- Gösterim: 17555
Sodyum, biyolojik etkileri ve faydalarının yanında endüstrideki birçok sektörde vazgeçilmez bir maddedir. Eski çağlardan beri sofra tuzu olarak kullanılan sodyum, oluşturduğu onlarca bileşikle hayata katkı sunuyor.
Yerkabuğundaki en bol elementler arasında yer alan sodyumun alaşımlardan ilaçlara kadar sayısız kullanım imkânı bulunuyor. Endüstride binlerce ton kullanılan sodyum, insan vücudunda da en fazla bulunan minerallerden biridir.
Sodyumun **kimyasal sembolü “Na”**dır. Atom numarası 11, atom ağırlığı 22,99, yoğunluğu ’tür. Periyodik cetvelin 1-A grubunda, alkali metaller element serisinde yer alır. Gümüşî beyaz renktedir. Kristal yapısı hacim merkezli kübiktir. Hafif, yumuşak, kaygan ve dövülgen bir elementtir. Elektrik iletkenliği cıvadan yaklaşık 20 kat fazladır.
“Sodyum” kelimesi, Latince “Natrium” demektir. “Soda metali” anlamına gelen natrium, aynı zamanda Yunanca “nitron” adı verilen doğal bir tuzdur. Kimyasal sembolünü de bu kelimeden almaktadır.
1807 yılında Sir Humphry Davy tarafından sodyum hidroksitin (kostik soda) elektrolizi yöntemiyle sodyum elde edildi ve bu tarih sodyumun keşfi olarak kayıtlara geçti.
Sodyum, yüksek oranda reaktiftir. Su ile şiddetli reaksiyon verir. Su ile reaksiyonunda ısı, hidrojen gazı çıkar ve kostik çözelti oluşumu meydana getirir. Havada hızla oksitlenir. Sarı bir alevle yanar. Güçlü bir indirgendir. Çok kolay yükseltgenir; kükürtle, hidrojenle, halojenlerle ve ametallerin çoğuyla birleşebilir. Bileşiklerinde +1 değerliklidir.
Doğada saf ve elementel olarak bulunmaz. Yerkabuğunun yüzde 2,8’ini sodyum oluşturur. Bu oranla doğada en bol bulunan elementler arasında 4. sıradadır. Alkali metaller arasında ise en bol bulunan birinci sıradaki metaldir. Deniz suyu yaklaşık %1,05 oranında sodyum içerir. Doğadaki en yaygın bileşen, sodyum klorür (sofra tuzu)'dür.
Kullanım Alanları
Sodyumun iyi düzeyde indirgen olması birçok kimyasal işlemde kullanılmasını sağlar. Silisyum ve bor gibi elementlerin hazırlanmasında sodyumun indirgen özelliğinden faydalanılır. Organik kimyada çok sayıda uygulaması vardır. Mutfak tuzu gibi organik bileşikler ve esterlerin yapımında kullanılır.
-
Sodyum karbonat, sanayide yaygın olarak kullanılan oldukça faydalı bir bileşiktir.
-
Bikarbonat, tıpta seltz hazırlanmasında kullanılır.
-
Bazı alaşımların içeriğine katılan sodyum, özelliklerini ve yapılarını geliştirir ve değiştirir.
-
Sodyum nitrat, önemli bir gübredir.
-
Motorlarda vuruntuyu önleyen kurşun tetraetilen üretiminde sodyumdan faydalanılır.
Sodyum ve bileşiklerinin kullanıldığı bazı alan ve ürünler şunlardır: Cam, boyalar, ilaçlar, metalürji, kâğıt, petrol, sabun, tekstil ürünleri, buharlı lambalar, valfler, deterjanlar, temizlik kimyasalları, ipekler, elyaflar, seramik, pirinç kaplamalar, fotoğrafçılık, parfümler.
Sodyum ve İnsan Sağlığı
İnsanda hücre dışı metal iyonlarının içinde sodyum olmazsa olmaz elementlerden birisidir. Hücre dışı sıvıda en bol bulunan katyon olan sodyumun tuz formları çözünerek plazma ve hücreler arası sıvının %90’ını oluşturmaktadır. Hücre içerisinde sodyum iyonu iken hücre dışında civarındadır.
Vücudun sodyum dengesi birçok regülatör sistem tarafından düzenlenmektedir. Ancak ana düzenleyici sistem böbreklerdeki sodyum atılımıdır. Bunu antidiüretik hormonlar düzenlemektedir. Sodyum, diğer minerallerden özellikle potasyum ile birlikte nöral su dengesini, enzimatik aktiviteyi, sinirsel uyarıyı ve kas kasılmalarını düzenlemektedir.
Metalik sodyum son derece reaktif olduğu için su ile temasında hidroksit grupları ortaya çıkmakta. Bunlar da deri ve dokular için korozivdir.
Sodyum ve Deri
İnsan derisinin sodyum iyonu emilimi hayvan derisine göre 10–100 kat daha azdır. Bu, insan derisinde hayvanlara göre kıl, ter ve yağ bezlerinin daha az olmasından kaynaklanmaktadır.
Sodyum deriden ter ile atılmaktadır. terde atılma oranı deri ısısına, çevre nem düzeyine, ter bezlerinin yoğunluğuna, vücut anatomik alanına ve cinsiyete göre değişmektedir.
-
Örneğin alında terleme arttığında terde oranı ’dan ’ye çıkmaktadır.
-
Dinlenme durumunda deride epidermal sodyum konsantrasyonu 6 saat sonunda olmaktadır.
-
Epidermal içeriğine bakıldığında stratum korneumun alt kısımlarında en düşük ancak stratum korneumun en üst yarısında en yüksek konsantrasyonlarda olduğu görülmektedir.
formları deri ve göz için derece hızlı hasar oluşturabilecek potansiyelde korozivdir.