Cilt Yenileme ve Cilt Gençleştirme Uygulamalarında Yan Etkiler

Lazer cilt yenileme ve gençleştirme uygulamaları, olumlu klinik sonuçları ve yüksek hasta memnuniyeti ile günümüzde daha fazla tercih edilmektedir. Bununla birlikte, lazerler sonrası yaşanabilecek istenmeyen yan etkiler ve komplikasyonlar da aynı oranda artmaktadır. Bu hızlı gelişmeler içerisinde yan etkiler ve komplikasyon risklerini en aza indirebilmek için cildin anatomisi ve fizyolojisi tekrar hatırlanmalı; uygulamanın karar aşamasında hasta cilt tipinin doğru değerlendirilmesi, amaca dönük olarak seçilecek uygulama/uygulamaların hasta ile birlikte tartışılması, uygulamaların amaç-sonuç ilişkilerinin belirlenmesi, uygulamaların etkinliği, sonuçları ve yan etkileri konusunda hastanın öncesinde bilgilendirilmesi ve tedavi protokollerinin basamaklandırılması doğru ve etik olarak yapılmalıdır.

Cilt yenileme ve gençleştirme uygulamaları, ciltte kontrollü bir derinlikte hasar yapılması ve sonrasında cildin onarım sürecinde epidermis ve dermisin yeniden yapılandırılması olarak basitçe tanımlanabilir. Bu uygulama ile cilt yüzeyinde istenmeyen izler, lekeler ve genişlemiş cilt gözenekleri yok edilmeye çalışılırken, kolajen, elastin ve deri destek dokularının yeniden yapılandırılması ile cildin gençleştirilmesi sağlanmaktadır. Cilt yenileme ve gençleştirme uygulamaları amacıyla kimyasal peelingler, fotodinamik tedaviler, mikrodermabrazyon, dermabrazyon ve lazerler kullanılmaktadır. Kullanılacak yöntemin özelliklerine ve ciltte yaratılan hasarın derinliğine göre yan etki ve komplikasyon gelişme riskleri bulunmaktadır. Klinik çalışmalarda, ciltte hedeflenen gençleşmenin sağlanabilmesi için hasarın dermisin üst tabakası olan papiller dermise ulaşması gerektiği gösterilmiştir. Buna karşın, yan etkilerin gelişmemesi için hasarın dermisin alt tabakası olan retiküler dermisin üstünde kalması gerektiği belirtilmiştir. Bu sınır, cilt yenileme ve gençleştirme uygulamalarının cilt düzeyindeki sınırını oluşturmaktadır. Ancak akne sonrası izlerde ya da derin atrofik skarlarda, bu sınırın daha altına inilerek uygulamaların yapılması gerekebilmektedir. Bu nedenle, uygulamalarda hedeflenen hasar derinliği, maksimum klinik cevap ve minimum yan etki arasında dengeyi sağlamaktadır.
Cilt Yenileme ve Cilt Gençleştirme Uygulamalarında Yan Etkiler

 
Lazer cilt yenileme ve gençleştirme uygulamalarının olası yan etki ve komplikasyonları

Lazer uygulamaları sonrasında ilk birkaç gün ile haftalar içerisinde ortaya çıkan yan etkiler erken komplikasyonlar olarak tanımlanırken, uygulamadan 2-3 hafta sonra ortaya çıkan yan etkiler geç komplikasyonlar olarak tanımlanmaktadır.

Temas egzaması
Enfeksiyon
Enfeksiyon
Milia
Uygulama sonrası uygulama alanında renk değişiklikleri
Demarkasyon hattı gelişimi
  • Temas egzaması
  • Enfeksiyon
  • Enfeksiyon
  • Milia
  • Uygulama sonrası uygulama alanında renk değişiklikleri
  • Demarkasyon hattı gelişimi
  • Temas egzaması

    Uygulamalar sonrasında deri bariyer fonksiyonu bozulmakta ve 3-4 haftada derinin onarımı ile normale dönmektedir. Bu dönemde deri ile temas edebilecek tüm kimyasallar egzama yapabilmektedir. Bu yan etkide uygulama alanında yanma, kaşıntı ve kırmızılık problemlerinin artışı gelişmektedir. Sıklıkla kokular, propilen glikol, lanolin, temizleme ve nemlendirme ürünlerindeki allerjenler egzama nedeni olarak gözlenmektedir.
  • Enfeksiyon

    Bakteriyal, viral ve mantar etkenlerinde kaynaklanan enfeksiyonlar gelişebilmektedir. Bu durumlarda enfeksiyon alanında hızla başlayan ağrı, şişme, kızarıklık, iltihaplı hatta kokulu akıntı, deride doku kayıpları ve kabuklanmalar gelişmektedir.
  • Enfeksiyon

    Viral enfeksiyonlardan en sık gelişeni herpes yani uçuk enfeksiyonudur. Uygulama alanında hızla patlayarak yaraya dönüşen su toplamaları gelişmektedir. Özellikle ağız çevresi uygulamalarında mevcut uçuk hastalığının tekrarlaması söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle uçuk tekrarlama riski olan hastalarda uygulama öncesi koruyucu amaçlı antiviral ilaçlar kullanılmalıdır.
  • Milia

    Ablatif cilt yenileme uygulamalarından 3-8 hafta sonra gelişmektedir. Bunlar keratin retansiyon kistleridir. Klinik olarak iğne başı büyüklüğünde beyaz renkli deriden kabarmalar şeklinde görülmektedir.
  • Uygulama sonrası uygulama alanında renk değişiklikleri

    Deride gelişen hasarın derinliğine göre iyileşme sırasında yüzeysel yada derin renk değişimleri olmaktadır. Geçici hiperpigmentasyon-Transient postinflammatory hyperpigmentation (PIH) en sık gözlenen pigment değişikliğidir.
  • Demarkasyon hattı gelişimi

    Cilt yenileme ve cilt gençleştirme uygulamalarının yapıldığı alan ile yapılmadığı alan arasında belirgin olarak renk ve deri dokusu arasında fark oluşmaktadır. Buna demarkasyon sınırı-hattı denilmektedir
  • Temas egzaması
  • Enfeksiyon
  • Enfeksiyon
  • Milia
  • Uygulama sonrası uygulama alanında renk değişiklikleri
  • Demarkasyon hattı gelişimi


Temas Egzaması

Uygulamalar sonrasında cildin bariyer fonksiyonu bozulmakta ve ancak 3-4 hafta sonra cildin onarımı ile normale dönmektedir. Bu dönemde deri ile temas edebilecek tüm kimyasallar egzama yapabilmektedir.Uygulama alanında yanma, kaşıntı ve kırmızılık problemlerinin artışı gelişmektedir. Sıklıkla kokular, propilen glikol, lanolin, temizleme ve nemlendirme ürünlerindeki alerjenler egzama nedeni olarak gözlenmektedir. Cilt yenileme uygulamaları sonrası bu dönemde deri bakımında dikkatli olunmalıdır; hatta kullanılan ürünler doğal ya da ilaç etiketleri taşısalar bile. Temas egzaması gelişen hastalarda şüpheli tüm bakım ürünleri kesilmelidir. Soğuk kompresler uygulanmalı, orta güçte kortizonlu kremler sürülmeli ve kaşıntı için antihistaminikler kullanılmalıdır. Kortizonlu kremler, deri iyileşmesini geciktirdikleri için yeterli ne kısa sürelerde kullanılmalıdır.

Enfeksiyon

Bakteriyal, viral ve mantar etkenlerinden kaynaklanan enfeksiyonlar gelişebilmektedir. Bu durumlarda enfeksiyon alanında hızla başlayan ağrı, şişme, kızarıklık, iltihaplı hatta kokulu akıntı, deride doku kayıpları ve kabuklanmalar gelişmektedir.

  • Bakteriyal enfeksiyonlar uygulamadan sonra 2-10 gün içinde gelişmektedir. Özellikle kapaklı pansumanın 2 günden uzun süre uygulandığı durumlarda daha sık gözlenmektedir. Bu nedenle kapalı pansumanlar kısa sürmeli, sık değiştirilmeli ve yara bölgesi asetik asit solüsyonları (elma sirkesi gibi) ile yıkanmalıdır. Enfeksiyon şüphesinde ve varlığında antibiyotikler başlanmalıdır.
  • Mantar enfeksiyonları uygulama sonrası 5. günde başlamaktadır. Uygulama alanında kaşıntı ve ağrılı doku kayıpları gelişmektedir. Bu enfeksiyonun gelişmesi ya da şüphesinde sulandırılmış asetik asit, mantar kremleri ve ilaçları kullanılmalıdır.
  • Viral enfeksiyonlardan en sık gelişeni herpes yani uçuk enfeksiyonudur. Uygulama alanında hızla bozularak açık yaraya dönüşen su toplamaları gelişmektedir. Özellikle ağız çevresi uygulamalarında mevcut uçuk hastalığının tekrarlaması söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle uçuk tekrarlama riski olan hastalarda uygulama öncesi koruyucu amaçlı antiviral ilaçlar kullanılmalıdır.
  • CO2 lazer ile yapılan cilt yenileme uygulamalarında geç dönemde (4-6 hafta içinde) atipik mikobakterium bakterisinden kaynaklanan nodüller gelişebilmektedir. Bu lazer uygulamasından uygun olmayan sterilizasyon koşullarından kaynaklanmaktadır. Bu durumda nodülün cerrahi boşaltılması ve 4 hafta süreyle siprofloksasin gibi bir antibiyotiğin kullanılması gerekmektedir.

Milia

Ablatif cilt yenileme uygulamalarından 3-8 hafta sonra gelişmektedir. Bunlar keratin retansiyon kistleridir. Klinik olarak, iğne başı büyüklüğünde, beyaz renkli deriden kabarmalar şeklinde görülmektedir. Sıklıkla kapalı pansumanlara bağlı olarak gelişmektedir. Bunlar kendiliğinden kaybolmakta ya da geçmeyenler için retinoid ya da glikolik asit içeren kremler kullanılabilir. Ya da küçük müdahaleler ile bunlar çıkarılabilir.

Akne ve Roza gibi mevcut cilt hastalıklarının alevlenmesi

Özellikle lazer uygulamaları sonrası hastaların büyük bir kısmında akne kliniğinde hafif bir artış yaşanmaktadır. Bu nedenle akne ve roza hastalarında kliniğin tedavilerle kontrol altına alınmasının ardından cilt yenileme uygulamaları yapılmalıdır. Bu hastalarda cilt yenileme sonrası uygun zamanda akne ve roza tedavileri eklenmelidir.

Uygulama Sonrası Kızarıklık, Eritemin Uzun Sürmesi

Uygulamalar sonrası deride hasar derinliğine bağlı olarak sıklıkla kızarıklık ortaya çıkmakta, ancak bunların 3 hafta içerisinde geçmesi beklenmektedir. Bazen 3 aya kadar sürebilmektedir. Bunun uzun sürmesinin birçok nedeni bulunmaktadır. Birincisi, uygulama sonrası deride bir yangının (inflamasyonun) devam ediyor olması; diğerleri ise melanin pigmentinin azalması ile ışığın emiliminin düşmesi, dermisin ışığı daha fazla yansıtması gibi faktörlerdir. Bunlarla birlikte, deri hasarının retiküler dermise kadar derinleştiğini göstermesi açısından önemlidir. Bu derinliklerde iyileşme sonrası skar gelişebilmektedir. Bu yönüyle uygulamayı yapan doktorun dikkatli olması gerekmektedir. Eritem gözlendiğinde, deri iyileşmesi tamamlanana kadar (2-4 hafta) tedavi uygulamaktan uzak durulmalıdır. İlaçlar eritemi daha fazla artırabilir. Gerekli klinik durumlarda, kortizonlu kremler haftada 2-4 gün olacak şekilde kullanılmalıdır. Kortizonlu kremlerin cilt yenilemeden hemen sonra kullanımı, eritemin daha uzun sürmesini ve hatta uygulama alanında kılcal damarların belirginleşmesini artırabilmektedir. Dirençli olgularda pulsed dye lazerler (PDL) kullanılabilir. 

Uygulama Sonrası Uygulama Alanında Renk Değişiklikleri, Pigmentasyon Düzensizlikleri

Deride gelişen hasarın derinliğine göre iyileşme sırasında yüzeysel ya da derin renk değişimleri olmaktadır. Geçici hiperpigmentasyon (Transient postinflammatory hyperpigmentation - PIH) en sık gözlenen pigment değişikliğidir ve koyu tenlilerde daha sık gözlenmektedir. Bunlar kendiliğinden düzelmektedir. Dirençli PIH olgularında hidrokinon, kojik asit, retinoid, azeleik asit, C vitamini, glikolik asit ve salisilik asit içeren kremler kullanılabilir. Bunların kullanımı için uygulama sonrası deri iyileşmesi tamamlanana kadar 2-4 hafta mutlaka beklenmelidir.

Pigmentasyon riskinin azaltılması için uygulamalar sonrasında 6-8 hafta güneşten koruyucu ürünler mutlaka kullanılmalıdır.

Deride renk azalmaları, yani hipopigmentasyon, cilt gençleştirme uygulamalarında 6-12 ayda gözlenmektedir ve sıklıkla koyu tenlilerde görülür.

Skar - İz Gelişimi

Cilt yenileme uygulamaları sonrası atrofik, hipertrofik ya da keloidal skarlar gelişebilmektedir. Uygulama sonrası uzun süren kaşıntı ve eritem bunun işareti olabilir. Uygulama derinliğinin retiküler dermisi geçtiği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Uygulama sonrası enfeksiyonlar skar gelişme riskini artırmaktadır. Keloidal yapısı olanlarda ve daha önce uygulama alanına radyasyon tedavisi görenlerde skar gelişme riski yüksektir. Ayrıca, boyun, göz ile ağız çevresi ve özellikle kemik çıkıntısının üzerleri en fazla skar gelişmeye yatkın alanlardır. Bu hastalarda skar tedavileri uygulanmaktadır.

Demarkasyon Hattı Gelişimi

Cilt yenileme ve cilt gençleştirme uygulamalarının yapıldığı alan ile yapılmadığı alan arasında belirgin olarak renk ve deri dokusu arasında fark oluşmaktadır. Buna demarkasyon sınırı-hattı denilmektedir.

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency