- Gösterim: 7774
Psikiyatri bozukluklara bağlı olarak gelişen saç kayıplarının en iyi bilinenidir. Aslında klinik gözlemde saç kaybı, dermatolojik bir problem olarak görünmekle birlikte, tekrarlayıcı saç yolma ile karakterize olması nedeniyle psikiyatrik bir hastalıktır. Psikiyatride Beden Algısı Bozukluğu (Beden Dismorfik Bozukluğu) (BAB), Deri Yolma Bozukluğu ile birlikte “Obsesif Kompulsif Bozukluk ve İlişkili Bozukluklar” altında yer almaktadır.
Trikotillomani, her iki cinsiyette ve hem erişkinlerde hem de çocuklarda eşit oranda görülmekle birlikte, kadınlarda biraz daha fazladır. Trikotilomaninin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Aynı ailede saç yolma davranışının daha sık görülmesi, genetik yatkınlığın olabileceğini düşündürmektedir.
Davranışsal açıklama modelleri, bu hastalığın alışkanlık oluşumuna benzer şekilde bir öğrenme süreciyle meydana geldiğini ve strese yanıt olarak bir başa çıkma davranışı olarak gelişebileceğini ileri sürmektedir. Maalesef alışkanlıklarda farkındalık ve kontrol ortadan kalktığı için hasta bu alışkanlığını kontrol edemez.
Duygu düzenleme modeli ile açıklamalarda ise bu hastalık, sıkılma, mutlu olma, anksiyete, gerginlik, rahatlama, sakinlik, suçluluk, mutsuzluk, kızgınlık gibi duygu durumlarını düzenlemeye hizmet eder.
Psikoanalitik bakış açısına göre ise bu hastalık, bilinç dışı çatışmaların sembolik dışa vurumu veya olumsuz nesne ilişkilerinin bir sonucu olabileceği, gücü kaybetme, kastrasyon, çekiciliği veya sevgiyi kaybetme, suçluluk duyguları nedeniyle kendini cezalandırma gibi saldırgan ve cinsel içeriklerinin olabileceği, cinsel kötüye kullanım başta olmak üzere çocukluk çağı travmalarıyla ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Trikotillomani sıklıkla çocukluk çağında başlar ve erken çocukluk ile erken ergenlik dönemlerinde artmaktadır. Ancak bebeklerde, özellikle beslenirken annenin saçıyla oynama gibi davranışlar daha çok alışkanlıkla ilişkilidir. Bu, dokunma ve çevreyi araştırma isteğinin bir davranışıdır. Okul öncesi başlayan saç yolmanın, geç başlayanlardan farklı bir seyir izlediği ve genellikle kendini sınırladığı, başka bir deyişle iki tablonun birbirlerinden farklı olabileceği düşünülmektedir.
Trikotillomanide, en sık saçlar daha az olarak kaş, kirpik, sakal-bıyık, kol, kasık gibi diğer beden bölgelerindeki kıllar yolunur ve yaşla birlikte yolma alanlarının sayısı artar. Yolma sonucunda oluşan saç ve kıl kaybı, dışarıdan fark edilmeyecek ve strese neden olmayacak düzeyden (klinik olmayan grup) şiddetli strese neden olan, görünüşü olumsuz etkileyecek kadar değişebilir.
Trikotillomanide saç yolma davranışı odaklanmış veya otomatik olarak yapılır.
Odaklanmış saç yolma, bireyin dikkatini meşgul etme, şiddetli istek, gerginlik ve saç yolma düşünceleriyle ilişkilidir. Odaklanmış tip, 13-18 yaş arası ergenlikte artar ve direkt stresle ilişkilidir.
Otomatik saç yolma ise genellikle kişi farkında olmadan başka bir konuda düşünürken ya da başka bir görevle uğraşırken gerçekleşir. Sıklıkla tırnak yeme ve deri yolma ile ilişkilidir. Yapılan çalışmalarda hastalarda iki tip saç yolmanın aynı anda olduğu durumlarda bunların ön plana çıktığı gösterilmiştir.
Genellikle hastaların pek çoğunda saç yolma ve sonrası hep aynı davranışlar sergilenir. Saçı özel bir hareketle veya simetrik koparma, belli özellikleri olanı seçme, kopardıktan sonra saçı/kılı ağza götürme gibi. Olguların önemli bir kısmında ciddi komplikasyonlara neden olabilecek saç yutma (trikofaji) vardır. Yutulan bu saçlar sindirim sisteminde yumaklar yapmakta, bunlara “trikobezoar” denilmektedir ve kusma, kilo kaybı, ileus gibi bağırsak tıkanmalarına neden olabilirler.
Erişkin trikotillomanililerde ayrıca, başta duygudurum, anksiyete, madde kullanımı ve kişilik bozuklukları olmak üzere diğer psikiyatrik bozuklukların görülme oranı genel topluma göre daha yüksektir.
Trikotilomani, erişkin hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Günlük aktivitelerden ve cinsel yakınlıktan kaçınma, olumsuz duygulanım, sosyal işlevsellikte, eğlenceye yönelik aktivitelerde ve mesleki üretkenlikte azalma vardır. Hastalar, saç kayıplarını peruk, şapka ve başörtüsü ile saklamaya çalışırlar.
Trikotilomani, çocuklarda yaşam kalitesini düşürür; çocuklar saç koparmak için günde 30-60 dakika harcarlar ve bu, ciddi düzeyde strese yol açmaktadır. Bununla birlikte, erişkinlerin aksine günlük aktivitelerden daha az kaçınırlar. Muayenede hasta, utanç, suçluluk, alay edilme ve deli olarak etiketlenmekten korktukları için saçlarını yolduklarını söylemezler.
Dökülme alanında yolma alışkanlığının süresinin değişkenliği nedeni ile dökülen saçlı deride koparılmış çok sayıda farklı uzunlukta saçların olması ile tanı rahat konulmaktadır. Ancak değerlendirilmenin kolay olmadığı kasık, vücut ve diğer alanların varlığı, tüm kafa derisinden tüm saçların yolunması nedeniyle tanıyı zorlaştırabilir.
Trikotilomanili hastalarda dermatolojik tedavilere ek olarak "Alışkanlığı Tersine Çevirme Eğitimi" gibi davranışsal terapiler ve psikoterapötik ilaçların kullanımı iyi sonuçlar vermektedir.
Trikotilomani dışında diğer saçlı deri problemleri ise;
- Trikotemnomani kişinin saçlarını obsesif kompulsif tarzda kesmesi/tıraş etmesidir.
- Trikoteiromani saçlı derinin alopesiye neden olabilecek kadar kaşınması/ovulmasıyla fiziksel olarak zarar görmesidir.
- Trikodaganomani ise birinin kendi kıllarını belirgin kıl kaybı oluşturacak şekilde ısırmasıdır.