Kadınlarda saç dökülmesinin psikolojik etkileri ve estetik problem olarak algılanması, erkeklere göre daha şiddetli olmasına rağmen, günümüzde tüm saç ekimlerinin %85'inden fazlası erkeklere yapılmaktadır. Saç ekimleri, dökülmeler doğru tanımlandığında ve dökülmelerin önlenmesi yönünde medikal tedavilerle birlikte planlandığında, günümüzde saç dökülmelerinin estetik çözümü için altın standart olarak ön plana çıkmaktadır. Günümüzde kadınların saç ekimi tercihlerine bakıldığında,

  • Kadın tipi androgenetik saç dökülmeleri, erkek tipi androgenetik saç dökülmeleri gibi genetik kökenlidir. Kapsamlı araştırmalara rağmen, hastalığın patogenezi hala belirsizliğini korumaktadır. Poligenetik mekanizmalar, androjenik reseptörler, androjenler, tip II 5α-redüktaz ve saçların yaşam döngülerindeki değişimlerin ilişkili olduğuna inanılmaktadır. Androgenetik saç dökülmesi, ilerleyici saç dökülmesinin en yaygın türüdür ve dünya çapında erkeklerin yaklaşık %50'sini ve kadınların %10'unu etkilemektedir. Androgenetik saç dökülmesi, kişiye ve cinsiyete göre değişen şiddet derecelerine, başlangıç yaşına ve saçlı deri tutulum alanlarına sahiptir. Kadınlarda bu tip saç dökülmelerinin en sık görüleni, ön saç çizgisi korunacak şekilde başın üst ve orta kısımlarında saçlarda minyatürizasyon ile birlikte kalıcı saç kayıplarının gelişmesidir. Yaşam tarzlarımızdaki değişimler, diyet çeşitliliği, olumsuz alışkanlıklar ve yoğun stres, daha erken yaşlarda saç dökülmelerinin başlangıcına neden olurken giderek daha yaygın olarak görülmektedir. Dahası, birçok hasta saç dökülmelerini durdurmak ve saçlarını geri kazanmak için etkinliği olmayan ürünlere ve uygulamalara yönelmektedir. Kadın tipi androgenetik saç dökülmesinde sosyal faktörler, beslenme alışkanlıkları, uyku problemleri ve stres mutlaka düzenlenmelidir. Androgenetik saç dökülmesindeki mekanizmalar, medikal tedavilerle kontrol altına alınmalıdır. Saç ekimleri bu süreçlerden sonra planlanmalıdır.
  • Kadınlarda saç dökülmelerinin diğer bir nedeni, saçlarda yaygın incelmedir. Bu dökülmelerde, androgenetik saç dökülmesinde olduğu gibi net bir saç dökülme deseni görülmez; foliküler ünite kayıpları olmaksızın tüm saçlar eşit şekilde daha incelmekte ve zayıflamaktadır. Bu tür saç dökülmesi, kadın tipi androgenetik saç dökülmesinin ileri evresi olabileceği gibi, yaşlanmaya, kronik eksikliklere veya kemoterapiye ikincil olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu saç dökülmelerinin saç ekimi için uygun olmadığı düşünülmektedir. Bunun nedeni, saç ekimi için donör alandan alınabilecek foliküler ünitelerin saç kalitesi ve yoğunluğunun yetersiz olması ve ekim sırasında var olan saçların, saç ekiminin travmatik sürecinde daha fazla dökülme yaşayabilme riskidir.
  • Kadınlarda saçlı deride inflamasyon ve fibrozis ile sonuçlanan, skar bırakan kalıcı saç dökülmeleri olabilmektedir: nötrofilik inflamasyon (folikülitis dekalvans), lenfositik inflammasyonlar (liken folikülaris, diskoid lupus, Brocq psödopeladı, frontal fibrozan alopesi) gibi. Bunlar saçlı deride foliküler ünitelerde inflamatuar yıkıma neden olabilen nadir durumlardır. Lenfositik inflamasyon formlarında hastalığın inaktif döneminde saç ekimleri düşünülebilir. Ancak, hastalığın kendiliğinden alevlenmeler gösterebileceği ya da ekim prosedürüne bağlı olarak alevlenmeler olabileceği unutulmamalıdır.
  • Kadınlarda radyasyona maruz kalma ya da radyoterapiler sonrası saç dökülmeleri görülebilmektedir. Bu saç dökülmelerinde topikal minoksidil kullanılarak bir yıllık takiplerden sonra yeniden saç büyümesi yetersizse ve donor alanda yeterli foliküler rezerv varsa saç ekimi düşünülmelidir.
  • Saçlı deride travma, tümör ve cerrahi sonrası saç kayıpları olabilmekte ya da doğuştan saç ve saçlı derinin olmaması (aplasia cutis) durumları ile karşılaşabilmekteyiz. Bu durumlarda eğer saç dökülme alanında kemiksel yapılarda problem yoksa, deri altı yağ ve destek dokuları yeterli ise, skar dokusunda yeterli kan dolaşımı varsa ve skar toplam yüzey alanı 100 cm²'den küçükse saç ekimleri düşünülebilir. Ancak bu durumlarda saç ekimleri yoğun olmayan ve seanslara bölünmüş olarak planlanmalıdır. Daha geniş yüzeye sahip skarlarda skar revizyon cerrahileri sonrası saç ekimleri düşünülebilir.. 
  • Bazı kadınlarda saç dökülmesi olmaksızın ön saç çizgisi doğuştan yüksek ve geride olabilir. Bu durum, uzun yüz, yüksek alın ve erkeksi bir algıya neden olmaktadır. Bu özel durumlarda kadınlarda ön saç çizgisinin yeniden tasarlanması için saç ekimi yapılabilmektedir.
  • Kadınlarda saçların sıkı toplanması ve topuz yapılması kaynaklı olarak saç ön çizgisinde frontal ve temporal bölgede çekme, traksiyon kaynaklı kalıcı saç dökülmeleri olmaktadır. Bu durumlarda saç ön çizgisine, özellikle temporal alanda gelişen üçgen şeklindeki saç kayıp alanlarına saç ekimleri yapılabilmektedir.
  • Daha önce yapılmış kaş kaldırma, alın ya da yüz germe plastik cerrahi uygulamaları sonrasında ön saç çizgisinde yara izi, saç kayıpları, hatta ön saç çizgisinde bozulmalar ve favori kayıpları gelişebilmektedir. Saç çizgisinde bozulma ve yara izi kombinasyonuna ek olarak, cerrahi uygulamaya bağlı olarak üst temporal bölgede kalıcı saç kayıpları gelişebilmektedir. Bu vakalarda saç ekiminin amacı, yara izini kamufle etmek, seyrekleşmiş bölgelerdeki saç yoğunluğunu yeniden kazandırmak ve bozulmuş saç çizgisinin yeniden tasarımıdır.
  • Cinsiyet değiştirmiş(erkekten kadına) kişilerde özellikle saç ön çizgisinin kadın paterninin yaratılması için saç ekimlerinin yapılabildiğini görmekteyiz. 

Kadınlarda ön saç çizgisi, alın ve şakakta (fronto-temporal alan) saç yoğunluğu ve dağılımı, yüzün çekiciliği ve estetiğinde önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle, kadınlarda ön saç çizgisinin belirlenmesi ve tasarımı son derece önemlidir(kadınlarda ön saç çizgisi tasarımı için ...). Erkeklerde alın ön saç çizgisinin sıklıkla köşeli ve M şeklinde olduğunu görmekteyiz. Ancak kadınlarda ön saç çizgisinin geride ve M şeklinde olması, daha erkeksi ve yaşlı bir yüz algısına neden olmaktadır. Ön saç çizgisinin kadın ve erkekte farklı şekillerde olabileceğini biliyoruz. Bu şekilsel farklılıklar yaşa, ırka, cinsiyete ve baş/yüz şekline göre değişmektedir. Kadınlarda hafif düz, hilal ya da yuvarlak şekiller çizildiği görülmektedir. Kadınlarda ön saç çizgisi ırklara göre değişmekle birlikte daha yuvarlak olmalıdır. Kadınlarda frontotemporal ön saç şekli, aşağıdaki resimde gösterildiği gibi farklı formlarda karşımıza çıkmaktadır. Bu formlar, kadınlarda saç dökülmesinin ilerleme şeklini de belirlemektedir. Yuvarlak formda frontotemporal alanda saç çizgisinde gerileme yoktur. M şeklinde olanında ise frontotemporal açılanmada daha fazla dökülme ve geriye çekilme olmaktadır. Köşeli formda ise hem orta hatta hem de frontotemporal açılanmada dökülme ve geriye çekilme olmaktadır. Çan formunda ise orta hatta dökülme ve geriye çekilme çok belirgindir. Üçgen formunda ise frontotemporal ön saç çizgisi korunmuş, ancak orta hat gerisinde yaygın saç dökülmesi ve minyatürizasyon belirgin olmaktadır.

Kadınlarda saç ekimlerinde ön saç çizgisinin tasarımı erkeklere benzemekle birlikte daha yüksek bir deneyim gerektirmektedir. Kadınlarda saç çizgisinin dizaynında bazı anatomik alan tanımları ve noktalar kullanılmaktadır. aynı 5 alan kullanılmaktadır.

  • Frontal saç çizgisi; ön saç çizgisinin alındaki çizgisisni ifade eder. Kadınlarda ön saç çizgisine saç ekim isteği en fazla talep edilen alandır.
  • Frontotemporal açılanma alanı, frontal ön saç çizgisinin sağ ve soldaki temporal saçlarla şakaların üst kısmında birleşerek açılandığı alanlardır. Bu alanlar, kadın tipi androgenetik saç dökülmelerinde saçların seyrekleşerek geriye çekildiği bölgelerdir. Frontal saç çizgisi ile birlikte M şeklinde bu alanda bir girinti oluşmaktadır. Kadınlarda M şeklinde saç ön çizgisi, daha yaşlı ve daha erkeksi bir yüz algısı yaratmaktadır. Ayrıca, yüzün daha uzun görünmesine neden olmaktadır.
  • Temporal saçların öne yaptığı hafif çıkıntı, temporal peak alanıdır. Temporal peak alanı çok belirgin ise yüze yuvarlak, büyük yüz algısını vermektedir. Temporal alan önde yer alan temporal peak ile supra-temporal ve infra-temporal alan olarak ikiye ayrılmakta. 
  • Temporal peak altında favorilere doğru devam eden temporal saç alanı, infratemporal alandır. Bu alanın çizgisinin yeniden dizaynı, çok önemli klinik öneme sahiptir. Bu çizgi, temporal peak ile favori arasında hafif içbükey bir şekle sahiptir. Bu alandaki içbükeylik azaltılırsa, çekici oval bir yüz görünümü yaratılabilir. Infratemporal alan, temporal ve orbital kemikler ile aynı düzlemde, temporal ve orbital alanların ortasında yer alır. İki parçayı birbirine bağlayan bir köprü görevi görür. Bu nedenle, infratemporal alanının tasarımı, temporal kemik ve orbital kemiğinin yapısından etkilenir.
  • Favori saç çizgisi, sideburn alanı, temporal saçların kulak ön kısmında favorileri oluşturduğu alandır. Favori alanı, kadınlarda yüzde zigomatik ark ile aynı yatay düzlemde yer alır. Bu nedenle, favori alanı saç çizgisinin dizaynında zigomatik ark yapısı son derece önemlidir.

sac_ekimi_on_sac_cizgisi_kadinlarda_on_sac_cizgisi.jpg

Bu 5 alanda 5 nokta belilenmekte; C, A, B, T ve S. Bu noktaların birleştirilmesi ile kadınlarda ön saç çizgisi dizayn edilmekte. 

  • C noktası, orta frontal alandaki küçük üçgen alanın en alt noktasıdır. C noktasının konumu, kadınlarda ön saç çizgisinin tasarımında simetrisi için referans noktasıdır. C noktası yüzün üst bölümün yüksekliğini belirler ve yüzün orta ve alt bölümlerinin yükseliği ile aynı olmalıdır. Bu nedenle C noktası genel yüz hatlarına, yüz simetrisine, kişisel tercihe ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Kadınlarda saç ön çizgisi tasarımında C noktası yüzün orta hattında glabelladan 6,0-6,5 cm yüksekte olarak tanımlanmaktadır. C noktasının belirlenmesinde sıklıkla kullanılan yöntem; burun altında subnasale-Sn ile çene menton-Me arasındaki mesafe ölçülür. Bu mesafe kaş ortası glabelladan-G orta hatta yukarı işaretlendiğinde C noktasını vermektedir. 

Kadinlarda-sac-ekimi-1b.jpg

  • A noktası, saç ön çizgisinin başlangıcı olarak tasarlanan noktadır. Bu nokta, yüz bölümleri ile harmonik olması için C noktasına mümkün olduğunca yakın, hatta aynı olmalıdır. Yüzün daha uzun görünmesi hedefleniyorsa, A noktası C noktasından uzaklaştırılmalıdır (yukarıda resimde tasarlandığı gibi).
  • B Noktası; saç ön çizgisinin tasarımı yapılırken A noktası ile temporal alan saç çizgisiyle birleştiği noktayı tanımlar. B noktasının temporal peak alanındaki T noktası ile olan ilişkisi, saç çizgisi tasarımını belirlemede önemlidir. B noktası T noktasına yakın olduğunda, yüz daha ince ve oval görünürken, B noktası T noktasından uzaklaştıkça özellikle alın daha geniş görünmektedir. Bu nedenle B noktası, genel yüz şekline, kişisel tercihlere ve saç özelliklerine bağlı olarak belirlenmelidir.
  • T Noktası; temporal alandaki saçların öne yaptığı hafif çıkıntının en ön noktası. Fronto temporal açılanma göz dış kısmında çizilen hat üzerinde iken temporal point kaş dış kenarınından 2 cm dışarıda yer almaktadır.

Kadinlarda-sac-ekimi-1c.jpg

  • S Noktası; zigomatik ark ile aynı hizada favorilerin en ön noktası. 

Kadınlarda saç çizgisi tasarımı yukarıda tanımlanan 5 alan ve 5 nokta kulanılarak daha kolay dizayn edilebilmektedir. Kadınlarda saç ön çizgisinin tasarımında bu noktaların alanlardaki ilişkilerinin iyi belirlenmesi, yüzün şekline, kişisel tercihlere ve saç özelliklerine göre bu ilişkilerin yeniden oluşturulması gerekmektedir.

A ve C Noktaları Arasındaki İlişki

Yukarıda açıklanmış olduğu gibi C noktası, yüzün yapısal özelliklerine göre olması gereken frontal saç çizgisinin ön noktası iken A noktası saç ekim tasarımında düşünülen frontal saç ön çizgisidir. A noktasını, yani saç ekimini C noktasına yaklaştırdığımızda yüze daha yuvarlak ve kısa bir görünüm kazandırılır (alın daha kısa görüneceği için). A noktası C noktasından daha uzakta tasarlandığında uzun ancak daha ince görünecektir. A ve C noktalarının konumları mevcut ön saç çizgisinin konumuna, saçların buradaki kalınlığına, bu alanda saçların dağılımına, girdap şekilleri oluşturup oluşturmadıklarına, donör bölgedeki saç foliküler ünitelerin yoğunluk ve özelliklerine, genel yüz/baş şekline bakılarak belirlenmektedir.

B ve T Noktaları Arasındaki İlişki

A noktasından başlayıp B ve T noktalarından geçerek S noktasına kadar uzanan yeni bir saç çizgisinin düz görünmemesidir. Düz bir saç çizgisi tasarımı doğal ve estetik olmayan bir görünüm yaratmaktadır. Doğal bir görünüm elde etmek için temporal alanda saç çizgisi S, ters S yada hafif dalgali fromda olmalıdır. 

T noktasının yeniden tasarımı

Kaş, T noktasının konumunu belirlemek için kullanılan bir referanstır. Kaşların en yüksek noktasının yatay düzlemine göre T noktası, bu düzlemde veya hafif üstünde konumlanmalıdır. T noktasının bu düzlemin altında yer alması, estetik ve doğal olmayan bir görünüme neden olur. T noktasının konumu ise göz dış kantusu referans alınarak çizilecek 2,5, 3,5 ve 4,5 dik üçgenin tepe noktası olarak belirlenir. Bu nokta belirlenirken frontal ve temporal kemik yapısı, genel yüz şekli ve yüz simetrisi dikkatli değerlendirilmelidir. T noktası, kaş kuyruğunun 2 cm dışında konumlanır. Bu mesafenin azalması, doğal ve estetik olmayan bir görünüm yaratmaktadır.

A ve B noktaları arasının tasarımı

Bu noktalar arası saç çizgisi hafifçe içbükey, neredeyse düz ya da öne doğru hafifçe dışbükey olarak tasarlanmaktadır. Bu tasarım kararı, frontal kemiğin formuna, başın ve tüm yüzün şekline ve yüzün simetrisine göre belirlenmektedir.

Ön saç çizgisinin tasarımı yapıldıktan sonra bu alandaki saçların dağılımı paterni ve saçların cilt ile yaptığı açılanma trikoskopi ile belirlenerek işaretlemeler yapılmakta. 

Saç ön çizgisi alanına ne kadar foliküler ünitenin ekileceğinin belirlenmesi, donor alandan alınması gereken foliküler ünite sayısının belirlenmesi için önemlidir. Bunun için kullanılan matematiksel yöntem, frontal saç çizgisinin orta en alt noktası (midfrontal point) ile temporal peak arasında A çizgisi çizmektir. Frontotemporal açılanmada saçların dökülme yoğunluğuna göre bir üst sınır noktası belirlenmekte ve B noktası olarak tanımlanmaktadır. Böylece A çizgisi ile B noktası arasında bir üçgen oluşmaktadır. A x B çizgisi/2; üçgen alan formülünden saç ön çizgisinde sağ veya solda alan ölçümleri yapılmaktadır. Eğer dökülme simetrik ise toplam alan dikdörtgen gibi düşünülerek sağ + sol A çizgisi x B toplam saç ekim alanını vermektedir. Irkalara ve dökülmenin şiddetine bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama A çizgisi 8.6 cm, B çizgisi 3.5 cm ve alan 30.1 cm² olarak kabul edilmektedir. Hesaplanan ön saç çizgisis alanı X istenilen saç yoğunluğu( 1 cm2 de istenilen foliküler ünit sayısı) - mevcut foliküler ünit sayısına göre ekim yapılacak folliküler ünit sayısı belirlenmektedir. 

 

Ön saç çizgisi ve tasarımı yapılan yeni ön saç çizgisi çizilmektedir. Yeni ön saç çizgisinin doğal olması için düz bir çizgi yerine hafif boşluklar ve çıkıntılar oluşturulmaktadır. Çizim üzerinde ekilecek saç folliküllerinin 1, 2, 3 ve 4'lü saç içeren alanları işaretlenmektedir.

Saç follikülleri FUE ya da FUT tekniği ile donor alandan alınmaktadır. Alınan folliküller, ünitlerin çaplarına göre ince/kalın ve içerdiği saçlara göre 1, 2 ve 3-4'lü şeklinde ayrılmaktadır.

Frontal alana ekim sırasında ince ve kalın 1 saç içeren foliküler ünitler geçiş alanına (transition zone; ön saç çizgisinin hemen arkasında 1 cm genişliğinde alan), 2 saç içeren foliküler ünitler ise geçiş alanının hemen arkasına orta alana (mid zone olarak tanımlanır ve 1.5-3 cm genişliğindeki alan) ve 3-4 saç içeren foliküler ünitler apeks alanına ekilir. Geçiş alanında foliküler ünitler 50-60/cm² yoğunlukta, orta alana 30-40/cm² yoğunlukta ve apeks alanına ise 20-25/cm² yoğunlukta ekim yapılmaktadır.

Kadinlarda-sac-ekimi-4.jpg

Favori bölümünde ise ince 1 saç içeren foliküler ünitler ile 20 FU/cm2 yoğunlukta ekimler yapılmakta. 

Temporal alanda saç ekiminde temporal peak ve bunun gerisindeki temporal alan ayrı değerlendirilmelidir. Bu alanda saç ekiminde üç alan kullanılmaktadır. Alan 1; 1 cm genişliğinde, alan 2; 1-2 cm genişliğinde ve alan 3; 2. alanın arkasında yer alan temporal alanı tanımlamaktadır. İnce 1 saç içeren foliküler 1. alanda 10-15 FU/cm² yoğunlukta, kalın 1 saç içeren foliküler 2. alanda 15-20 FU/cm² yoğunlukta ve 1-2 saç içeren foliküler 3. alanda 25-30 FU/cm² yoğunlukta ekim planlanmaktadır.

Ön saç sınırında foliküler ünitler farklı ekim açıları kullanılarak ekilir. Temporal peak altında infratemporal alanda 15-20 derece, üstünde supratemporal alanda 20-30 derece, frontal ön saç çizgisinin yanlarında 30-45 derece ve midfrontal point alanında 45-60 derecelik açı ile ekilmesi doğal bir görünüm vermektedir. Bunun için saç ekim aparatı istenilen açı ile deriye girilir, sonra tam deriye paralel olarak follikül yerleştirilmektedir.

Uygulama sonrası saç folliküllerinin alıdığı donor ve ekim alanı 24 saat boyunca elastik bandajlar ile kapatılır.

Ekim uygulaması sonrası ekim alanının düzenli olarak özel şampuan ile yıkanarak pansumanın yapılması gerekmektedir.  

 

 

 

 

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency