- Gösterim: 21130
İntertrigo, koltuk altı, kasık, meme altı ve karın kıvrımları gibi fleksural (kıvrım) yüzeyleri etkileyen yüzeysel bir inflamatuvar cilt rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlık genellikle sıcak hava, sürtünme, nem, maserasyon (derinin yumuşaması) ve yetersiz havalandırma ile tetiklenir veya kötüleşir. "İntertrigo" teriminin Latince kökenleri – inter ("arasında") ve terere ("sürtmek") – rahatsızlığın fizyolojisini göstermektedir.
İntertrigo problemine viral, bakteriyel veya küf cinsi patojenler hastalığın gelişimine katkıda bulunabilir. Özellikle Candida olmak üzere, bazı patojenler hastalık alanını ikincil olarak enfekte edebilmektedir.
İntertrigo her yaşta ortaya çıkabilir ve öncelikle klinik olarak teşhis edilir. Daha karmaşık vakalarda, spesifik patojenleri belirlemek için kültür veya deri kazıma gibi ileri değerlendirmeler gerekebilir.
İntertrigo, genellikle farklı yoğunluklarda kızarık (eritemli) yamalar şeklinde görülür. Tahriş veya manipülasyon nedeniyle erozyonlara (yüzeyel yaralar) ve ikincil lezyonlara ilerleyebilir.
İntertrigo Oluşumunda Mekanik Faktörler ve Enfeksiyonlar
Mekanik faktörler intertrigo oluşumuna önemli katkıda bulunur. Isı ve maserasyon (derinin yumuşaması) bu süreci kolaylaştırmada kritik rol oynar.
Deri kıvrımları sürekli sürtünmeye maruz kalır. Bu sürtünme, iltihaplı derinin tahriş olmasına ve zaman zaman aşınmasına neden olur. Ayrıca, etkilenen intertriginöz bölgelerde nem birikerek ikincil enfeksiyonlara elverişli bir ortam yaratır.

İkincil enfeksiyonlar intertrigo oluşumuna önemli katkıda bulunabilir.
-
Candida Türleri: Candida türleri, sıcak ve yüksek nemli koşullarda gelişir. Bu da onları intertrigo vakalarında ikincil enfeksiyonların en yaygın bir nedeni hâline getirir.
-
Diğer Patojenler: Gram pozitif ve gram negatif bakteriler ile diğer mantarlar ve virüsler de bazı vakalarda ikincil enfeksiyonların yaygın nedenleridir.
Ayrıca, diyabetli hastalarda intertriginöz bölgelerde seviyeleri genellikle yüksektir ve bu da intertrigonun bu hasta grubunda daha yaygın görülmesine katkıda bulunur.
Bitişik deri yüzeyleri arasındaki sürtünme, epidermal iltihaba (inflamasyona) yol açan temel bir faktördür. Kıvrım bölgeleri (fleksural bölgeler) ayrıca vücudun diğer bölgelerine göre daha yüksek yüzey sıcaklıklarına sahip olma eğilimindedir. Bu durum, nem ve ter birikimi ile birleştiğinde, stratum korneum ve epidermisin maserasyonuna (yumuşamasına ve çözünmesine) katkıda bulunur. Dahası, deri sistemi bu nemli ve sıcak ortamda gelişebilen bakteri ve maya içerir. Bu koşullar altında bu mikroorganizmaların aşırı çoğalabilmesi, enfeksiyonları intertrigo için yaygın bir durum hâline getirir.
İntertrigonun Risk Grupları
İntertrigo, bebeklikten ileri yaşa kadar her yaştan bireyi etkileyebilir. Bu iltihaplı durum, genellikle bebeklerde pişik dermatitinin bir çeşidi olarak ortaya çıkar.
Aşağıdaki faktörler cilt belirtilerine ve bunların komplikasyonlarına katkıda bulunur:
-
Sistemik Durumlar: Zayıf veya zayıflamış bağışıklık sistemi.
-
Fiziksel Durumlar: Hareket kısıtlılığı.
-
İnkontinans: İdrar veya dışkı tutamama.
-
Hastalıklar: Obezite ve diyabet, intertrigo geliştirme olasılığını artıran durumlardır.
-
Bu durum, sıcak ve nemli iklimlere sahip coğrafi bölgelerde en yaygın olarak görülür. Ayrıca, herhangi bir etnik veya cinsiyete bağlı bir yatkınlık gözlenmemiştir.
İntertrigo Klinik Özellikleri ve Seyri
İntertrigo, genellikle deri kıvrımlarında ve fleksural yüzeylerde kronik, hafif bir kaşıntı, yanma, karıncalanma ve ağrı başlangıcıyla ortaya çıkar. Semptomlarda ani bir değişiklik olması, Candida albicans, bakteri veya diğer patojenlerle gelişen ikincil bir enfeksiyona işaret edebilir.
Hasta genellikle deri yüzeylerinin birbirine sürtünmesine neden olan aktivitelerde bulunur. Sıcak ve nemli çevre koşulları durumu daha da kötüleştirerek hastalığın gelişimine katkıda bulunur. Sonuç olarak, intertrigo belirli mevsimlerde daha sık görülme eğilimindedir.
Genellikle yoğun egzersizle tetiklenen aşırı terleme (hiperhidroz), bu iltihaplı duruma önemli ölçüde katkıda bulunur. Obezite, diyabet, idrar tutamama, üretra akıntısı ve akıntılı yaralar gibi yatkınlık yaratan faktörlerin tümü, intertrigo gelişimini destekleyen sıcak, nemli ve tıkalı bir ortam yaratır.
İntertrigo, obez hastalarda en sık görülen rahatsızlık olmakla birlikte, diğer faktörlere bağlı olarak herhangi bir vücut kitle indeksine () sahip bireyleri de etkileyebilir. Obez hastalardaki artan yüzey alanı, vücudun kıvrımlarını ve kırışıklıklarını belirginleştirerek daha yüksek sıcaklıklara elverişli bir ortam yaratır.
Cilt muayenesi sırasında fark edilen ilk bulgu, genellikle deri kıvrımının her iki tarafında hafif kızarık (eritemli) bir yama şeklindedir. İltihaplanma derecesi; yerleşim yerine, süresine ve ikincil enfeksiyonun varlığına göre değişir. Zamanla eritemli yamalarda erozyon, maserasyon (yumuşama), çatlaklar, kabuklanma ve akıntı gelişebilir.

Sekonder enfeksiyon belirtileri eklenebilir;
-
Püstüller (iltihaplı kabarcıklar), kabuklar veya veziküller (su kabarcıkları) görülüyorsa, ikincil enfeksiyon düşünülmelidir.
-
Candida türlerinden şüpheleniliyorsa, çevrede görülen uydu papüller ve püstüller (satellit papüller) hastalığa özgü (patognomonik) bulgulardır.
-
Mavimsi-yeşil bir renk tonu, Pseudomonas enfeksiyonunu gösterebilir.
-
Bakteriyel intertrigo genellikle akıntılı, yoğun kızarıklık ve hassasiyetle ortaya çıkar.
-
Parmak arası intertrigo (interdigital intertrigo) vakalarında, Trichophyton rubrum, Trichophyton mentagrophytes ve Epidermophyton floccosum sıklıkla sorumlu tutulan organizmalardır.
İntertrigoda Tanısal İncelemeler
İntertrigonun kesin nedenini ve en etkili tedaviyi belirlemek için klinik tanının ötesinde daha ileri değerlendirme gerekebilir.
Enfeksiyon Tespiti
-
Bakteriyel Enfeksiyon: Bakteriyel enfeksiyondan şüpheleniliyorsa, lezyondan kültür yapılabilir.
-
Mantar Enfeksiyonu: Mantar enfeksiyonları için, lezyonun aktif kenarından deri kazıntısı alınmalı ve tespiti kolaylaştırmak amacıyla %20'lik potasyum hidroksit () solüsyonu eklenmelidir. Işık mikroskobu altında hif veya tomurcuklanan mayanın varlığı mantar enfeksiyonunu doğrular.
İleri İncelemeler
-
Görünüm atipikse veya tedavi başarısız olmuşsa, daha ileri inceleme için biyopsi düşünülmelidir.
-
Bir Wood lambası (Wood's light), Pseudomonas veya eritrazma (Corynebacterium minutissimum kaynaklı) enfeksiyonlarının tespit edilmesine yardımcı olabilir.
Altta Yatan Hastalık Araştırması
Tedavisi zor veya tekrarlayan ataklarda, olası altta yatan diyabetin değerlendirilmesi için açlık kan şekeri düzeyleri alınmalıdır.
İntertrigo Tedavisi ve Yönetimi
İntertrigo, rahatsızlığın altında yatan nedenin belirlenmesi ve ele alınmasıyla etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Soruna neden olan faktör veya etken en aza indirilmeli veya ortadan kaldırılmalıdır. Döküntü bir enfeksiyondan kaynaklanıyorsa, uygun antimikrobiyal tedavi başlatılmalıdır.
Genel Önlemler ve Cilt Bakımı
Basit intertrigo vakalarında, ter önleyiciler gibi kurutucu maddeler nemi azaltmaya yardımcı olabilir.
-
Aşırı terlemeye yol açan fiziksel aktiviteden sonra, banyo veya duş alıp ardından yumuşak bir havluyla nazikçe kurulanmanız önerilir.
-
Alüminyum asetat çözeltisi, çinko oksit ve petrolatum içeren üçlü macunlar sürtünmeyi azaltan ve cilt tahrişini hafifleten etkili bir ter önleyicidir.
-
Bol giysiler giyerek ve klimalı ortamlarda çalışarak serin kalmak, pişiği önlemeye yardımcı olabilir.
-
Diğer etkili önleyici tedbirler arasında, 1:40 oranında alüminyum triasetat sulu çözeltisiyle karıştırılmış emici tozların kullanılması ve ıslak çay poşetlerinin uygulanması yer alır.
-
Emici bezler nemi azaltmada özellikle etkili olsa da, petrolatum merhem veya kremi de gerektiğinde bebek bezi dermatitini tedavi etmek için güvenli ve etkili bir seçenektir.
Topikal ve Sistemik Tedaviler
Tedaviler, döküntü iyileşene kadar genellikle günde iki kez uygulanmalıdır.
1. Bakteriyel Enfeksiyon
-
Hafif bakterilerle enfekte olmuş lezyonlarda mupirosin veya basitrasin gibi topikal tedaviler etkili olabilir.
-
Oral ilaç tedavisine ihtiyaç duyuluyorsa, Stafilokok veya Streptokok gibi gram pozitif bakterileri hedef alan flukloksasilin veya eritromisin reçete edilmelidir.
2. Mantar/Maya Enfeksiyonu
-
İntertrigo ile ilişkili maya veya mantar enfeksiyonlarında klotrimazol, ketokonazol ve oksikonazol gibi topikal seçenekler etkilidir.
-
Özellikle Candida intertrigo için topikal nistatin etkilidir.
-
Dirençli mantar enfeksiyonları için sistemik antifungaller etkili olabilir.
3. İnflamasyon
-
Hidrokortizon krem gibi düşük dozlu steroidler, anti-inflamatuvar özellikleri nedeniyle düşünülebilir ancak her zaman gerekli değildir.
-
Fleksural yüzeylerin zaten ince olan epidermisinde atrofiyi (incelme) önlemek için daha düşük etkili bir steroid tercih edilir.
Çoğu hasta için prognoz olumludur; özellikle altta yatan risk faktörleri ele alındığında ve intertrigo ataklarını azaltmak için önlemler kullanıldığında iyi sonuç alınır. Ancak diyabet ve obezite gibi riskler etkili bir şekilde yönetilmezse, hastalığın sıklıkla tekrarlama olasılığı yüksektir.
İntertrigo ile ilişkili birincil komplikasyonlar, daha önce de belirtildiği gibi ikincil enfeksiyonlardır. Hastalar, enfeksiyon önlemeyi en üst düzeye çıkarmak için döküntüleri uygun şekilde yönetmek üzere klinik rehberlik almalıdır.
-
Selülit: Tedavi edilmezse, döküntü selülite (cilt altı dokusunun ciddi bakteriyel enfeksiyonu) ilerleyebilir.
-
Sepsis: Gözetimsiz hastalarda veya obez bireylerde gelişen gizli ülserlerden (yaralardan) sepsis (kana karışan enfeksiyon) gelişebilir.
-
Kontakt Dermatit: Döküntüyü tedavi etmek için kullanılan topikal ajanlara ikincil bir reaksiyon olarak kontakt dermatit gelişebilir.
-
Steroid Yan Etkileri: Uzun süreli steroid kullanımı, fleksural yüzeylerin incelmiş epidermisinde atrofi (cilt incelmesi) ve çatlaklara yol açabilir.
Bu alanlarda kaşıntı, ağrı,koku ve yanma şikayeti olan hastaların kliniğinde kızarıklık ile birlikte, deride yüzeysel doku kaybı-erozyon, çatlaklar ve akıntı görülebilir.
Tedavi
- İntertrigo tedavisinde, hafif ve orta etkili topikal steroidler, düşük pH’lı kremler ve gümüş içeren preparatlar kısa süreli kullanılmaktadır.
- Hastalara, yüksek alkalin sabunlar yerine düşük ph’lı temizleyicilerin kullanılması önerilmelidir.
- Deri yüzeylerinin birbirine sürtünmesi, kıvrımları örten pamuklu giysilerle önlenmelidir.
- Kronik hastalarda topikal steroidler yerine kalsinörin inhibitörlerinin kullanılması düşünülebilir.
- İnatçı olgularda fungal ve bakteriyal enfeksiyonlar akla gelmeli ve bunlara yönelik tedavi verilmelidir.
- İntertrijinöz alanlarda özellikle göğüslerde plastik cerrahi ile küçülme yada dikleştirme operasyonları son derece etkili olmaktadır.




