- Gösterim: 5669
Cilt temizleyicilerinin tarihi, MÖ 2500'lerde Sümerlere kadar uzanır. O dönemde, yanmış odun kömürü külü ve hayvansal yağların karışımından oluşan bir temizleyici kullanılıyordu. Mısırlılar hayvan ve sebze yağlarını alkali tuzlarla karıştırarak sabun benzeri maddeler elde ederken, Keltler hayvansal yağlar ve bitki küllerinden ürettikleri maddeye "Saipo" adını verdi. Türkler ise sabun yerine bitkisel saponinli maddeler ve kül kullanırdı. Günümüzde kullandığımız beyaz sabun ise 1878'de Harley Procter ve James Gamble tarafından geliştirilmiştir.
Günümüzde pek çok farklı form ve içerikte temizleyici bulunmasına rağmen, hepsine "sabun" demek doğru değildir. Sabun, aslında yağların bir alkali ile birleşmesinden oluşan deterjan özellikli yağ asidi tuzlarının genel adıdır.
Sabun Çeşitleri ve pH Değerleri
Günümüzde cilt temizleyicileri, içerik ve pH değerlerine göre farklı gruplara ayrılır:
-
Geleneksel ve Ev Yapımı Sabunlar: Hayvansal yağlar ve alkali (kül gibi) kullanılarak yapılır. pH'ı 9-10 civarında olduğu için güçlü yağ çözücülerdir ancak cildin fizyolojik pH'ı (5-6) ile uyumlu değildir, bu da cildi tahriş edebilir.
-
Modern Sabunlar: Bitkisel yağlardan elde edilir. pH'ı yine 9-10 civarında ve cilt için tahriş edici olabilir.
-
Sentetik Sabunlar (SINDET): Sodyum lauril sülfat ve sodyum kokoil izetiyonat gibi sentetik maddelerden üretilir. pH'ı 5.5-7 arasında, yani cildin pH'ına daha yakındır ve daha az tahriş eder.
-
Kombine Sabunlar (COMBAR): Modern ve sentetik sabunların karışımıdır. pH'ı 7'dir ve genellikle antibakteriyel sabunlar bu formdadır.
Cilt Temizliğinin Önemi ve Temizleyicilerin Mekanizması
Cilt temizleyicilerinin temel amacı, makyaj kalıntıları, çevresel kirler, aşırı sebum, ter ve ölü cilt hücrelerini ciltten uzaklaştırmaktır. Temiz bir cilt, sonrasında uygulanan bakım ürünlerinin ve ilaçların daha etkili olmasını sağlar. Ayrıca, temizlenmeyen ciltte gözenekler tıkanır, komedonlar oluşur ve tahriş meydana gelebilir.
Temizleyiciler, cildin doğal bariyerini bozmadan hijyen sağlamalıdır. Bu süreç, su ve temizleyici ürünün oluşturduğu "miseller" adı verilen yapılarla gerçekleşir. Miseller, içeride yağ seven (lipofilik) ve dışarıda su seven (hidrofilik) yapılara sahiptir. Bu yapılar, cilt yüzeyindeki kir ve yağı hapsederek durulama sırasında ciltten uzaklaştırır. Ancak, miseller cildin doğal lipidlerine de zarar verebilir. Bu durum, ciltte kurumaya, mat ve pürüzlü bir görünüme neden olabilir.
Cilt temizleyicilerinin cilde ne kadar hasar verdiği, içeriklerindeki karboksil grubunun yoğunluğuyla ilgilidir (daha fazla proteine bağlanma özelliği). Temizleyicide uzun ve yoğun karboksil grubu olması, güçlü bir temizleyici olduğu anlamına gelir ancak bu aynı zamanda cilde daha fazla zarar verebilir.
Temizleyicilerin pH'ı da önemlidir. Klasik sabunlar pH 10-11 gibi alkali iken, sentetik temizleyiciler pH 5-7 arasında, yani nötrdür.
Cilt temizleyicilerdeki etkili ajanlar deterjanlar veya emülsiyonlardır.
Deterjanlar
Deterjanlar, yüzey aktif maddeler veya sülfaktanlar olarak bilinen kimyasal maddelerdir. Ürünün cilt yüzeyine yayılmasını kolaylaştırarak yüzey gerilimini azaltırlar.
Sodyum lauril sülfat gibi deterjanlar, ciltte köpürerek temizlik sağlar. Bu köpürme, yüzey gerilimini düşürür ve kir ile sebumun ciltten kolayca uzaklaşmasını sağlar. Ancak, deterjanlar çok güçlü olduğunda, temizleme sırasında cildin doğal yağlarını aşırı derecede temizleyebilir ve koruyucu bariyerine zarar verebilir.
Bu olumsuz etkileri azaltmak için, kuru ve hassas ciltlere yönelik temizleme ürünlerine genellikle yağ asitleri, petrol kaynaklı yağlar veya balmumu gibi maddeler eklenir. Bu içerikler, tahrişi azaltırken cildin nemlenmesine de yardımcı olur. Sülfaktanlar, temizleyici ürünlerin yanı sıra, kremlerin kayganlığını ve cilde yapışma özelliğini artırmak için de kullanılır.
Emülsiyon Temizleyiciler
Fiziksel olarak süt formunda olan emülsiyon temizleyiciler, su-yağ veya yağ-su karışımları şeklinde hazırlanır. Bu ürünler, içerdiği yağlar sayesinde cildin yüzeyindeki makyajı ve hücre kalıntılarını temizlemek için kaygan bir yüzey oluşturur.
Bu temizleyicilerin tek dezavantajı, kullanım sonrasında ciltte hafif yağlı bir his bırakmalarıdır. Bu nedenle, emülsiyon temizleyici kullandıktan sonra genellikle bir tonik kullanılması önerilir.
Emülsiyonların stabil kalması için formüllerine emülgatör adı verilen maddeler eklenir. Gliserol stearat, butil stearat, polietilen glikol ve balmumu, yaygın olarak kullanılan emülgatörlerden sadece birkaçıdır.
Bar Formunda Temizleyiciler
Günümüzde en sık kullanılan temizleyici formu, bar sabunlardır. İçeriklerine göre çok farklı çeşitleri bulunur:
-
Çok Yağlı (Superfatted) Bar: İçeriğindeki yağ oranı %10'un üzerindedir.
-
Kastilya Bar: Zeytinyağı içeren temizleyicidir.
-
Deodorant/Antibakteriyel Bar: Ter ve vücut kokusunu azaltmak için antibakteriyel maddeler içerir.
-
French Milled (Fransız Öğütülmüş) Bar: Düşük pH'lı bir sabundur.
-
Floating Bar: İçerisine hava katılarak üretilen bir sabun çeşididir.
-
Yulaf Ezmeli Bar: İçeriğindeki yulaf ezmesi sayesinde eksfoliasyon (cildi arındırma) sağlar.
-
Akne Bar: Akne tedavisinde temizleyici olarak kullanılan ve sülfür, salisilik asit veya benzoil peroksit içeren sabunlardır.
-
Yüz Barları ve Banyo Barları: Boyutları kullanım alanına göre değişen sabunlardır.
-
Bitkisel İçerikli Bar: Aloe vera, lavanta ve defne gibi bitkisel içerikler barındırır.
-
Vitamin E, Kakao Yağı, Fındık/Meyve Yağları İçeren Barlar: Bu maddelerle zenginleştirilmiş sabunlardır.
-
Şeffaf/Gliserin İçeren Barlar: Genellikle şeffaf görünümlüdür ve gliserin içerir.
-
Abrasive (Aşındırıcı) Barlar: İçerdikleri sünger taşı tozları gibi maddelerle cildi temizlerken aşındırma (abrazyon) yapar.
-
Eksfoliatif Barlar: Fındık kabuğu tozu veya kurutulmuş meyve tozları gibi içeriklerle eksfoliasyon sağlar.
-
Sabunsuz Barlar (Syndet): Sentetik deterjanlar içeren bu ürünler, geleneksel sabun içermez.
-
Kil Bar: Kil içeren sabunlardır.
-
Shea Yağı Bar: Shea yağı ile zenginleştirilmiş sabunlardır.
Bar Temizleyicilerin Kimyasal Yapısı ve Cilde Etkileri
Temizleyici barların içeriğinde temel olarak iki tür sülfaktan bulunur: Sabunlarda alkil karboksilat, sentetik sabunlarda (syndet) ise açil izetiyonat. Her ikisi de anyonik sülfaktandır ve bu nedenle cildin en dış katmanı olan stratum korneum'a zarar verebilir. Bu olumsuz etki, alkil karboksilatlarda daha fazladır. Açil izetiyonat ise stearik asitle birleştirilerek temizleme sırasında cilt yüzeyinde nemlendirici bir etki bırakır. Dove (Unilever) ürünlerinin nemlendirici etkisi buradan gelir.
Dermatologların en çok tercih ettiği bar temizleyiciler ise genellikle gliserinli ve antibakteriyel/deodorant olanlardır.
-
Gliserinli Barlar: Sodyum palmitat ve gliserin içerir, şeffaf bir görünüme sahiptir. pH'ları 8-9 civarındadır. Neutrogena barları bu gruba iyi bir örnektir.
-
Antibakteriyel Barlar: Genellikle triklosan içerir ve gram-negatif bakterilere karşı etkilidir.
-
Deodorant Barlar: Benzalkonyum klorür içeren bu ürünler, bakterileri yok ederek vücut kokusunu önler ancak kullanımıyla ilgili tartışmalar devam etmektedir.
Tüm bar temizleyicilerde temizleme sırasında ciltte kuruluk ve tahriş gelişebilir. Bu durum, özellikle anyonik sülfaktanlarda daha belirgindir. Non-anyonik sülfaktanlar ise daha tahriş edicidir. Bu nedenle, bar temizleyici kullandıktan sonra cildin çok iyi durulanması ve ürünün cilt yüzeyinde fazla kalmamasına dikkat edilmesi önemlidir. Özellikle nemlendirici içerikli barlar, ciltte uzun süre kaldığında tahrişe neden olabilir.
Sıvı Temizleyiciler
Sıvı temizleyicilerin içeriği bar sabunlarla benzerdir; ancak fiziksel formları farklıdır. Kullanım kolaylığı nedeniyle özellikle duşta vücut temizliğinde daha sık tercih edilir.
Bu ürünlere eklenen lipofilik nemlendiriciler (petrolatum, bitkisel yağlar, shea yağı gibi) sayesinde temizlik sonrası cildin nemlenmesi sağlanır. Temizleyici, yeterli miktarda ürün ve az suyla cilde uygulanıp ardından bol suyla durulandığında, nemlendirici içerikler cilt üzerinde ince bir tabaka oluşturur.
El Temizleyicileri ve Dezenfektanlar
El temizleyicileri ve dezenfektanlar, su olmadan ellerin dezenfeksiyonu için kullanılır; ancak kirleri temizlemezler. Bu ürünler genellikle alkol veya kuaterner amonyum bileşikleri içerir.
-
Alkol Bazlı Ürünler: En sık kullanılan alkol türü, gram-pozitif ve gram-negatif bakterilere karşı etkili olan etanol'dur.
-
Kuaterner Amonyum Bileşikleri: Benzalkonyum klorür veya benzethonyum klorür gibi maddeler, bazı gram-pozitif ve gram-negatif bakteriler üzerinde bakteriyostatik (çoğalmasını engelleyici) ve fungostatik (mantar çoğalmasını engelleyici) etki gösterir.
Bu dezenfektanlar, Staphylococcus aureus, anthrax ve Clostridium difficile gibi bazı bakteri türlerine karşı etkisizdir. Ayrıca, ciltte tahrişe ve dermatite (egzama) neden olabilecekleri de unutulmamalıdır.
Farklı Formlardaki Cilt Temizleyicileri
Krem Formunda Temizleyiciler
Bu temizleyiciler genellikle kuru ve/veya olgun ciltlerde tercih edilir ve aynı zamanda cilt bakımına da yardımcı olurlar. Normal emülsiyonlar "yağ içinde su" formundayken, kremler "su içinde yağ" formundadır. Makyaj ürünlerinin taşıyıcı sistemi ve pigmentleri, bu yağlı temizleyicilerle daha kolay çıkar.
Yüz ve boyun bölgesine parmak uçları ya da pamuklarla dairesel hareketlerle kolayca yayılırlar. Krem formundaki bu ürünler, ciltle temas ettiğinde vücut ısısıyla sıvılaşarak uygulamayı kolaylaştırır.
Temizleme Yağları
"Yağ içinde su" emülsiyonu olan bu temizleyiciler, suya dayanıklı kozmetik ürünleri ve güneş koruyucuları çıkarmak için kullanılır, çünkü bunlar normal su bazlı temizleyicilerle zor çıkar. Ürün, pedler yardımıyla tüm yüze yayılır, hafif dairesel masajlar yapılır ve suyla durulanır. Sonrasında bir temizleme sütü kullanılması önerilir. İçeriklerinde mineral yağlar, jojoba yağı ve zeytinyağı bulunabilir. Zeytinyağı komedojenik (akneye neden olabilecek) olabildiği için, sonrasında başka bir temizleyici ürünle yüzün yıkanması ve suyla durulanması önemlidir.
Cold Krem Temizleyiciler
Makyaj temizlemek amacıyla eskiden beri kullanılan bir temizleyicidir. Yapısında su, balmumu ve mineral yağlar bulunur. Deterjan etkisi için boraks eklenir. Cold krem, parmak uçlarına alınarak yüze uygulanır, pamuk pedlerle silinir ve sonrasında suyla durulanır. Kuru ve hassas ciltler için iyi bir seçenektir.
Süt Formunda Temizleyiciler
En sık kullanılan temizleyici formlarından biridir. "Su içinde yağ" emülsiyonlarıdır. Yağ içerikleri farklılık gösterebilir ancak kremlere göre daha fazla su içerirler. Genellikle daha az deterjan bulundururlar ve hafif yağlar (zeytinyağı, ayçiçeği yağı, jojoba yağı, susam yağı vb.) içerirler.
Hafif makyaj veya makyajsız cilt temizliğinde tercih edilirler. İçerdikleri deterjanlarla yağlı veya seboreik ciltlerin temizliğinde ve gözeneklerin açılmasında da kullanılabilirler. İçeriklerine nemlendiriciler katılarak kuru ciltleri nemlendirmek amacıyla da kullanılırlar. Az veya hiç makyaj yapmayan yetişkinler, cildin daha yumuşak hissedilmesi nedeniyle bu ürünleri tercih edebilirken, genç ciltlerde kolay uygulanması ve daha az yağlı bir his bırakması nedeniyle sıkça kullanılır. Bu temizleyiciler cilde doğrudan parmak uçlarıyla ya da pamuk tamponlarla yumuşak, dairesel hareketlerle uygulanır ve göz çevresinde de rahatlıkla kullanılabilir.
Losyon Formunda Temizleyiciler
Genellikle su içinde deterjanlar şeklinde olan bu ürünler, antibakteriyel ajan içerikleriyle özellikle yağlı ve komedojenik ciltlerde tercih edilir. Makyaj çıkarmak için uygun değildirler ve genç ciltler tarafından daha sık kullanılır. Cilde canlılık ve ferahlık hissi verirler.
Yağlı Temizleme Balmları
Cold krem temizleyicilere benzeyen bu ürünlerin en önemli farkı, içeriğindeki petrolatum jelin ciltle temas ettiğinde (vücut ısısıyla) sıvı forma geçmesidir. Genellikle suya dayanıklı kozmetik ürünleri ve güneş koruyucuları çıkarmak için kullanılırlar. Yoğun balmumları (mineral yağ, ayçiçeği ve zeytinyağı, hindistan cevizi yağı vb.) veya shea (Butyrospermum Parkii) yağı içerirler. Parmak uçlarıyla alınan ürün tüm yüze masajla uygulanır, ardından suyla durulanır.
Miseller (Micellar) Temizleyiciler ve Temizleme Suları
İçeriğinde su ve çok az miktarda sülfaktan bulunan, son derece seyreltik ürünlerdir. Su içinde dağılmış misel yapıları, cildin temizliğini sağlar. Sık kullanılan sülfaktanlardan biri "setrimonyum bromür"dür. Pamuk pedlerle yüze sürülerek uygulanır ve suyla durulanır. Özellikle suda çözünebilen kozmetik ürünlerin çıkarılmasında kullanılır ve kuru ve hassas ciltler için idealdir.
Köpürmeyen Temizleyiciler
Hassas ve egzamalı ciltlerde dermatologlar tarafından daha fazla tercih edilen temizleyicilerdir (Örneğin, Cetaphil ve CeraVe temizleyiciler). İçeriklerinde su, gliserin, setil alkol, stearil alkol, sodyum lauril sülfat ve propilen glikol bulunur. Sodyum lauril sülfat sülfaktan, gliserin, setil ve stearil alkol ise nemlendirici olarak görev yapar. Kuru veya hafif ıslatılmış cilde pamuk pedlerle uygulanır.
Sabun İçermeyen Temizleyiciler
Bu ürünler, aslında sabun içermeyen deterjan içerikli krem formundaki temizleyicilerin sıvı, yarı sıvı veya katı (bar) formlarıdır. Sabunun olumsuzlukları olmadan temizleme hissi verirler ve sabunlara göre daha orta düzeyde temizleyicidirler. Sabunların alkali yapısıyla verdikleri gerginlik hissine rağmen, bu ürünler yüzey yağlarını temizler ve cilt pH dengesini korur. Başka bir ürünle makyaj çıkarıldıktan sonra son temizlik için kullanılabilir ve çok iyi durulanmalıdır. Yüz temizliğinin yeterli olmadığını düşünen, yağlı ve akneli ciltlere sahip hastalar tarafından tercih edilebilir.
Son yıllarda, cilt mikrobiyotası tartışmalarıyla birlikte, kişiye özel prebiyotik ve probiyotik içeren temizleyicilerin üretimi ön plana çıkmıştır. Temizleyicilerin yan etkilerini azaltmak için içeriklerine seramidler, hyaluronik asit ve yağ asitleri eklenmeye başlanmıştır. Ayrıca, sülfaktanların hidrofobik modifiye polimer (HMP) yapısıyla birleştirilmesiyle yeni temizleyiciler geliştirilmektedir.