- Gösterim: 52
Göz makyajı olarak adlandırılan göz kozmetikleri, kirpik ürünleri (maskara, takma kirpik, kirpik uzatma serumları ve kirpik boyaları), göz kapağı ürünleri (göz çevresi kremleri, eyeliner, sürme ve far) ve göz makyajı temizleyicileri gibi çeşitli ürünleri içermektedir. Bu kozmetikler, uygulama amaçlarına göre çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır ve bazılarının potansiyel riskleri bulunmaktadır: göz yüzeyinde mekanik yaralanma, gözyaşında bozulma, göz ve göz kapaklarında iritan, alerjik ve toksik reaksiyonlar, iltihaplanma ve enfeksiyonlar gibi. Göz makyajının yaygın kullanımına rağmen, olası göz ve göz çevresindeki yan etkileri konusunda dikkatli olunmalı ve doğru ürünler seçilmelidir.
Göz makyajı kullanma geleneği, gözleri daha etkileyici ve çekici hâle getirirken aynı zamanda gençlik ve güzellik imajını güçlendirmek amacıyla eski zamanlara dayanır. Ayrıca, batıl inançlar ve tıbbi uygulamalar için de göz makyajının kullanıldığını görmekteyiz. Günümüzde kadınların önemli bir kısmı göz kozmetiği kullanmakta ve maskaranın baskın tercih olduğu görülmektedir. Günümüz kültüründe reklamlar ve sosyal medya göz makyajı trendlerini belirlemekte. Küresel makyaj endüstrisi pazarı, ürün kullanımını yeni trendler ve hedef kitlesi ile genişletmekte. Günümüzde birçok erkeğin göz makyajı ürünlerini kullandığını görmekteyiz. Çocuklar için tasarlanan "oyuncak makyaj setlerinde" göz makyajı ürünleri yerini almakta. 2016'da yapılan bir araştırmaya göre, 12 ila 14 yaş arasındaki Amerikalı çocukların %54'ü göz makyajı yapmakta.
Göz kozmetiklerinin geniş yelpazesindeki ürünleri basitçe durulanmayan veya durulanabilir olarak kategorize edebiliriz. Durulanmayan ürünler ciltte belirli bir süre kalacak şekilde tasarlanırken, durulanabilir ürünler uygulanır ve kısa bir süre sonra çıkarılır. Kozmetiklerin formülasyonu genellikle koruyucu maddeler, taşıyıcılar, antioksidanlar, kokular, ultraviyole ışınları emiciler, yumuşatıcılar, emülgatörler ve boyalar gibi çeşitli maddeler içerir. Her gün birden fazla göz makyajı ürününün kullanılması, kozmetikler içerisindeki bileşenlerden bazılarının göz sağlığını olumsuz yönde etkilemesine ve potansiyel sağlık tehlikeleri oluşturmasına neden olabilir. Kozmetiklerde bulunan 12.500'den fazla kimyasalın ancak %20'sinden azı "Kozmetik İçerik İncelemesi" kurumu tarafından değerlendirilebilmiştir. Ne yazık ki, kozmetik ürünler yaygın olarak kullanılsa da, bu ürünler ve içerikleri konusunda yasal düzenleme denetimler yeterli değildir.
Geleneksel olarak güzellik ürünlerinin çoğu fiziksel mağazalardan satın alınıyordu. Ancak özellikle COVID-19 sonrası çevrimiçi mağazalardan satın alımlar arttı. Bu durum, ürün satışında sosyal medya platformlarının etkisini artırdı. Tüketiciler göz makyajı ürünleri alırken kanıta dayalı tıp ilkelerine güvenmek yerine, ilgi çekici dijital içeriklerle, influencer ve ünlülerin etkisiyle yönlendiriliyor. Bunda yakın arkadaşlar ve ailenin görüşleri de etkili olmakta. Genel olarak, tüketiciler seçim yaparken daha önceki tüketicilerin hikâyelerine önem vermekte.
Kozmetik ürün kullanan kişiler arasında yapılan bir anket çalışmasında, kullanıcıların yalnızca %30'unun ürünün içeriğine odaklandığı görülmektedir. Öncelikli odak noktaları; estetik, bakım kolaylığı ve maliyet olma eğilimindedir. Kullanıcılar kozmetiklerin sağlık sonuçlarına dikkat etmemekte, potansiyel toksik ve alerjik reaksiyonlar hakkında bilgileri bulunmamaktadır. Bu nedenle, toplumun kozmetikler ve doğru kullanımları hakkındaki bilgilerinin artırılmasının kritik bir öneme sahip olduğuna inanılmaktadır. Topluma ulaşma adına blog yazarları ve influencerlar kayda değer bir potansiyele sahiptir. Bunların doğru bilgilendirilmesi, ürün tanıtımı ile birlikte olası riskler ve tehlikelerin de anlatılmasının yasal düzenlemelerinin yapılması çok daha doğru olacaktır.
Göz kozmetikleri kullanım amacına göre farklı kategorilere ayrıldığını görmekteyiz: kirpik kozmetikleri, göz kapağı kozmetikleri ve göz makyaj temizleyicileri gibi.
Kirpik Kozmetikleri
Maskara
Maskaralar, kirpikleri daha koyulaştırarak, uzatarak ve hacim kazandırarak belirgin hâle getirmektedir. Gözlerin daha büyük ve çekici görünmesini sağlarken yüzün estetiğine katkıda bulunmaktadır. Maskara ürünü katı (cake maskara), krem, jel ve düşük viskoziteli sıvılar olmak üzere farklı formlardadır ve özel bir fırça ile kirpiklere uygulanır. Günümüzde sıvı maskara en popüler formdur ve göz kozmetik pazarında en çok kullanılan ürünlerin başında gelmektedir. Bunu göz kalemleri ve farları takip etmektedir.
Yapay Kirpikler
Yapay kirpikler, Avrupa Kozmetik Yönetmeliği 1223/2009'a göre kozmetik olarak kabul edilmemekle birlikte, göz kozmetik uygulamaları arasında sık tercih edilmektedir. Kirpik uzatma olarak da bilinmektedir. İpek, vizon, insan saçı ve at kılı gibi doğal maddeler ya da polibütilen tereftalat gibi sentetik malzemelerden yapılmış yapay kirpiklerin göz kapağına yapıştırılmasından oluşur. Göz kapağı yapıştırıcılarının sunduğu zorlukları ortadan kaldırmak için kozmetik firmaları son yıllarda yapıştırıcılara ihtiyaç duyulmayan yapay kirpikler geliştirdiler: metal içeriklerle zenginleştirilmiş özel formüllü bir eyeliner ile birlikte kullanılan, mıknatısla yapışan manyetik kirpikler.
Kirpik Uzatma Serumu
Bu amaçla Bimatoprost gibi topikal prostaglandin analogları (PGA'lar) kullanılmaktadır. Bunlar kirpiklerin büyümesi ve melanin birikimi için gerekli olan kirpik büyüme döngüsünün anagen fazını hedef alır. Anagen fazındaki kirpik sayısında artışa yol açarak kirpiklerin algılanan kalınlığını artırabilmektedir. Bimatoprost, 2008 yılında ABD FDA tarafından bu amaçla kirpiklerde kullanımı onaylandı. Günümüzde trikotillomani (kirpik yolma), kemoterapiye bağlı kirpik dökülmesi ve alopesi areata (saç kıran) problemlerinin tedavisinde de kullanılmaktadır. Gece küçük bir fırça kullanarak göz kapağı kenarındaki kirpiklere uygulanmaktadır. Maksimum kirpik büyüme etkinliği için, on altı haftalık bir süre boyunca düzenli uygulama önerilmektedir.
Kirpik Boyası ve Boyası
Bu ürünler, kirpiklerin daha koyu ve dolgun görünmesini sağlayarak görünümünü iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Kirpik boya ürünleri, birkaç hafta (renklendirme) veya daha uzun süre (boyama) hedeflenerek uygulanabilmektedir.
Kirpik Perması
Kirpik perması kirpikleri 6 ila 8 hafta arasında değişen bir süre boyunca geçici olarak şekillendirmek için uygulanmaktadır. Kripikleri kıvırma ve sabitleme amaçlı kimysallar kullanılır.

Göz Kapağı Kozmetikleri
Göz Kalemi
Göz kalemleri katı, sıvı, krem/jel veya kalem gibi farklı formlarda olmakla birlikte günümüzde sıvı göz kalemleri daha fazla tercih edilmektedir. Göz kalemleri açık tonlarda göz kapaklarının iç kenarı boyunca veya koyu tonlarda kirpik çizgisi boyunca uygulanmaktadır.
Göz Farı
Üst ve alt göz kapaklarına uygulanan far, göze derinlik ve boyut kazandırarak gözlerin çekiciliğini artırmak amacı ile kullanılmaktadır. Jel, kalem, boya kalemi, sıvı ve toz gibi farklı formlarda kullanılmaktadır. Toz farlar en fazla tercih edilen formlardır.
Eyeliner(Sürme/Kajal)
Göz kapakları için tasarlanan bu kozmetikler, estetik özelliklerini geliştirmek için göz çevresinde kullanılır.
Göz Çevresi Kremi
öz çevresi kremi, yaygın olarak göz kremi olarak da bilinir ve gözleri çevreleyen hassas cilt için geliştirilen özel cilt bakım formülleridir. Göz kremleri, göz çevresi kırışıklıklarını önlemeye ve cilt elastikiyetini artırmaya yardımcı olmak için yoğun nemlendiriciler içermektedir. Göz çevresi morlukları ve ödemi azaltmaya yardımcı olmak için kafein ve peptitler gibi bileşenler içermektedir. Ayrıca, çeşitli göz kremleri, kolajen üretimini artırabilen ve ince çizgi ve kırışıklıkların görünümünü azaltabilen retinol veya hyaluronik asit gibi bileşenler de içermektedir. Göz kremleri ayrıca cildi erken yaşlanmaya yol açabilen çevresel stres faktörlerinden ve serbest radikallerden korumaya yardımcı olmak için antioksidanlar da içermektedir.

Göz Makyajı Temizleyiciler
Göz makyajı temizleyicisi, kozmetiklerin gözlerden ve çevresindeki bölgelerden çıkarılması sürecini basitleştirerek temizleme prosedürünün genel etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır. Bu ürünler yağlar, kremler, balzamlar, köpükler, çubuklar, su ve pedler/mendiller dahil olmak üzere farklı formlarda bulunmaktadır. Yukarıda tanımlanan göz çevresi kozmetikleri içerikleri lipofilik bileşiklerdir. Benzer kimyasal özelliklere sahip maddeler birbirini çözebilir ilkesinden yola çıkıldığında bu ürünleri temizlemek için su kullanımı yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle göz makyajı temizleyicileri üç ana formda: yağ bazlı, yağsız ve misel olarak geliştirilmiştir.

Göz kozmetiklerinin kullanımı, gözde, gözyaşında ve göz kapaklarında bir dizi olumsuzluk ve yan etki yaratabilmektedir: gözde ve korneada mekanik hasar, gözyaşı filminin dengesizliği, bağışıklık tepkileri, alerji, iritasyon, toksik tehlike, iltihaplanma ve enfeksiyonlar gibi.
Göz Kuruluğu, Kuru Göz Hastalığı
Kuru Göz Hastalığı, gözyaşının (gözyaşı filmi) niteliği veya niceliğindeki değişikliklerden kaynaklanan, gözde kuruluk ve tahriş gibi şikayetler ile birlikte bulanık görmeyle kendisini gösteren bir durumdur. Her yaştan bireyi etkileyebilmekle birlikte, özellikle kadınlar ve yaşlı bireyler arasında daha yaygındır. En yaygın göz sorunlarından biri olduğu vurgulanmaktadır. Gözyaşı filmi, göz yüzeyinin yağlanmasında, beslenmesinde ve korunmasında son derece önemlidir. Gözyaşı filmi yaklaşık %98'i sudan oluşan bu berrak sıvıdır ve su dışında küçük oranlarda elektrolitler, lipitler ve proteinler de içermektedir. Gözyaşı filmi göz yüzeyini kaplarken göz sağlığı ve gözün net görüşü için gereklidir. Gözyaşı filminde bozulmalar göz kuruluğuna neden olmaktadır. Hafif şikayetlerden şiddetli ağrıya hatta görme fonksiyonunda bozulmaya neden olabilir.
Sağlıklı bir gözyaşı filmi, gözlerden görsel olarak çekici yansımaların oluşumuna katkıda bulunur, genellikle bir "ışıltı" olarak tanımlanan göz algımızı önemli ölçüde etkiler. Gözyaşı filminin bozulması, algılanan bu "ışıltıda" bir azalmaya yol açabilir. Gözyaşı filminin korunmasında kirpikler son derece önemlidir. Kirpikler, göz için birden fazla koruyucu işleve sahiptir: göze karşı potansiyel tehditlere karşı refleksif göz kırpma tepkisini başlatır, gözü havadaki partiküllerden korurlar, hava akışını azaltarak nemin tutulmasına yardımcı olurlar, güneş ışığını filtrelerler ve estetik görünüme katkıda bulunurlar.
Her göz kapağında tipik olarak 2 ila 3 sıra kirpik bulunur. Üst kirpikler genellikle daha fazladır (100 ila 150 arasında değişir) ve daha uzundur (8 ila 12 mm arasında ölçülürler) ve karakteristik bir yukarı eğriye sahiptirler. Alt kirpikler ise sayıları 50 ila 75 arasında değişir ve 6 ila 8 mm uzunluğundadır. Günde bir ila dört kirpik kaybedilir ve yenilenir. İdeal kirpik uzunluğu, göz genişliğinin $0,35 \pm 0,15$ katına eşittir ve ortalama 12 mm civarındadır. Bu doğal kirpiklerin hacminde, uzunluğunda (yapay kirpiklerde olduğu gibi) ve kıvrımında (kirpik kaldırmada olduğu gibi) meydana gelen değişiklikler gözyaşı buharlaşmasını etkileyebilir
Kuru Göz Hastalığı yaygınlığının kozmetik kullanıcıları arasında daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca, kozmetik kullanan kişilerde göz kuruluğu şikayetleri daha şiddetli olabilmektedir. Özellikle eyeliner ve maskara kullanıcıları arasında daha fazla görülmektedir. Kuru Göz Hastalığı, düzenli göz makyaj temizleme rutinine uymayan kişilerde daha fazla gelişmektedir. Eyeliner, göz farı, maskara ve fondöten, ter ve gözyaşlarıyla karışabilir ve makyajda bulunan yağlar nedeniyle göz kapaklarından kirpiklere doğru açılan meibomian bezlerinin tıkanmasına neden olabilir. Ayrıca göz makyaj ürünleri göz kırpma veya göz damlası uygulanması sırasında göz yüzeyine geçebilir (göz damlası kullanmak zorunda olan kişilerin göz kozmetikleri uygulamaktan kaçınmaları önerilmektedir). Tüm bunlar gözyaşı filmi lipit tabakasının kalınlığındaki azalmaya neden olmaktadır.
Göz kozmetik ürünleri, mikrobiyal bulaşmayı önlemek amacıyla parabenler, fenoksietanol, benzalkonyum klorür ve formaldehit gibi koruyucu maddeler içerir. Bunların, gözyaşı filmi oluşumunda önemli olan meibomian bezleri için özellikle zararlı olabileceği tespit edilmiştir.
Yapay kirpiklerin uygulanması (kirpik uzatmaları), zamanla kuru göz semptomlarının gelişimine veya önceden var olan kuru göz durumunun kötüleşmesine neden olabilir. Yapay kirpiklerin; azalmış göz kırpma, eksik göz kapağı kapanması, uyku sırasında yetersiz kapanma, meibomian bezlerin tıkanması, toz birikimi, alerjik reaksiyonlar ve mekanik etkilere neden olarak göz kuruluğuna yol açtığı düşünülmektedir. Ayrıca yapay kirpik uygulamaları sonrası sıklıkla göz hijyeni uygulamaları ve su teması azalmaktadır (yapay kirpiklerin daha uzun süre kalması amacıyla). Yapay kirpiklerin mekanik etkileri, yapıştırma veya çıkarma için kullanılan kimyasal ajanlarla birlikte kornea epitelininin bozulmasına yol açabilir.

Alerjik Olaylar
Gözün bağışıklık savunma sistemi hem doğuştan hem de adaptif bağışıklık sistemi tarafından hassas bir düzenleme ile kontrol altındadır. Ancak göz kozmetikleri gözde bağışıklık tepkisine neden olabilmektedir. Bu tepkileri göz kapağı, gözyaşı, göz konjonktivası ve korneasında görmekteyiz.
Göz kapağı yeterli konsantrasyonda bir alerjene maruz kaldığında temas alerjileri (kontakt alerji) geliştirebilir. Göz kozmetikleri kullanımını takip eden 24 ila 72 saat içinde göz kapaklarında cilt döküntüleri, kabarcıklar, ürtiker ve kaşıntı ve yanma hissi ile iritan veya alerjik kontakt dermatit belirtileri gelişebilir. Alerjen doğrudan göz kozmetiklerinden kaynaklanabileceği gibi, ellerdeki alerjenlerden de dolaylı olarak bu reaksiyonlara katılabilektedir. Göz kapağında alerjik reaksiyonlar immünolojik kontakt ürtiker olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu durum alerjenle temastan 30 ila 60 dakika veya daha sonraki bir zaman diliminde ortaya çıkar. Tipik olarak göz kapaklarında kızarıklık ve şişliğe neden olurken gözlerde konjonktivit gibi belirtiler eşlik edebilir.
Maskarada bulunan kimyasallar, kirpik kıvırıcılarındaki nikel ve fırça/süngerler gibi çeşitli ürünlere maruz kalmaya bağlı olarak temas egzaması (kontakt dermatit) gelişebilmektedir. Yapay kirpik yapıştırıcılarında bulunan formaldehit sık temas egzamasına neden olmaktadır. Kirpik boyamada kullanılan pigmentler sıklıkla kara kına (black henna) ve parafenilen diamin (paraphenylene diamine) içerir. Bu iki madde de göz kapaklarında temas egzamasına neden olmaktadır. Kirpik boyama için kullanılan ürünler temas egzaması dışında alerjik reaksiyonlara da neden olmaktadır. Göz çevresi kremleri de alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir.
Enfeksiyon, Mikrobiyal Kontaminasyon
Kozmetiklerin üretim, nakil, depolama ve satış sırasındaki kontaminasyon riskinin yüksek olduğu bilinmektedir. Çoğu kozmetik steril koşullarda üretilmez ve steril olmayan baz malzemelerden üretilir. Ürünlerin içeriğindeki mikrobiyal besin maddeleri ve nem, mikrobiyal büyümeyi kolaylaştırmaktadır. Kozmetik bir ürünün mikrobiyal kontaminasyonu üründe renk, viskozite gibi fiziksel özelliklerinde değişikliklere ve hoş olmayan kokuların oluşumuna yol açmaktadır. Bu nedenle kozmetik ürünler lisanslanmış uygun üretim koşullarında, uygun koruma sistemlerinde, mikrobiyolojik test prosedürleri uygulanarak pazarlanmalıdır. Buna karşın birçok çalışmada hem yüksek kaliteli hem de düşük kaliteli kullanılmamış kozmetik örneklerde mantar ve bakteriyel kontaminasyonlar olduğu gösterilmiştir. Ancak, mikrobiyal büyüme hızı ve çeşitliliği düşük kaliteli kozmetiklerde daha belirgindir (kullanılan spesifik bileşenler, koruyucu uygulama yöntemleri, nakliye ve depolama koşulları ile ilişkili olabilir). Kozmetiklerin steril olması bir gereklilik olmasa da, Amerika Birleşik Devletleri'nde göz çevresi bölgesinde kullanılması amaçlanan ürünlerde 100 koloni oluşturan birimi (CFU/g veya mL) aşan herhangi bir bakteriyel kontaminasyon ürünü piyasadan çekilmekte ve yasal yaptırımlar uygulanmaktadır.
Kötü kişisel hijyen, son kullanım tarihi geçmiş ürün kullanımı, ürünün birden fazla kullanıcı arasında paylaşımı ve üründe kullanıcılar tarafından yapılan değişiklikler (örneğin maskaranın suyla seyreltilmesi gibi) üründe bakteriyel kontaminasyon riskini artırabilir. Bu özellikle kuru göz problemi olanlarda gözde mikrobiyal enfeksiyonların gelişim riskini arttırmaktadır. Göz çevresi kozmetik ürünün uzun süreli kullanımı kontaminasyona neden olabilir. Üç ay sürekli kullanılan maskaraların %35'inden fazlasının mikrobiyal kontaminasyona maruz kaldıkları gösterilmiştir. Maskaraların %79'unun Staphylococcus aureus ile ve %13'ünün Pseudomonas aeruginosa ile kontamine olduğu belirtilmiştir. Göz makyaj ürünlerinin kullanıcılar tarafından paylaşımı, Demodex ve virüslerin bulaşmasında rol oynamaktadır. Güzellik salonlarında kullanılan tüm fırça ve süngerlerin Staphylococcus aureus ile kontamine olduğu bulunmuştur. Ek olarak, süngerlerin %69,6'sı ve fırçaların %81,8'i Pseudomonas aeruginosa için pozitif test edilmiş ve süngerlerin %51,5'inde ve fırçaların %30,3'ünde mantar kontaminasyonu saptanmıştır. Toz formunda olan çeşitli göz farları kontaminasyona daha açıktır. Göz farı örneklerinin %67'sinin bir veya daha fazla mikrobiyal türle kontamine olduğu gösterilmiştir. Kozmetik ürünlerin satış ve tanıtım yapıldığı yerlerde "test ürünlerinin" kullanılması önerilmemektedir. Eyeliner'ın ucu veya aplikatör fırçası kontamine olabilir. Bu nedenle kontamine olmuş sıvı eyelinerlar değiştirilmeli, kalem eyelinerın ucu ise her kullanımında traşlanmalıdır. Optimum hijyen için, göz çevresi için kullanılan sünger her uygulamadan sonra nazik bir yüz temizleyici veya bebek şampuanı ile iyice temizlenmeli ve mikrobiyal kontaminasyonu önlemek için kuru bir alanda saklanmalıdır. Makyaj fırçalarının haftada bir kez temizlenmesi önerilmektedir (bebek şampuanı veya yumuşak bir yüz temizleyici kullanılarak yapılmalıdır).

Gözde Mekanik Yaralanmalar
Göz kozmetiklerinin büyük bir bölümü özel aplikatörler ile uygulanmaktadır. Kozmetik ürünün aplikatör kullanılarak uygulanması gözde travma riskiyle ilişkilidir. Maskara, eyeliner, göz kalemlerinin kullanımı sırasında gözde korneada yanlışlıkla hasar oluşturulabilir. Özellikle sıvı maskara uygulandıktan sonra kirpikleri düzeltmek için bir iğne kullanılır, dikkatsiz kullanımı gözde mekanik yaralanma riski oluşturmaktadır. Gözde ve korneada bunların neden oldukları minimal hasarlar, patojen mikroorganizmaların giriş alanları olarak gözde enfeksiyon olasılığını artırmaktadır. Maskara gibi ürünlerde bulunan ince naylon lifler, takma kirpikler gözle temas ederek göz yüzeyinde mekanik hasara neden olabilir. Bu aplikatörler gözde daha ciddi delici göz yaralanmaları ve travmatik katarakt oluşumuna neden olabilir. Araba veya otobüs gibi hareket halindeki araçlarda ya da yürürken göz makyajı yapılmamasının istenmesi bundan kaynaklanmaktadır. Yapay kirpiklerin kullanımıyla bağlantılı çok sayıda mekanik göz hasarı rapor edilmiştir. Bunlar arasında yapay kirpikle uyku sırasında göz kapağının tam kapanmaması (lagoftalmi) ve kirpiklerin tabanında kireçlenme yer almaktadır. Bunlar da kornea mekanik hasarına neden olabilmektedir. Ayrıca takma kirpiklerin yapıştırılması, çıkarılması, göze yakın mıknatıs veya metalik göz makyaj malzemelerinin kullanılması, özellikle kirpiklere uyguladıkları ağırlık nedeniyle kirpik dökülmesine ve kornea aşınmalarına neden olabilmektedir.
Göz Makyajı Kontakt Lensler
Kontakt lenslerin takılması ve çıkarılması sırasında, özellikle lensler takılıyken göz makyajı yapıldığında lenslerin kozmetiklerle temas etme riski bulunmaktadır. Kirpik çizgisine ve göz kapağı kenarlarına uygulanan kozmetiklerin beş dakika içinde göz yüzeyine geçebileceği gösterilmiştir. Maskaraların lense teması görüntü kalitesinde önemli bir düşüşe yol açmaktadır. Birçok çalışma, standart pHEMA kontakt lenslerden maskaranın çıkarılmasının oldukça güç olduğunu göstermektedir. Belirli silikon hidrojel lens malzemeleri göz kozmetiklerini daha fazla tutma özelliği göstermektedir. Ayrıca göz makyaj temizleme ürünleri lens malzemelerinin fiziksel özelliklerini etkileyebilmektedir. Araştırma bulguları, makyaj temizleyicilerin lenslerin çapı, taban eğrisi ve sagital derinliği üzerinde belirgin bir etkiye sahip olabileceğini göstermektedir. Lens parametrelerindeki değişim görüş kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Diğer Olumsuzluklar
Maskaranın gözyaşı kanalı(nazolakrimal) tıkayabileceği gösterilmiştir. Maskaralar, göz kapağı konjonktivasında keratin açısından zengin bir kitle olan maskaranın (maskaroma) oluşumuna neden olarak pigmentasyon düzensizlikleri yaptığı gösterilmiştir. Ayrıca sık ve düzensiz maskara kullanımı kirpik kaybını içeren milfozis ile ilişkilendirilmiştir.
Kirpik uzatma işlemleri kirpik kayıplarına neden olabilmektedir. Ayrıca kirpik uzatma sırasında kullanılan yapıştırıcıların kimyasal yanıklara neden olabileceği unutulmamalıdır.
Kirpik boyaları içerisinde bulunan gümüş, arjiroz olarak bilinen göz adnekslerinde kalıcı gümüş lekelenmesine neden olabilmektedir. Ksantelazma palpebrarum neden olabileceği yönünde yayınlar bulunmaktadır.
Yağsız temizleyiciler, göz kapağı derisindeki doğal sebum ve yağ içeriğini ortadan kaldırdığı için göz çevresinde kuruluğa ve egzama gibi cilt sorunlarının şiddetlenmesine neden olabilmektedir.
Kirpik uzatıcılar olan PGA'lar (Prostaglandin Analogları), göz konjonktivasında hiperemiye, ciltte veya iris pigmentasyonunda değişikliklere, kaşıntıya, pitozise, trikiyazise ve yanaklarda aşırı kıl büyümesine yol açabilir.
“Kendin Yap” Ev Göz Çevresi Kozmetiklere Kısa Bir Bakış
Kozmetik sektörüne karşı giderek daha fazla şüpheli bakmaya başladık. Bu bakış açısı kozmetik ürünler için kendin yap (DIY) yaklaşımını arttırdı. Bu ürünler evde üretilmeye başlandı. Sosyal medya ve bloglardan evde yap ürünleri ile ilgili yüzlerce formülasyon görülmekte. Ancak kozmetik ürünlerine güvensizliğimiz artsa da göz makyajı, göz makyajı temizleyicileri, kirpik ürünleri ve göz çevresi bakım ürünleri başlıkları altında yer alan bu evde kendin yap ürünlerin içerikleri ve miktarları konusunda ciddi bir belirsizlik olduğu görülmektedir. Örneğin, çok sayıda maskara tarifinde siyah pigment olarak aktif kömür kullanımı önerilmekte. Bazı tarifler kömürün tablet veya kapsül formunda kullanılmasını önermekte. Kömürün bu çeşitli formlarında farklı seviyelerde kömür olduğunu görmekteyiz. Aktif kömür yüksek karbon içeriğine sahip doğal bir ürün olarak sunulsa da kadmiyum, antimon, tellür, cıva, talyum veya kurşun gibi ağır metaller gibi toksik maddeler içerebilir. Aktif kömür olarak aldıklarımızın içerikleri tam olarak garanti altında olmadığı görülmekte. Maalesef ağır metallere maruz kalma çeşitli sistemik ve göz rahatsızlıklarına neden olabilmektedir. Ayrıca, evde üretilen ürünlerin etkili bir şekilde saklanması ve korunmasını sağlamak için kullanılan katkı maddelerinin türlerinde önemli farklılıklar var. Evde yap ürünlerin çoğunda antimikrobiyal koruyucular yok ya da varsa bile, minimum düzeydedir. Son olarak evde hazırlamaları sırasın nihai ürünün pH seviyeleri ve sterilitesi gibi temel parametreler kontrol edilmemektedir. Özetle göz veya çevresinde kullanımı için tasarlanmış "evde kendin yap" formülasyonları potansiyel olarak güvenli olmadığı gibi kullanımları önemli olumsuz etkilere yol açabilmektedir.
Öneriler
- 
Çoğu göz kozmetik ürünü, aseptik koşullar altında üretilen ve son sterilizasyona tabi tutulan göz damlaları gibi oftalmik ilaçlarla aynı "sterilliğe" sahip değildir. Bunun yerine, göz kozmetikleri genellikle mikrobiyolojik temizlik standartlarını veya "düşük biyolojik yük" gerekliliklerini karşılamak üzere üretilir. Bu nedenle, göz kozmetikleri yüksek standartlarda üretilmeli, koruyucu maddeler içermeli ve kapsamlı kalite kontrol testleri uygulanmalı, ürünün mikroorganizmaların varlığını sınırlamaya çalışan denetimler yapılmalıdır. 
- 
Göz kozmetik ürünleri genellikle mikrobiyal büyümeyi engellemek için tasarlanmış koruyucu sistemler içerir. Ancak, bu koruyucuların etkinliği zamanla veya uygunsuz kullanımla tehlikeye girmektedir. Göz kozmetik ürünü açılıp kullanıldığında, birkaç faktör nedeniyle kontamine olmaktadır: kullanıcıdan kaynaklanan tekrarlanan kirlenme, ürünün başkası ile paylaşımı, doğrudan temas, gözyaşı ve mukus, parmak ve uygulama aplikatörlerinin kirlenmesi, çevresel maruziyet, sıcak ve nemli ortam ve koruyucu sistemlerin bozulması.Bu riskleri azaltmak için: - 
Açıldıktan sonraki süreye uyun (ürünün açıldıktan sonra kullanılabileceği maksimum süre). 
- 
Paylaşmaktan kaçının. 
- 
Makyajı temiz ellerle yapın. 
- 
Göz enfeksiyonlarından sonra değiştirin. 
- 
Ürünlere su veya tükürük eklemekten kaçının. 
- 
Ürünleri doğrudan güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayın. 
- 
Rengi, kokusu veya kıvamı değişen ürünleri atın. 
 
- 
- Kozmetik ürünlerinde koruyucu olarak çeşitli kimyasallar kullanılır. Kozmetik endüstrisinde yaygın olarak kullanılan koruyucular arasında benzalkonyum klorür, formaldehit salan maddeler, parabenler, fenoksietanol ve klorfenesin bulunur. Bu bileşiklerin çoğunlukla gözde risk oluşturduğu unutulmamalıdır. Bazı koruyucular, diğer kozmetik içeriklerle birlikte, meibomian bezi açıklıklarını tıkayabilir ve gözyaşı filminin temel lipit bileşenini bozarak göz kuruluğuna neden olabilmektedir. Özetle, koruyucular iki ucu keskin bir kılıç gibi davranır: ürün güvenliği için gereklidir, ancak sık kullanımda göz sağlığına potansiyel olarak zararlıdır.
- Göz kozmetiklerinde çeşitli ağır metaller eser miktarda bulunabilir; kurşun (Pb), arsenik (As), kadmiyum (Cd), cıva (Hg), nikel (Ni), krom (Cr) ve kobalt (Co) dâhil olmak üzere. Küçük miktarlarda bile, vücutta birikme potansiyelleri ve içsel toksisiteleri nedeniyle önemli sağlık endişeleri doğurur. Göz kozmetiklerindeki ağır metaller gözde ani tahrişten kronik durumlara kadar yan etkilere neden olabilmektedir
- Göz kozmetik ürünleri öncelikli olarak kornea, konjonktiva, gözyaşı filmi ve göz kapaklarını etkileyen reaksiyonlara yol açabilir. Bunlar; ürünün uygunsuz kullanım prosedürlerinden kaynaklanan fiziksel yaralanmalar, kozmetiklerdeki belirli kimyasal bileşenlerin tahriş edici veya toksik etkileri ve bu ürünlerin kullanımından kaynaklanabilecek enfeksiyonlar şeklinde sıralanabilir. Göz yan etkilerinin en aza indirilmesi ve önlenmesi için öneriler:
- Göz damlası kullanımı zorunluysa göz makyajı yapmaktan kaçının.
- Kozmetik ürünlerinizi başkalarıyla paylaşmaktan kaçının.
- Kozmetik ürünlerin tanıtım ve satışlarının yapıldığı alanlarda test ürünlerini kullanmaktan kaçının.
- Güzellik salonlarında tek kullanımlık göz çevresi kozmetik ürün aplikatörlerinin kullanılması önerilir. Aksi takdirde, kirlenmiş aplikatörler ve süngerler için dezenfeksiyon stratejileri uygulanmalıdır.
- Göz çevresinde kullanılan süngerler her kullanımdan sonra tamamen temizlenmeli ve kuru bir yerde saklanmalıdır.
- Makyaj fırçaları haftada bir kez düzenli olarak temizlenmelidir.
- Hareket hâlindeki bir araçta makyaj yapmaktan kaçının.
- Eski göz makyajınızı atın; örneğin maskara satın alındıktan üç ay sonra atılmalıdır.
- Göz makyajınızı nemlendirmek için asla tükürük veya kirli su kullanmayın.
- Kozmetiklerinizi 30 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda saklamaktan kaçının, çünkü bu koruyucu maddelerin bozulmasına yol açabilir.
- Göz çevresinde enfeksiyon veya iltihap varsa göz kozmetikleri kullanmaktan kaçının.
- Tahrişe neden olan her türlü kozmetik ürününün kullanımını bırakın.
 
- Göz çevresi kozmetik ürün seçiminde çok özenli olmaya çalışın. Ürünün içeriğini mutlaka çok dikkatli değerlendirin.




