- Gösterim: 8138
Cilt gençleştirme başlığında kullandığımız tüm yöntemlerde( fraksiyonel lazerler, radyofrekanslar vb) amacımız; yüz ve boyunda deri elastikiyetinin tekrar arttırılması, derin deri katlantı ve kırışıklıkların giderilmesi, artmış yağ dokusunun azaltılması, ince kırışıklıkların giderilmesi, doku ve deri sarkmalarının(jowl ve boyunda platysmal katlantılar gibi) giderilmesidir. Son yıllarda yüz, boyun ve vücutta gençleştirme uygulamalarında odaklandırılmış ultrason uygulamaların popülaritesi artmaktadır. Yüksek oranda odaklandırılmış ultrason-bu amacımızı son yıllarda karşılayacak düzeyde teknoloji ile birleştirilerek kullanılmaya başlanmıştır. 2009 yılında ABD nin FDA kurumu tarafından MFU nun yüzde kaş kaldırmada, 2012 yılında ise boyunda çene altında bu amaçla kullanımı onay almıştır.
Ultrason tıbbi tanı uygulamalar içerisinde 60 yıldır en sık kullanılan yöntemler arasında yer almaktadır. Son yıllarda ultrasonun dokularda biyolojik etkilerinin daha iyi anlaşılması ile tedavi amaçlı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Erken klinik çalışmalar ultrasonun sinir dokusu üzerindeki biyolojik etkilerine odaklanmıştır. Daha sonra iyi ve kötü huylu tümörlerin tedavilerinde kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle uterus, bening prostat büyümesi, meme, karaciğer, böbrek ve beyin tümörlerinde birçok klinik çalışmalar yapılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır.
Günümüzde odaklandırılmış ultrason başlığı altında 2 farklı sistem kullanılmaktadır. Yüksek Yoğunlukta Odaklandırılmış Ultrason (High Intensity Focused Ultrasound) ve Mikro Fokus U ltrason (Microfocused Ultrasound) olmak üzere. Daha detaylı bilgi için... Bu yöntem yüz ve boyunda hatta son yıllarda dekolte bölgesinde de kullanılmaya başlanmıştır.
Ultherapy sistemleri uygulama alanında deride yüzeysel epidermal tabakalara zarar vermeksizin istenilen derinlikte dermis, SMAS ve deri altı yağ tabakasında kontrollü ısı hasarı yapmaktadır. İlk olarak, hastanın yüz alt, çene ve boyunda yaşlanma, doku elastikiyet kaybı ve sarkmalara göre klinik değerlendirilmesi yapılarak fotoğrafları alınmaktadır.
HiFu uygulamaları koyu tenli hastalarda diğer sistemlere göre daha güvenli kullanılabilmektedir. Yüz ve boyun için HiFu sistemleri 4-7 MHz, 3-4.5 mm derinliklerde kullanılmaktadır. Uygulama sırasında ağrı ve hasta konforu için uygulama alanına lokal anestezik krem 30-60 dakika önce uygulanmaktadır. Bazı hastalarda bu krem dışında lokal anestezik iğneler ile bölgesel anestezi yapılabilmektedir (supraorbital, supratrochlear, intraorbital ve mental sinirlere). Uygulama sırasında ağrının azaltılması ve hasta konforu için uygulama öncesi asetaminofen ya da NSAI verilebilir. Topikal anestezikler 1.5 mm kadar olan ultrason derinliklerinde etkili, daha derinlerde etkisi azalmaktadır. Hastanın yüz, boyun ve dekoltede uygulama alanları genel sınırları ile işaretlenmektedir. Uygulama yapılacak ve yapılmayacak alanlar belirlenmektedir. Sonra bu alanlar içerisinde şeffaf filmler ile çalışma şeritleri işaretlenmektedir. Yüz tamamen silinir. Sonra HiFu etkinliği için uygulama alanına US jeli uygulanır. HiFu sistemi probunun deri ile dik ve tam teması gerekmektedir. Uygulama klinik değerlendirme ve hedeflenen sonuca göre 0.3-1 cm aralıkla yapılır. İlk olarak 4 MHz 1.2 J, 4.5 mm derinlik ile başlanmakta, daha sonra aynı alana 7 MHz 0.6 J, 3 mm derinlikte uygulama tekrarlanmaktadır. Böylece aşağıdaki resimde olduğu gibi 2 katmanlı ısı hasar alanları yaratılmaktadır. Yüzde burun ve göz kapakları dışındaki göz üstü-supraorbital, elmacık kemiği-zygomatic, göz altı-infraorbital, ağız çevresi-perioral, yanaklar-cheek, kulak ön kısmı-preauricular ve jawline olmak üzere 7 alan 400-800 uygulama yapılmaktadır. Yüzde ve boyunda farklı uygulama protokolleri kullanılmaktadır. Sadece 3.0 mm ya da 4 mm derinliklerde tek pas şeklinde protokoller kullanılabilmektedir. Aşağıdaki resimlerde bu protokoller görülmektedir.
Uygulama 3.0-4.5 mm derinliklerde tüm yüze 2 pas şeklinde yapılmaktadır. Sadece göz altı uygulamalarında 1.5-3 mm derinlikte tek pas yapılmaktadır. 1.5 mm göz altı dermisi, 3 mm göz kapağı kası hedeflenerek yapılmaktadır. Boyunda 2 pas yapılabilmektedir. Aşağıda boyun ve çene altında protokoller görülmektedir.
Uygulama sonrası eritem ve hafif bir ödem olmaktadır. Nadiren uygulama alanında noktasal kanamalar ve ekimozlar olabilmektedir. Bunlar 2 hafta içerisinde kaybolmaktadır. Uygulama alanlarında sinirsel ve duysal bir bozukluk gelişmemektedir. Deride su toplayacak yanıklar ya da yağ dokusunda atrofi gelişmemektedir. Klinik sonuçlar özellikle kaş, yüzün alt kısmı, çene altı ve boyunda çok belirgin olarak gözlenmektedir. Sonuçlar 1-3 ay içerisinde daha belirgin olmaktadır. Çene altında klinik cevap değerlendirilmesinde; sağ ve sol yan çekilen fotoğrafta; hedef alan belirlenmektedir. Bunun için çene alt noktasından bir yatay hat çizilir. Bunun yaklaşık olarak 35 mm alt noktasından bir yatay hat daha çizilir. Bu son çizginin boyun ile temasından ilk yatay hatta dik çizildiğinde oluşan alan hedef alanıdır. Bu hedef alanda 20 mm²'lik bir azalma olması klinik başarı olarak değerlendirilmektedir. Yüzün yaşlanmasını bir kompleks olarak düşünürsek, yani sadece kollajen azalması değil, yağ dokusunun azalması ve belli alanlarda artması, hatta yüz kemiklerinin değişimi gibi; sadece MFU ile tüm hepsini tek seansta çözeceğimizi düşünmek yanlış olacaktır. Bu nedenle yüz gençleştirmede lazer, botulinum toksin, dolgu madde uygulamaları kombine yapılabilir. MFU sistemleri diğer sistemlerle kombine kullanılacaksa, hatta aynı seansta uygulanması düşünülüyorsa, ilk olarak lazer uygulaması, sonra MFU, en son enjeksiyon uygulamaları tercih edilmelidir.