Göz Altı Morlukları ve Tedaviler

Kobalt, 1735 yılında Georg Brandt tarafından keşfedilmiş, geçiş metali sınıfında bir elementtir. Atom numarası 27, simgesi Co, atom ağırlığı ise ’dür.

Bu elementin rengi, gümüş beyazı olmakla birlikte aynı zamanda biraz maviye çalmaktadır. Fiziksel olarak, bu element şekil verilebilen bir katılığa sahiptir.

Kobalt elementi yer kabuğunda oranında bulunmaktadır. Bu orana bakıldığında, bu elementin yeryüzünde oldukça az olduğu görülmektedir. Fakat Kobalt; bakır, mangan, arsenik, çinko, nikel ve demir cevherlerinden yan ürün olarak elde edilmektedir.

Başlıca Bileşikleri

Kobaltın sahip olduğu başlıca bileşikler iki değerliklidir. Doğada kobalt bakımından zengin olan minerallerin miktarı oldukça az bir seviyededir.

  1. Protoksit: Gri yeşil bir renge sahiptir. Protoksit, eğer bir asitli oksit ile eritilirse ortaya yeni bileşikler çıkmaktadır. Bu bileşiklerin başlıcaları ise kobalt alüminat, kobalt silikat, kobalt stannat ve kromittir.

  2. Kobalt (II) Klorür: Hidroklorik asidin kobalt (II) oksit üzerinde etkimesi sonucunda elde edilmektedir. Kobalt (II) Klorür bileşiğinin en önemli özelliklerinden birisi, nem çekmesidir. Bu bileşik bu nedenle, su emici olarak kullanılan "silis" adı verilen bir jelle birlikte ortamdaki nem doygunluğunu belirlemek amacıyla kullanılmaktadır. Bileşik normalde pembe bir renge sahipken, bu renk bileşik ısıtıldığında maviye dönmektedir.

  3. Kobalt Sülfür: Kobalt (III) tuzunun kükürtlü yapıdaki hidrojenle tepkimesi esnasında oluşmaktadır.

Kullanım Alanları ve Biyolojik Rolü

Kobalt; iki ya da daha fazla bileşenli toz metallerin yapıştırılmasında ve kesici takımlarda kullanılır.

Kobalt, insanlar başta olmak üzere tüm memeliler için esansiyel (temel) bir elementtir. Kobaltın B12 Vitamini yapısında ve hemoglobin sentezinde yer aldığını görmekteyiz. B12 vitamini, sindirim sistemindeki organizmalar tarafından kobalt ile sentezlenmekte ve vücuda alınmaktadır.

Toksisite ve Alerjik Reaksiyonlar

Kobalt, sanayi çalışanlarında temas yoluyla deride ve solunum sisteminde toksisite yapabilmektedir. Akciğerlerde zamanla fibrozis ile sonuçlanan pnömokonyozis (toz hastalığı) yapmaktadır.

İnsan derisinin en üst tabakası olan stratum korneum, kobalt emilimini engellemektedir. Ancak kobalt dermis ile temas ettiğinde sistemik toksisite yapabilmektedir. İzopropanol içerisinde kobalt klorürün insan gönüllülerin ön kol derisine açık yama testi ile uygulanmasında, çoğunlukla nonspesifik (iritan) ürtiker yanıtı gelişmiş, bu reaksiyon 30 dakika içinde kaybolmuştur.

Kobalt tozları ve suda eriyebilir iyonize tuzları alerjik ve fotoalerjiktir (kobalt + güneş ve/veya ışık). Temastan hemen sonra duyarlanma yapmakta; rinit ve astıma neden olabilmektedir. Kobalta karşı kanda spesifik ölçülebilmektedir.

Dövme boyalarında kullanılan kobalt, uygulama alanında granülom gelişimine neden olabilmektedir. Kobalt tuzları (kobalt klorür) ile deri yama testleri yapılabilmektedir.

Kobaltın sistemik uygulaması yani enjeksiyonu sıklıkla B12 tedavilerinde olmaktadır. Bu uygulamalarda sistemik duyarlanma ve sonrasında deri reaksiyonları gelişmektedir.

Kobaltın doğada nikel ve krom ile iç içe olması problem çıkarmaktadır. Kobalt saf olarak elde edilememekte, içerisinde nikel ve krom mutlaka bulunmaktadır. Bu da kobalt yama testlerinde krom ve nikelden kaynaklanan yalancı pozitiflik sonuçlarına neden olmaktadır.

Ortopedide kullanılan kemik implantları kobalt, nikel, krom ve molibden içermektedir. Bunların kullanımı sırasında kobalta karşı alerjik reaksiyonlar gelişebilmektedir.

Dişte kullanılan metal protezlerde kobalt duyarlılık yapmakta ve ağızda stomatitis, liken ve genel alerjilere neden olabilmektedir.

Kobalt, çimento içerisinde bulunduğu için bu işlerde çalışanlarda kobalta bağlı duyarlanma ve sonrasında dermatitler gelişebilmektedir.

Kobalt naftenat (kobalt tuzları + naftenik asit), kauçuk ve polyester yapımında katalizör olarak kullanılmakta ve buna karşı alerji gelişimi gözlenmekted


Göz Altı Morlukları ve Tedaviler

yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency