- Gösterim: 10959
Hyaluronik Asit Dolgularının klinik kullanımında dikkate alınması gereken önemli parametreler şunlardır:
1. **Çapraz Bağlanma Derecesi**: Dolgunun yapısal özelliklerini belirler.
2. **Çapraz Bağlı ve Çapraz Bağlı Olmayan HA Oranı**: Ürünün monofazik veya bifazik olmasını etkiler.
3. **Dolgu Maddesinin Dokuda Kalma Süresi**: Etkinliğin sürekliliğini gösterir.
4. **G’ (Elastikiyet Yeteneği)**: Bu parametre, dolgunun elastik gücünü ifade eder ve jelin sertliği olarak da tanımlanabilir.
5. **Enjekte Edilebilirlik (Extrusion Force)**: HA yoğunluğu ve akışkanlık özellikleri, uygulama kolaylığını sağlar.
6. **Saklama Koşulları**: Hyaluronik asidin soğukta saklanmasına gerek yoktur; ancak ısıyla temas etmemelidir. Aksi takdirde, oluşan monomerler inflamasyon riski taşır. Son zamanlarda Avrupa'da yapılan bir çalışmada, dolgu etkisinin zamanla azaldığı ve tedavi sonrası ikinci haftada %98, üç ayda %82, altı ayda %69 ve bir yıl sonra %66 oranında azalma görüldüğü bildirilmiştir.
7. **HA Partikül Hacmi**: Hacim doldurma kapasitesini belirler.
8. **Mililitredeki HA Partiküllerinin Yoğunluğu**: Ürünün kalıcılığını ve stabilitesini etkiler.
9. **HA'nın Ödem Yapma Kapasitesi**: İnflamasyon ve endürasyon derecesini gösterir.
10. **Lidokain Varlığı**: Hazırlanan dolgu ürününde lidokain bulunup bulunmadığı.
11. **Kullanılacak İğne ve Boyutu**: Uygulama için tercih edilen iğne türü ve boyutu.
12. **Şırınga ve Tasarımı**: Dolgunun yer aldığı şırınga ve tasarım özellikleri.
Farklı çapraz bağlanma ürünleri, hyaluronik asitlerde farklı oranlarda kullanılmaktadır ve bu ürünlerin HA konsantrasyonları da değişiklik göstermektedir. Bu farklılıklar, ürünlerin klinik kullanımını ve elde edilen sonuçları etkiler. Yüksek biyoteknoloji ile üretilen bu ürünler jel formundadır ve iki ana tipte bulunmaktadır: bifazik ve monofazik.
Bifazik HA
Bifazik HA jel, çapraz bağlanmamış hyaluronik asit (HA) çözeltisi içinde çapraz bağlı HA'nın yer aldığı bir formülasyondur. İlk olarak 1996 yılında geliştirilen ve horoz ibiğinden elde edilen bu HA türleri bifazik özellik taşımaktadır. Daha sonra biyoteknoloji ile bakterilerden biyofermantasyon yoluyla elde edilen ikinci nesil HA'ların bazıları da bifazik olarak üretilmiştir. Bu özellik, bifazik HA ürünlerine yüzey kayganlığı, ince iğnelerle kolay enjekte edilebilme ve dokular arasında rahatça ilerleyebilme avantajı sağlamaktadır. Böylece daha visköz çapraz bağlı HA ürünleri, hedef dokuya daha kolay uygulanabilmektedir; örneğin Restylane ve Perlane (Q-Med, Uppsala, İsveç) gibi ürünler. Restylane partikülleri 250 µm boyutunda ve 100,000 partikül/ml yoğunluğundadır. Perlane ise 550 µm boyutunda olup 8,000–10,000 partikül/ml içermektedir.
Bu HA dolgu maddelerinde çapraz bağlı HA partikülleri farklı boyutlarda bulunmaktadır. Çapraz bağlı HA, asıl dokuda kalıcı olan stabil bir bileşendir. Bu stabil bölüm, dokuda üç boyutlu bir yapı oluşturarak sağlam ve elastik bir form kazandırmaktadır. Bu yapı, dokulara ve kendisine kan akışını engellemeyecek şekilde tasarlanmıştır. Bifazik HA dolgularda, fiziksel olarak içerikteki partiküller daha belirgin olup, yapıları daha heterojendir.
Monofazik HA
Monofazik HA, tek tip çapraz bağlı veya bağsız HA çözeltisi içermektedir. Monofazik dolgularda HA'ler, yüksek ve düşük moleküler ağırlıklı veya karışık olabilir. Eğer dolgu, aynı yoğunluktaki HA'lerden oluşuyorsa, buna "monofazik monodansite HA" denir. Bu tür dolgular, çapraz bağlar oluşturularak üretilmiştir ve jel yapıları farklı sertlik ve boyutlarda olabilir. Jelin hidrasyonu, kolay enjekte edilebilirliklerini artırır. Juvederm (Allergan Inc., Irvine, CA, ABD) ve Surgiderm (Allergan-Corneal Industry, Pringy, Fransa) bu gruba örnek teşkil etmektedir.
Monofazik dolgularda, ürün içindeki partiküller bifazik dolgulardan daha az belirgin hale gelir. Hafif bir dolgu düzensizliği gözlemlense de, bu durum HA'ler arasındaki çapraz bağlardan kaynaklanmaktadır.
Eğer monofazik dolgu jellerde HA'ler farklı yoğunluklarda ise, buna "monofazik polidansiteli HA" denir. Bu tür dolgularda, ilk olarak çapraz bağlar oluşturulmakta, ardından farklı yoğunluktaki HA'ler eklenerek tekrar çapraz bağlanma sağlanmaktadır. Esthelis Basic (Anteis SA, Geneva, İsviçre) ve Belotero (Merz Aesthetics, Inc., San Mateo, CA, ABD) bu HA grubuna örneklerdir.
Monofazik ve polidansiteli dolgular, bu açıdan diğer iki türden daha homojen bir görünüm sergilemektedir.
Bifazik ve monofazik hyaluronik asit (HA) dolguları, farklı klinik amaçlar için kullanılmaktadır. Bu ürünlerin içindeki HA partikül boyutları, çapraz bağlanma yöntemleri, çapraz bağlanma oranları, serbest HA miktarı, elastik modül (G’) ve su tutma özellikleri (higroskopik denge) değişiklik göstermektedir. Monofazik ve bifazik olmalarının yanı sıra, monofaziklerin mono veya polidansiteli olmaları, dokulardaki davranışlarını etkiler.
Bifazik dolgu maddeleri subdermal alanda uygulandığında, aşağıdaki resimde görüldüğü gibi dokuda büyük boşluklar oluşturmakta ve derideki kollajen bantlarını ayırarak HA havuzları meydana getirmektedir (Restylane uygulama örneği). HA, yalnızca subdermis ve dermisin alt kısımlarında kümeler ve boncuklar şeklinde görünmektedir; üst ve orta dermiste ise bulunmamaktadır.
Aşağıdaki resimde E ve F de monofazik monodansiteli HA(Juvederm Ultra) uygulama sonrası doku histolojisi gösterilmektedir. E ve F de HA retiküler dermis üzerine kadar geçmiş kollajen bantları arasında büyük havuzlar oluşturmuştur. Bunlar bifazik HA dolgulara göre daha büyük ve kollajen fiberlerinin arasına girmiştir. Papiller dermite HA yok. Retiküler dermisin üst 2/3 ünü % 90 nını kaplamış.Aşağıdaki resimde G ve H, monofazik polidansitel HA (Esthelis Basic) uygulaması sonrası doku histolojisini göstermektedir. Burada HA, subdermis ve retiküler dermis arasındaki kollajen bantları arasında yer almakta ve retiküler dermisin %90'ını kaplamaktadır. Ancak diğerlerinden farklı olarak, retiküler dermiste yalnızca %10'luk bir alanda büyük boşluklar içinde bulunmaktadır. Papiller dermiste ise HA bulunmamaktadır. Bu durum, dokudaki dağılımın ne kadar homojen olduğunu göstermektedir.
Bifazik hyaluronik asit (HA) uygulamaları, monofaziklere kıyasla daha fazla ödem ve ağrıya neden olmaktadır. Bu durum, bifaziklerin dokuda daha büyük havuzlar şeklinde birikmesinden ve kollajen bantlarını iterek yer değiştirmesinden kaynaklanmaktadır. Öte yandan, bifazik HA dolgular, yeni kollajen üretimini daha fazla teşvik etmektedir.