Boyunda yaşlanma süreci ve yapısal problemlere bağlı gelişen estetik sorunlarda cerrahi ve cerrahi olmayan gençleştirme ile yeniden şekillendirme yöntemleri kullanılmaktadır. Bu makalede cerrahi olmayan uygulamalar özetlenmeye çalışılacaktır.

Cildin hasarlanması sonrası iyileşmesi, hasarın onarımı cildin yapısında bulunan deri ekleri olan kıl, yağ ve ter bezlerinin hücre yoğunluğuna ve fibroblastlara bağlıdır. Boyun cildine bakıldığında, boyunda deri eklerinin yüze göre daha az olduğunu ve boynun anatomik alanlarına göre değişimler gösterdiğini görmekteyiz. Çalışmalarda boyun derisinin üst, orta ve alt olarak bölümlerle değerlendirilmesi ve uygulamaların buna göre yapılması gerektiği gösterilmiştir. Deri ekleri boynun üst, orta ve alt bölümlerinde sırasıyla 115 mm, 75 mm ve 70 mm derinliktedir. Bu nedenle, özellikle boyun derisine hasar veren ablatif lazer uygulamalarında bu derinlikler göz önüne alınmalıdır. Boyunda en üstteki ilk enlemesine çizgi üstünde kalan alan üst boyun bölgesidir. Bu alanda yüzde uygulanan lazer parametreleri geçerlidir. Boyun orta ve alt bölümlerine ise üst boyunda seçilen lazer parametrelerinin %40 daha azı seçilmelidir. Boyunda uygun lazer parametreleri seçilmediğinde yara iyileşme süreci uzamakta ve sonrasında komplikasyon gelişebilmektedir.
 
Lazer boyun uygulamaları öncesi hastanın yüz ve boyun bölgesinin birlikte değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bunun için ilk olarak boyun derisinin elastikiyeti, laksisitesi ve deri altı, platysma üstü yağ dokusu değerlendirilmektedir. Bu amaçla çene altındaki dokular muayene edilerek deri, deri altı yağ dokusu ve submandibular tükrük bezleri değerlendirilmektedir. Labiomandibular sulkus ve jowl'ın varlığı ve şiddeti gözlenmektedir. Ayrıca istirahat boyun konumu ve platysmal kasın aktivitesi ile ön ve yan bandların oluşumuna da bakılmaktadır. 

Boyunda lazer uygulamaları tanımlanan problem/problemlere göre seçilerek planlanmalıdır.  

Boyunda renk düzensizlikleri, diskromi ve lekeler

Boyunda çene altı, doğal olarak güneşten korunduğu için fotoyaşlanma sürecinde renk düzensizliklerinin gelişmediği alandır. Bu alan, boyundaki renk düzensizliklerinin değerlendirilmesi için referans olabilir. Ayrıca, yüz ve dekolte alanları boyun ile birlikte değerlendirilmelidir. Lazer uygulamaları bölgesel kullanılırken, komşu alanlar ile bir bütün olarak ele alınmalıdır. Uygulamalar sonrasında, komşu alanlar ile geçiş alanları - demarkasyon hattı oluşmamasına dikkat edilmelidir. Boyunda renk düzensizliklerinde güneşin nerdfe ise tek neden olması nedeni ile güneşten uygulama öncesi ve sonrası korunmalıdır. 

Boyunda solar lentigo, yaygın diskromia ve melasma 

• Kimyasal peeling
• Retinoik asitler %0.05 – %0.1 ya da tazaroten %0.025 – %0.1, tek başına ya da hidrokinonlarla birlikte %4, %6 ya da %8 kullanılabilir. Bu kombinasyonlarla kojik asit ve hidrokortizon birlikte kullanılabilmektedir.
• Lazer uygulamaları; sıklıkla 500-800 nm dalga boyları kullanılmaktadır. 532 nm Potasyum titanyl fosfat (KTP) lazer, 695 nm Q-switched Ruby lazer, 755 nm long-pulsed ya da Q-switched Alexandrite lazer ve 1064 nm Long Pulse Nd:YAG lazerler kullanılmaktadır. Pulsed dye lazerin 585 nm diskromide de kullanımı söz konusudur. IPL sistemleri açık tenlilerde 515 nm – 580 nm, koyu tenlilerde 590 nm - 640 nm kullanılmaktadır. 3-4 hafta ara ile 3-5 seans uygulanmaktadır.

Boyunda diskromi ile birlikte yaşlanma süreci belirtileri eşlik ediyorsa, Fraksiyonel CO2 + RF kullanımı ile çok güzel sonuçlar alınmaktadır. Fraksiyonel CO2 + RF, deri yüzeyinde mikro ablasyon alanları oluşturmakta ve 3-7 günde cildin yenilenmesi ile bunlar iyileşmektedir. Dermiste yeniden yapılanma ile deri gençleşmektedir. Lazer ile birlikte radyofrekans (RF) kullanımı, özellikle cilt gençleştirme etkisini artırmaktadır. 

Boyunda istenmeyen damarsal yapılar

Boyun bölgesinde özellikle güneş hasarı ile gelişen damarsal yapıların artışında IPL sistemleri etkilidir. Ancak boyunda derin yerleşimli damarsal yapılar için Long Pulse Nd:YAG lazer kullanılmalıdır. Özellikle boyun yan kısımlarına yerleşen “Poikiloderma of Civatte” gibi derin damarsal yapı artışlarında Nd:YAG lazer oldukça etkilidir.

Boyunda epidermal yapılar; seboreik keratozis, aktinik keratozis ve skin tagler

Epidermal tümörler ve yapılar ablatif uygulamalar ile alınabilmektedir. 

• Elektrokoter
• Kriyotedavi
• Erbium ve CO2 lazer
• Cerrahi eksizyon uygulamaları kullanılmaktadır. 

Boyun Derisinin Gençleştirilmesi Uygulamaları

Cerrahi olmadan noninvazif yada mini invazif uygulamalar 

• Fraksiyonel CO2 Lazer
• Radyofrekans(RF)
• HIUS - high-intensity focused ultrasound (HIFU)
• Botulinum toksin uygulamaları;
  • Boyunda platysmal bandlarda ve yatay çizgilenmede botulinum toksin uygulamaları yapılmaktadır. Botulinum toksin uygulamasından 1-3 gün içerisinde sonuçlar ortaya çıkmakta ve 6-12 ay etkinliği devam etmektedir. Uygulamaya bağlı olarak hastalarda boyun güçsüzlüğü ve yutma güçlükleri ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle uygulamalar dikkatli yapılmalı, yeterli dozlar uygulanmalı ve platysma kasının içerisine değil yanına toksin uygulanmalıdır. Hasta seçiminde platysmal bandları olan daha genç hastalar tercih edilmelidir. 
  • Çene altında bulunan digastrik kasların belirgin olması; özellikle ön kısımlarının çok gelişmiş olması çene altında fazla yağ dokusu olmamakla birlikte bu alanın çene altında 2. çene “double chin” görüntüsüne neden olmaktadır. Bunlarda botulinum toksin uygulanmaktadır.
  • Platysmal kas boyunda bantların oluşumu dışında yüzün anatomik yapılarını aşağı çekmektedir. Botulinum toksinin boyunda platysmal kasa uygulanması sonrası yüzün alt bölümündeki eststeik sonuçları “Nefertiti lift” olarak tanımlanmaktadır. Nefertiti boyun uygulaması ile boyun bantlarının giderilmesini sağladığı gibi yüzün özellikle alt kısımlarının hafif yukarı kaldırılmasını sağlamaktadır. Alt çene-mandibula sınırını belirginleştirmektedir.
  • Çene altı tükürük bezleri; 4-5 cm uzunluk ve 1-3 cm genişliğinde sağ ve sol 2 adettir. Bazen büyük ve pitotik olabilmekte, hatta ince boyun derisi nedeniyle normal boyut ve yerinde olmasına rağmen çok belirgin görünebilmektedir. Yaşlanma bu bezlerin pitozisine de neden olmaktadır. Botoks, submandibular gland içerisine 15-30 U uygulanmaktadır. Bir beze 3 noktadan 5-10 U her alana uygulanmaktadır.
• İplik askı sistemleri; özellikle platysma kası zayıflığına bağlı olarak gelişen boyun problemlerinde kullanılmakta ve iyi sonuçlar alınmaktadır. Bu amaçla boyunda 2 iplik sistemi kullanılmaktadır: Giampapa tekniği ve yan iplik sistemleri. 
• Dolgu uygulamaları
• Kimyasal peeling; Boyun bölgesinde kimyasal peeling ve dermabrazyon derinliğinin kontrol edilebilmesi zordur. Ayrıca boyun derisinin özellikleri nedeniyle iyileşmesi daha problemlidir. Bu nedenle dikkatli uygulamalar tercih edilmelidir. Yüzeysel peelingler boyun uygulamalarında ilk tercih olmalıdır. Alfa ve beta hidroksi asitler boyunda güneş kaynaklı yaşlanmaya bağlı damarsal ve pigmentasyon problemlerinde kullanılabilmektedir. Son yıllarda derin peeling amaçlı kullanılan Baker-Gordon peeling modifiye edilerek Croton peeling geliştirilmiştir. Bu peelingte fenol konsantrasyonu azaltılarak croton artırılmıştır. Bu uygulamada hastaya 4-6 hafta süre ile tretinoin %1 krem boyunda günde 1 defa kullandırılmaktadır. Uygulamadan 4-5 gün önce bu krem kesilmektedir. Bu boyun derisinde kızarıklık ve soyulma yapabilmektedir. Croton yağı %0.1 yüzeysel peeling yapmaktadır. Uygulamadan 10-20 saniye sonra uygulama alanında frosting gelişmektedir. Sonra üzerine antibiyotik ve lokal anestezi içeren nemlendirici karışım kullanılmaktadır. İyileşme 2 hafta içerisinde peeling ile sağlanmaktadır. İyileşme sonrası kırmızılık 12 haftaya kadar sürebilmektedir.
• Plasma uygulamaları - PSR; atomlardan elektronlar çıkarılarak elde edilen iyonize gaza plasma denilmektedir. Nitrojen gazına yüksek RF uygulaması ile elde edilmektedir.
• Mezoterapi
• PRP
• Mikroiğneleme
• Lipoliz ve liposuction; Platysma kası üstü ve altında yağ dokusunun alınmasında liposuction ya da lazer lipoliz kullanılmaktadır. Çene ucu ile kulak memesi arasındaki mesafe ölçülür. Eğer buradaki deri bu uzunluğun %15'inden daha az dışarı doğru genişlemiş ise liposuction endikasyonu vardır. Ancak %20'den fazla genişlemede face lift gereklidir. LAL tekniği (lazer asistanslığında yapılan liposuction tekniği); 1064-nm Nd YAG lazer 6-8 W gücünde kullanılmaktadır. Bu teknikte deri altı çene altı yağ dokusu alındığı gibi deri tonusu da sağlanmaktadır. Lokal anestezi altında yapılabilmektedir. Preplatysmal yağ dokusuna tumescent anestezi yapılmaktadır. Çene altına çene altı katlantısına 2 mm'lik deriye kesi açılmakta ve bu alandan lazer uygulanmaktadır. Jowl ve labiomandibular fold, nasolabial fold'un mandibular kenarına da 2 mm'lik kesi yapılarak bu alanlara lazer uygulanmaktadır. Bu lazer ile yağ dokusu sıvılaştırılmakta, ayrıca bu lazerin dalga boyu nedeniyle doku altı kanama gelişimi minimal olmaktadır. Lazerin dermise yakın uygulanması deride tonusu artırmaktadır. 2 mm'lik aspirasyon kanülü ile likit aspire edilmektedir. Uygulama sonrası ağrı, hematom gelişimi daha azdır. Bazı uygun hastalarda yukarıdaki uygulamalar kombine gerçekleştirilmektedir. 
• PDL
• Long Pulse Nd:YAG lazer

Estetik Cerrahi Uygulamalar

Boyun alt kısmında eststeik cerrahi kararı ve uygulanacak estetik girişimin seçiminde pinch testi kullanılmaktadır. Bu yöntem çene altı derisinin kalınlığının ölçümüne dayanan bir testidir.

• Derece IA: Boyun altı dolgunluk sadece submental alanda, pinch testi (submental alanda yapılır) 1 cm yada daha az ve kompakt bir yapı var. Bu hastalara sadece liposuction yapılabilir Hasta boyunda hafif bir gerginlik istiyorsa "mesh platysmaplasty" cerraghisi yapılabilir.
• Derece IB: Pinch testi 1.5 cm ancak bu kalınlık kompakt değil. Bu hastalkar liposuctiondan fayda göremezler. Bunlar "mesh platsmaplasty" yapılmalıdır. .
• Derece II: 1.5-3 cm pinch testi ve "mesh platysmaplasty" yapılmalıdır. 
• Derece III: 3–4 cm arası pinch testi. Bu hastalara "mesh platsymaplasty ve boyun germe cerrahisi(necklift) yapılmalıdır. 
• Derece IV: Pinch testi 4 cm den fazla. Ayrıca boyunda tiroid kıkırdağın altında da yoğunluk var. Bu hastalara "mesh platysmaplasty ve necklift" yapılabilir.