- Gösterim: 10023
Hiperhidroz, ekrin ter bezlerinin aşırı çalışmasına bağlı olarak terlemenin fizyolojik değerlerden fazla olmasıdır. Hiperhidrozda ciltte ekrin ter bezlerinde kalitatif ve kantitatif bir değişiklik olmadığı saptanmıştır. Hiperhidrozisin sempatik sistemin aşırı çalışmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Burada hipotalamus, cilt ve vücuttaki ısı düzenlemesinden sorumlu reseptörlerin koordinasyonunda bir patoloji rol oynamaktadır. Hiperhidrozisin güncel medikal tedavi yöntemleri bu patolojiye odaklanmakta. Ancak medikal tedavilerin klinik cevabı yetersiz kaldığında cerrahi tedaviler ve lazer tedavilieri tercih edilmektedir. Hiperhidrozların primer formunda ve belli anatomik alanlar için tercih edilmekte. Lazer tedavileri basitçe deri altı ter bezlerinin lazer ısı enerjisi ile yakılarak yok edilmesi veya azaltılması olarak tanımlanabilir. Lazer tedavileri terleme kaynaklı istenmeyen vücut kokularının (bromohidrozlar) tedavisinde de kullanılmaktadır.
Kullanılan hiçbir lazer dalga boyu ter bezlerine spesifik olmamakla birlikte (nonselektif), çevre dokularda, özellikle yağ dokusunda, yaratılan ısı ter bezlerinin hasar görmesini sağlamaktadır. Bu amaçla en etkin kullanılan Nd YAG lazerlerdir. Nd YAG lazerin 1064 ve 1440 nm dalga boyları tercih edilmektedir. Nd YAG lazerler lipolizis amaçlı etkin bir şekilde istenmeyen yağ dokularında kullanılmaktadır.
Sıklıkla koltuk altı hiperhidroziste tercih edilmekle birlikte aşağıda işaretli hiperhidroz alanlarında da uygulanabilmektedir.
Öncelikle koltuk altına iyot-nişasta testi yapılarak terleme alanı saptanmakta. Bu test yapılmaksızın sadece koltuk altı kılların alanı işaretlenerek uygulama alanı belirlenebilmektedir. Özel cerrahi işaret kalemi ile alan hiperhidroz alanı işaretlenmekte. Aşırı terleme alanları fotoğraflanarak alan ölçüm programları ile değerlendirilmekte. Bu uygulama sonrası tekrarlanmaktadır.
İyot-nişasta silinerek koltuk altında aseptik koşullar sağlanır. Cerrahi işaret kalemi ile lazer kanül giriş alanları ve lazer uygulaması için 2X2 cm2 lik alanlar işaretlenir.
Hasta sırt üstü yatar pozisyonda iken, uygulama yapılacak koltuk altında kol yana 90-130 derece açılarak yukarı kaldırılması sağlanır. Daha fazla yukarı kaldırılması uygulama sırasında koltuk altında sinir dokulara zarar verilme riskini arttırmaktadır. Tüm koltuk altına tümesent anestezi ve lazer kanül giriş alanlarına lokal anestezi yapılır. Lazer 300 mikron kalınlığında fiberler ve 18 gauge kanüller ile uygulanmakta.
Lazer fiberini taşıyan kanüller deri altına, dermisin hemen altına yerleştirilmekte. Lazer lipolizisite olduğu gibi ucunda lazer fiberi bulunan kanül deri altında ileri geri hareket ettirilmekte. Bu harekler etkin bir uygulama sonucu almak ve yan etkilerin azaltılabilmesi için 0.5 -1.0 cm2 lik alanda kanül 1-1.5 sn kalacak şekilde yapılmaktadır.
Tüm alanlara lazer uygulaması tamalandıktan sonra küret ve suction yapılmakta. Lazer uygulaması sırasında cilt yüzeyinin, epidermisin korunması için mutlaka soğuk hava ve soğuk kompresler kullanılmalıdır. Bu amaçla lazer sırasında infrared sıcaklık ölçerler ile ölçümler yapılmalı ve deri yüzey ısınının 40 C üzerine çıkması engellenmelidir.
Uygulama sonrası özel pansuman giysileri ile 48 saat koltuk altının kapalı kalması sağlanmalıdır.
Koltuk altında Nd YAG lazerler düşük yan etki ve yüksek klinik başarıları ile kullanılmaktadır. Lazer uygulama hatasına bağlı olarak kontrolsüz ısıya bağlı olarak yanıklar ve nekroz alanları gelişebilmektedir.