Klasik liposakşın yöntemiyle yağ dokusu, minimum hasar ile alınmaktadır. Alınan bu dokuda, saf yağ dokusunun elde edilebilmesi için tümesent anestezi içeriği gibi yapılar ayrılmaktadır. Yağ dokusunun hidrasyonu bu aşamada büyük önem taşır. Ayrıca, bu dokuda bulunan kan, yağ asitleri ve dökülen hücrelerin varlığı da önemlidir; zira bunlar, yağ enjeksiyonunun yapıldığı bölgede inflamasyona neden olabilir. Bu nedenle, liposakşınla elde edilen materyal üzerinde santrifüj veya filtrasyon işlemleri uygulanmaktadır.

Santrifüj, en yaygın kullanılan yöntemdir; ancak son çalışmalarda gerekli olmadığı ve kullanılmadığı görülmüştür. Bunun nedeni, yağ dokusunun hava ile teması sonucu hücrelerin yaklaşık %50'sinin öldüğünün bilinmesidir. Ayrıca, bu işlemler alınan dokunun steril koşullarını da bozabilmektedir.

Yer çekimi ile bekletme yöntemi, santrifüj yerine önerilmiştir; ancak bu yöntemin de inflamatuar hücrelerin ayrılmasında yeterli olmadığı gözlemlenmiştir. Elde edilen yağ dokusu, aşağıdaki resimde gösterildiği gibi, yüzün hedeflenen anatomik alanlarına özel kanüllerle uygulanmaktadır. Bu yöntemle yüz bölgesine 20-200 ml yağ enjeksiyonu transferi yapılabilmektedir.