- Gösterim: 11941
Aşırı terleme şikayetiyle başvuran bir hastada ayrıntılı bir öykünün alınması, fizik muayene ve uygun laboratuvar testleri hiperhidrozun tanısını, klinik alt tiplerinin belirlenmesini ve etyolojide rol oynayabilecek hastalıkların saptanmasını sağlayacaktır. Hiperhidroz tanısında ilk basamak primer/sekonder hiperhidroz ve lokal/genel hiperhidroz arasındaki ayrımı yapmaktır. Bunun için hastanın öyküsünün alınmasında terlemenin lokasyonu, süresi ve terlemeyi tetikleyen faktörler iyi sorgulanmalıdır. Eşlik eden hastalıklar ve kullanılan ilaçlar göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm sistemler gözden geçirilmelidir. Hiperhidroz vücutta yerleşim alanına göre şikayetlere neden olmaktadır. Bunlar hastada detaylı sorgulanmalıdır.
- Koltuk altı ve kasıkta aşırı terlemede giysi ve iç çamaşırlarda ıslanma, renklenme ve ıslaklık. Sık giysi ve çamaşır değiştirme ihtiyacı. Sık duş alam ve giysi yıkama gibi.
- Ellerde aşırı terleme; el aktivitelerinde objeleri tutmada zorlanma. Bu nedenle yazma, çizme, müzik enstrümanı çalma, araba kullanma, kapı açma ve spor aktivitelerinde zorlanma. Cam gibi kaygan yüzeyli objeleri tutmada zorlanma. Sosyal ilişkilerde el sıkışmaktan kaçınma. Elektronik aletlerde çarpılma. Tutulan metal objelerde çabuk bozulma. Ellerin sık kurulanma ihtiyacı gibi.
- Ayaklarda aşırı terleme; açık ayakkabı kullanımama, sandalet ve terlik içerisinde ayakların çabuk kirlenmesi. Ayakların kayması nedeni ile topuklu ayakkabı giyememe. Ayakkabıların ıslanması, çabuk deforme olması. Ayakkabı içerisinde ayağın kayması nedeni ile yürümede zorlanma. Çorap giyme zorunluluğu, sık çorap değiştirme ve ayak kokusu.
Alttabir nedenin saptanamadığı "primer hiperhidrozlu" hastalarda çocukluk veya adolesan döneminde başlayan, stresle tetiklenen el/ayak ve/veya koltuk altı bölgelerde aşırı terleme öyküsü vardır. Hastalarda genellikle aile öyküsü pozitiftir ve sistem sorgulamasında herhangi bir bulgu saptanmaz. Fizik muayenede avuç içi ve ayak tabanında parlak, ıslak bir görünüm izlenir. Hiperhidrozisin gece uykuda olup olmaması son derece önemlidir. Gece uykuda azalması duygusal stresin rol oynadığını göstermektedir. Hiperhidrozun başlangıç yaşı son derece önemlidir. Çocukluk döneminde başlaması ya da sonradan gelişmesi son derece önemlidir.
Hiperhidrozlu hastalarda gerekli ise ayrıntılı laboratuvar testleri ve radyolojik incelemeler yapılabilir. Bunlar;
- Serum elektrolitleri, BUN ve kreatinin böbrek fonksiyonları açısından bakılmaktadır.
- Kan şekeri
- Tiroid fonksiyon testleri
- PPD ve akciğer grafisi; tüberküloz açısından istenmektedir.
- Tam kan sayımı
- Sedimentasyon
- Antinuklear antikorlar
-
İdrarda katekolaminler
Hiperhidroz kişinin sosyal, akademik ve günlük hayatını etkilemektedir. Bu amaçla hastaya yönlendirilen ve hiperhidrozun şiddetini değerlendiren sorular ile klinik şiddetini ölçen testler kullanılmaktadır, "hiperhidrozis şiddet skoru (Hyperhidrosis Disease Severity Scale; HDSS)" olarak tanımlanan testler. Bu testler hastanın tedavi seçiminde ve tedavi takiplerinde de kullanılmaktadır.
- HDSS de hastaya “Aşırı terlemenizin şiddeti size göre ne kadar” sorusu sorulmaktadır.Hastanın bu soruya aşağıdaki cevaplardan birisini seçmesi istenmektedir. Skor 1 hafif, skor 2 orta, ve skor 3-4 şiddetli hiperhidrozis olarak kabul edilmektedir.
- Terlemem fark edilemeyecek kadar az ve günlük aktivitemi etkilemiyor. Skor 1
- Tolereedilebilecek bir aşırı terlemem var ancak bazı zamanlar günlük aktivitemi etkiliyor. Skor 2
- Zor tolere edilebilecek bir aşırı terlemem var ve sıklıkla günlük aktivitemi etkiliyor. Skor 3
- Aşırı terlememi tolere edemiyorum. Daima günlük aktivitemi etkiliyor. Skor 4
-
Hiperhidrozlu hastalarda terleme miktarının değerlendirilmesi için kolorimetrik ve gravimetrik yöntemler kullanılabilir.
-
Bir kolorimetrik teknik olan nişasta-iyot testiyle terleme alanı ve bölgedeki terlemenin en aktif olduğu alanlar gösterilebilir. Test yapılacak alan iyotlu solüsyon ile temizlenir ve kurumaya bırakılır. Bunu takiben bu bölgeye mısır nişastası serpilir, terlemenin olduğu bölgeler mor-siyah renk alır.
-
-
Gravimetrik değerlendirme ise filtre kağıdını kullanarak yapılır. Hastalar bu test öncesinde 15 dakika istirahat etmiş olmalı ve emosyonel uyaranlardan uzak bir ortamda bulunmalıdır. Bu teknikte hastaların terleme şikayetinin olduğu bölgeler daha önce ağırlığı ölçülmüş bir filtre kağıtı ile 1-5 dakika boyunca temas ettirilir ve bu sürenin sonunda yeniden ölçüm yapılır. Terleme miktarı mg/dk olarak hesaplanır. Kadınlarda 10 mg/dk, erkeklerde 20 mg/dk’dan daha fazla terleme görülmesi koltuk altı hiperhidroz olarak tanımlanır. Bu testte kadın ve erkeklerde 30-40mg/dk’ dan fazla terleme görülmesi ise palmar hiperhidroz olarak tanımlanır.
Terlemenin yoğunluğunu ölçmek için değişik yöntemlerde kullanılmaktadır.
- Koltuk altı terleme için en basit yöntem gömlek ve tişörtlerin lekelerinin alanına bakmaktır. Koltuk altında terleyen alan yaklaşık 5 cm çapındadır. 5-10 cm çapındaki bir terleme alanı hafif, 10-20 cm orta, 20 cm’den büyüğü şiddetli terleme olarak kabul edilir.
-
Hafif el içi hiperhidroziste yalnız avuç içine sınırlı olup aşırı nemlilik vardır, fakat görünür ter damlası yoktur. Aşırı nem ve ter damlalarının yanı sıra parmakların eklem üzerlerine yayılma orta ve damlalar damlamakta ve tüm parmakların eklem üzerlerine yayılma varsa şiddetli el terlemeden söz edilir.
- Bir diğer yöntemde ise gazlı bezden yapılan ve hassas terazide tartılan eldivenler kurulanan ellere giydirilir ve üzerine cerrahi eldiven giydirilerek 19-22 derecede bir saat bekletilerek eldivenler yeniden tartılır (saatte 2,2gr=37mg/dk.) Terlemenin aralıklı oluşu nedeniyle uzun süre tutulma daha sağlıklı bir ortalama değer verir.