- Gösterim: 9926
Terleme deride ekrin ter bezleri tarafından gerçekleşmektedir. Bu bezler derimizin her tarafında yaygın olarak bulunurlar. Terleme temel olarak çok iyi bir ısı düzenleyici görev görür; avuç içi ve ayak tabanında ise kavramayı kolaylaştırıcı etkisi olduğu düşünülmektedir. İçindeki üre ve laktat gibi kimyasallar ile deride de nemlendirici bir etki yaparlar. Ayrıca ruhsal ve tatsal uyaranlara da yanıt verirler ve zorlamalı ısı etkisinde günde 10-12 litreye kadar ter üretebilirler. Erişkin bir kişide yaklaşık 2-5 milyon arası ter bezi vardır ve yoğunluk kişiden kişiye, ırklara göre değişebilir. Ter bezleri en yoğun olarak ayak tabanlarında (620±20 cm²), alın (360±60 cm²), avuç içi (300±50) ve yanaklarda (320±60 cm²) ve en seyrek olarak da sırtta (65±20 cm²) ve daha sonra da erkeklerde yumurtalık derisinde ve kalçalarda bulunurlar. Doğumda erişkinle eşit sayıda ter bezi vardır ve alan dar olduğu için yoğunluk en fazladır, fakat görev yapamazlar; doğumdan birkaç hafta sonra çalışmaya başlarlar. Çevresel ısı uyarana bağlı terleme tüm vücutta olurken, mental olan daha çok avuç içi ve ayak tabanlarında, tatsal olan ise belirli yiyeceklerin uyarısına bağlı olarak burun, dudaklar, ve alında olur. Ter bezleri sempatik sistem tarafından kontrol edilir, fakat bu kontrolün dışında ısısal uyaran ve en önemli aracı “Asetilkolin”dir. Isısal değişime bağlı terleme beyinde hipotalamustaki ısı merkezinden ayarlanırken diğerlerinin kontrol sistemleri tam olarak bilinmemektedir.
Hiperhidroz, ekrin ter bezlerinin aşırı çalışmasına bağlı olarak terlemenin fizyolojik değerlerden fazla olmasıdır. Klinik olarak 5 dk. içerisinde 50 mg üzerindeki terleme hiperhidroz olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte ter miktarı ve bunun algılanması kişiden kişiye değiştiği için hiperhidroz genellikle subjektif bir klinik şikayettir. Hiperhidorozun görülme sıklığı %2.8 olarak tanımlanmaktadır. Erkelerde kadınlara göre biraz fazla görülmekle birlikte kadınlar tarafında daha fazla problem olarak ifade edilmektedir. Erkeklerde yüz ve saçlı deri aşırı terleme alanları olarak ifade edilirken kadınlarda koltuk altı aşırı terleme alanları olarak ifade edilmektedir. Hiperhidroz şikayetleri ile başvuran hastaların % 50 sinden fazlası koltuk altında görülmektedir. Hastaların 3 de 1 i hiperhidrozisin yaşam kalitelerini ciddi düzeyde etkilediğini ifade etmekte ve bir doktor ile medikal destek ihtiyacı duymaktadır. Hiperhidrozların % 93'ü primer, yani altta bir nedenin saptamadığı aşırı terlemeler iken diğerleri sekonder, yani ikincil bir nedene bağlı olarak aşırı terleme ortaya çıkmaktadır. Hperhidroziste % 35 oranında ailesel yatkınlık gözlenmektedir.
Aşırı terleme vücutta dağılımına göre sınıflandırılmakta;
- Genel aşırı terleme(tüm vücutta ve simetrik)
- Lokal aşırı terleme(bölgesel ve asimetrik)
Aşırı terleme altta yatan nedenlerine göre de sınıflandırılmakta;
-
Fizyolojik aşırı terleme; çevresel ısı etkisi, enfeksiyonlar, menopozal veya nedeni bilinmeyen tatlara bağlı olabilir.
-
Semptomatik aşırı terleme; burada terleme artışı başka bir nedene bağlı olarak gelişmektedir. Buradaki nedenleri sıralarsak;
-
Endokrinolojik: Hiperpituitarizm, hipertiroidi, kilo artışı, diabetes mellitus
-
Katekolamin yükselmesi: Hipoglisemi, şok, feokromasitoma,
-
Nörolojik bozukluklar: Karpal tünel, ensefalit, siringomiyeli, tabes dorsalis, orikülotemporal sendrom, diyabetik nöropati, hemipleji, sempatik sinir ve pleksus lezyonları.
-
Kompansatuar hiperhidroz: Ross sendromu, diabetik nöropati, miliaria, sempatik sinir lezyonları
-
Akson refleksi: vücutta lokal ağrılı bir inflamasyon alanının çevresinde ortaya çıkmakta.
-
Nevoid hastalık: bir ben ve bunun aşırı terlemesi, nevus sudoriferus gibi
-
İlaçlar: Ateş düşürücüler, kanama önleyiciler, insülin, adrenerjik veya kolinerjik ilaçlar.
-
-
İdyopatik – nedeni bilinemeyen aşırı terlemeler; bunlar sıklıkla koltuk altı, el ve ayakta görülmektedir. İdiyopatik hiperhidroz toplumda görülme sıklığı %0.6-2 arasındadır. Bununla birlikte tedavi gerektirecek kadar şiddette olanların oranı yaklaşık %1 civarındadır. İdyopatik hiperhidrozluların yaklaşık %60’ında avuç içi ve/veya ayak tabanları, %30-40’ında da koltuk altı aşırı terlemesi görülür. Koltuk altında olanların %25 inde el ve ayakta da hiperhidroz görülür.
Nedeni bilinmeyen aşırı terlemlerin yaklaşık yarısında aile öyküsü vardır. Ter bezlerinin aşırı bir duyarlanmasından bahsedilmektedir. Atalarımızdan kalan avlanma, kavga ve savaş streslerinin günümüze bir yansıması gibi de yorumlayanlar vardır. Bu terleme alanları özellikle duygusal uyaranlara yanıtın en çok olduğu bölgelerdir. El ve ayak tipi yalnız duygusal uyaranlara yanıt verirken (gece el ve ayakta terleme olmaz) koltuk altı tipi ısıya da yanıt verir. Aşırı terleme el ve ayaklarda soğumaya neden olur ve bu da sempatik refleksi uyararak yeniden terlemeye neden olabilir. Terlemenin getirdiği stres olayı bir kısır döngü haline getirebilir. Koltuk altı tipi ergenlikten sonra başlar. Bazen terlemede alın, yüz ve gövdeye de yayılma olabilir. Her iki cinste de eşit olarak görülen tablo genellikle çocukluk yaşlarında veya ergenlikte başlar. 20-25 yaşlarda en üst düzeye ulaşır ve yine bu yaşlardan başlayarak 40 yaş civarına kadar azalma gösterir.
Aşırı terleme sonucu el, ayak ve koltuk altında nemlenme, pişiklere, ayak ve koltuk altında mantar enfeksiyonları, bazı bakteri enfeksiyonları ve koku gelişmesi görülebilir. Ayrıca el terlemesi kalem tutmayı zorlaştırır, kağıtları ıslatır, ve bunlar akademik başarıyı olumsuz etkilemektedir. Ellerdeki terleme detaylı ve ince işler yapılmasını engellemektedir. El terlemesi temas edilen metallerde korozyona ve elektronik aletlerde çabuk bozulmalara neden olabilir. El terlemesi el sıkmaktan kaçınmaya neden olmakta, bu da sosyal ilişkileri etkilemektedir. El terlemesi ellerde egzamaların daha kolay gelişmesine de neden olmaktadır. El terlemesi ellerin sık kurulanma ihtiyacına neden olmaktadır. Ayak terlemesi çabuk kirlenmeye neden olarak açık ayakkabı giyilmesini ve kayma etkisi nedeni ile topuklu ayakkabı giyilmesini sınırlamaktadır. Ayak terlemesi ayakta, çorapta ve ayakkabıda kötü kokuya neden olmaktadır. Ayakkabının nemli olması çabuk bozulmasına ve kolay deforme olmasına neden olmaktadır. Ayak terlemesi ayakta ve tırnaklarda mantar enfeksiyonuna, ayak derisinde “pitted keratolysis” gibi deri hastalıklarına neden olmaktadır. Koltuk altı terlemesi ise giysilerin lekelenmesine ve olumsuz bir kokuya neden olmaktadır. Giysi seçiminde kısıtlamalardan sosyal ilişkilere kadar ciddi bir problem haline gelebilmektedir.Hiperhidrozis yaşamsal önemi olan bir hastalık olmamakla birlikte akademik ve sosyal ilişkilerde bozulmalara ve bunun sonucunda yaşam kalitesinde etkilere ve ciddi ruhsal sorunlara yol açabilmektedir.