncelemeler
Metabolik ve Hormonal Tetkikler
-
Metabolik sendrom açısından risk grubunda olanlarda ve obez hastalarda serum glukoz ve insülin düzeylerini incelemek gerekir.
Mikrobiyolojik İnceleme
-
Akne gelişiminden sorumlu C.\ \text{acnes} (eski adıyla *) bakterileri için spesifik, standart olmayan kültürler yapılması rutin kültürü engellemektedir. Günümüzde aknede mikrobiyolojik inceleme gereksizdir.
-
Akneli hastalarda mikrobiyolojik örneklemenin yararlı olduğu başlıca durum gram-negatif folikülit kuşkusu olduğudur.
-
Klasik akne tedavisine yanıt vermeyen ve daha çok gövde tutulumlu lezyonlar ile seyreden olgularda pitirosporum foliküliti akla gelmelidir.
-
Özellikle akut lezyonlarda stafilokoksik kutanöz enfeksiyonlar ayırıcı tanıda akla gelmeli ve kültür alınmalıdır.
D Vitamini Düzeyleri
-
Akneli hastalarda D vitamini düzeyleri bugüne kadar yapılan çalışmalarda çok tartışılmış ve maalesef tutarlılık gösterilememiştir. D vitamini düzeylerinin akne hastalarında rutin olarak bakılması için yeterli kanıt bulunmamaktadır.
Histopatolojik İnceleme (Biyopsi)
-
Akne tanısında histopatolojik inceleme genellikle gerekmemektedir. Tanı zorluğu yaşanan hastalarda ayırıcı tanıyı gerçekleştirmek için nadiren biyopsi yapılabilir.