- Gösterim: 3528
Saç ve tüy tellerinin birincil yapısal bileşeni, yüksek oranda sistein amino asidi içeren lifli bir protein olan keratindir. Saça dayanıklılık kazandıran bu yapısal protein, disülfit (kükürt) bağları ile güçlendirilmiştir.
Kükürt, sisteinin bir bileşeni olduğu için, disülfit bağlarının oluşumu için çok sayıda sisteinin bir arada bulunması gerekir. Bu bağlar saça sertlik ve ısıya karşı dayanıklılık sağlar.
Tüy dökücü kremler (epilasyon kremleri), tüyün keratin yapısının kimyasal reaksiyonlarla bozulmasını sağlayarak çalışır. Bu kremler, disülfit bağlarını kırarak etki eder ve bu işlemde yaygın olarak kullanılan maddelerden biri kalsiyum tiyoglikolattır.
Tiyoglikolat tuzu, bu bağları kopardığında tüyün yapısı bozulur ve zayıflar. Böylece krem ciltten suyla silinip yıkandığında tüyün ciltten kolayca ayrılması mümkün olur.
Kimyasal tüy dökücüler kullanılabilir.
- Baryum sülfid pudraların % 2lik formları su ile krem haline getirilir ve kılların olduğu alana 3-5 dakika uygulanarak temizlenir.
- Kalsiyum tiyoglikolat; pudra, losyon, krem formları bulunmaktadır. Doğal gaz gibi koktuğu için bir maske ile uygulanmalıdır. Uygulama lanında 10-15 dakika kadar daha uzun kalmalıdır. Daha uzun kalması kimyasal yanıklara neden olabilmektedir.
Kimyasal tüy dökücülerde kullanılan aktif maddeler
Stannitler (Kalay Bileşikleri)
Çözünür stannitlerin kullanımı, 1930’lu yıllarda büyük ilgi görmüştür. Çeşitli patentlerde sodyum stannit çözeltisinin tüy dökücü olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Ancak, stannitlerin kararsız yapısı (suya maruz kaldıklarında stannatlara dönüşmeleri) ve önerilen stabilizatörlerin etkisiz olması nedeniyle, nispeten hafif kokularına rağmen kullanımlarından büyük ölçüde vazgeçilmiştir.
Sübstitüe Merkaptanlar
Günümüzde piyasadaki tüy dökücülerin çoğu, sübstitüe merkaptanlar bazlıdır. Bunlar, genellikle alkali reaksiyon gösteren maddelerin (örneğin kalsiyum tiyoglikolat) varlığında kalsiyum hidroksit ile birleştirilir. Merkaptanlar, sülfitlere göre cilde daha nazik oldukları için, aşırı tüylenmenin ciddi sıkıntıya yol açtığı ve kadınların tıraş olmaya psikolojik olarak şiddetli isteksizlik duyduğu yüz bölgesinde kullanılabilmektedir.
Tiyoglikolatlar
Tiyoglikolat bazlı preparatlar, kullanım konsantrasyonlarında (yüzde 2,5 ila yüzde 4 arasında) stabil ve toksik değildir. Yaklaşık yüzde 4 olan yaygın kullanım dozlarında, preparatın pH değerine bağlı olarak 5 ila 15 dakika içinde tüy dökülmesini sağlayabilirler.
Hızlı tüy dökülmesini ciltte tahrişe neden olmadan gerçekleştirmek için pH değerinin en az 10 olması, ideal olarak ise pH 12,5 civarında olması gerekir.
Bu tür bileşiklerin arasında en uygun maliyetli ve verimli aktif madde tiyoglikolik asittir. Ancak, evde kullanımlarına yönelik yasal kısıtlamalar nedeniyle, bazı ürünlerde tiyoglikolatların yerine tiyolaktik asit, 3-merkaptopropiyonik asit veya tiyogliserol kullanılmıştır.
Kimyasal tüy dökücülerin etki mekanizması
Tüy dökücü kremler, genellikle kalsiyum tiyoglikolat yardımıyla disülfit bağlarını çözerek işlev görür. Tiyoglikolat tuzu, keratindeki disülfit bağlarını bozarak tüyün yapısını dağıtır. Bu bağlar kırıldıktan sonra, tüy krem silinip suyla yıkandığında ciltten kolayca ayrılabilir.
Kimyasal reaksiyon:
(Bu reaksiyon, tüydeki disülfit bağlarının (-S-S-) tiyoglikolatın indirgeyici (reducing) etkisiyle tekrar serbest tiyol gruplarına (RSH) dönüştürülmesini ve böylece keratin yapısının zayıflatılmasını temsil eder.)
Tüy dökücü losyonlar olarak da adlandırılan depilatuvarlar, vücuttaki istenmeyen tüyleri güvenli bir şekilde gidermek için kullanılır. Bunlar; losyon veya sprey şeklinde uygulanır ve tüyü cilt yüzeyinin altında sağlam tutan protein bağlarını çözerek etki eder. Bu, zayıflayan tüyün kolay ve ağrısız bir şekilde alınmasını sağlar.
Tüy dökücü kremler, tüyün keratin yapısını (yani proteinlerini) parçalar. Bu işlemle, tüyün kök kısmı etkili bir şekilde inceltilir ve çözülür; böylece krem çıkarıldığında tüyün kopacak kadar zayıflaması sağlanır. Bu losyonlarda yaygın olarak, cildiniz için nispeten zararsız olan ve proteinleri parçalamak üzere tasarlanmış birçok alkali bileşik bulunur.
Doğal olarak, farklı cilt tiplerinin hassasiyet dereceleri değiştiğinden, kendinize uygun kremi seçmeniz ve daha geniş bir alandan tüy almayı denemeden önce, uygulamayı küçük bir cilt bölgesinde test etmeniz kritik öneme sahiptir.
Evde tüy giderme yöntemleri arasında hem tıraş hem de tüy dökücü losyonlar ağrısız seçeneklerdir. Her iki durumda da tüy, cildin yüzeyinden alınır.
Tüy dökücü kremler, tıraşa göre ciltte daha az tahrişe neden olur ve daha az cilt lezyonu veya papül (küçük kabarcık) bırakır. Ancak, genellikle bir tıraş bıçağıyla oluşabilecek küçük kesik ve çentikler, tüy dökücü işleminin neden olduğu tahrişten daha hızlı iyileşir. Kremlerin kullanılmasındaki bir avantaj, tıraş veya ağda gibi yöntemlerin aksine hiçbir rahatsızlığa neden olmamasıdır.
İstenmeyen tüyleri alma konusunda gereksinimlerimiz ve tercihlerimiz farklılık gösterir. Sizin için en etkili olan şey, en önemli olandır. Bununla birlikte, bir tüy dökücü krem kullanıcısına neden bu yöntemi tercih ettiğini soracak olursanız, büyük olasılıkla şu şekilde yanıt verecektir:
Cımbızla alma, ağda, iple alma ve şekerle ağda gibi yöntemlerin tamamı oldukça ağrılıdır. Tıraşın prensipte acıtmaması gerekirken, bir tıraş seansından tamamen yara almadan çıkmak nadirdir. Ancak, tüy dökücü kremler cilt tipinize bağlı olarak kesinlikle ağrısız olabilir!
- Tüy dökücü kremlerin bir diğer faydası da kullanım kolaylığıdır. Yalnızca önceden bir yama testi (patch test) yapmayı unutmayın. Bu testi yaptıktan sonra, kutu, şişe veya tüp üzerindeki talimatlara kesinlikle uyduğunuz sürece herhangi bir sorun yaşamamanız gerekir.
- Tüy dökücü kremler diğer çoğu tüy giderme yönteminin aksine cildin yüzeyine uygulanır. Bu nedenle, kremler sıklıkla bol miktarda nemlendirici içerir.
- Tüy dökücü kremler, tüy giderme için mevcut diğer bazı yöntemlerden daha ucuzdur. Bu ürünleri sürekli satın almak maliyetli olsa da, tüyleri cilt altından yok eden her yöntem, tıraştan daha uzun süreli etki sağlar. Üstelik, tüy dökücü losyon kullanmak, bir salonu veya spa'yı ziyaret etmekten tartışmasız daha ekonomiktir. Jilet kullanmaktan çekiniyorsanız veya fiziksel el becerinizle ilgili sorunlar yaşıyorsanız, tüy dökücü kremler tıraşa karşı mükemmel bir evde alternatif sunar.
Tüy Dökücü Krem Uygulaması
Tüy dökücü kremlerin çoğunluğunda önerilen uygulama süresi üç ila on dakika arasında değişir. Kreminizi ne kadar süreyle cildinizde tutmanız gerektiğini tam olarak öğrenmek için kutu üzerindeki talimatları okuyun.
Belirtilen sürenin ardından kremi bir bez yardımıyla ciltten temizleyin ve cildinizi soğuk suyla yıkayın. Uygulama sonrası ciltte bir miktar hassasiyet hissedilmesi ilk başta normaldir; bu his birkaç saat içinde geçmelidir.
Depilatuvarlar olarak da adlandırılan tüy dökücü kremler, güçlü alkali bir çözelti kullanarak tüyü yavaşça jel benzeri bir maddeye dönüştürerek işlev görür. Bu sayede, belirlenen süre sonunda krem ciltten silinirken tüy de karışımla birlikte kolayca çıkar.
Bu işlem, tüyü folikülün (kıl kökünün) kendisinden kökten çıkarmadığı için, eğer kalın ve siyah tüylere sahipseniz, cilt altında hala bir gölge fark edebilirsiniz.
Tüy Dökücü Kremlerin Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Eğer hassas bir cilde sahipseniz veya parfümlere karşı alerjiniz varsa, bu ürünlerden kaçının. Ayrıca, losyonları yalnızca amaçlandıkları vücut bölgelerine uyguladığınızdan emin olun.
Yeni formülasyonların çoğu yıllar öncesine göre daha iyi koksa da, bazı insanlar kokuyu rahatsız edici bulabilir. Uygulamadan sonra cilt, güneş ışınlarına karşı daha hassas hale geleceği için, dışarı çıkmadan önce bu durumu mutlaka göz önünde bulundurun.
Losyonlar, talimatlara uygun şekilde kullanılmazsa kimyasal yanık riskiyle karşılaşabilirsiniz. Son olarak, özellikle bacaklar gibi geniş bölgelerde düzensiz sonuçlar elde etme olasılığı vardır. Bu durum oluşursa, ürünü aynı bölgede aşırı kullanmamak adına birkaç gün beklemeniz ve ardından tekrar uygulamanız tavsiye edilir.
Tüy giderme işleminden sonra, cildin doğrudan güneş ışığına maruz kalmasından 24 saat boyunca kaçının.
Ayrıca, tüy dökülen bölgelerde 24 saat boyunca alkol içeren ürünler veya deodorantlar kullanmaktan sakının.
Tüy Dökücü Krem Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
Tüy dökücü kremi ilk kez kullanmadan önce:
Cildinizi etkileyebilecek herhangi bir tıbbi durumunuz varsa veya herhangi bir ilaç kullanıyorsanız, bu ürünü kullanmadan önce doktorunuza danışın.
İlk kullanımdan önce, tüy dökülecek bölgenin küçük bir kısmında mutlaka test yapın. Uygulamadan sonraki 24 saat içinde herhangi bir olumsuz reaksiyon oluşmazsa ürünü kullanmaya devam edebilirsiniz.
Kullanım sırasında kaşıntı, yanma veya karıncalanma hissederseniz, kremi derhal çıkarın ve bol soğuk suyla durulayın. Belirtiler geçmezse bir doktora başvurun.
Uygulamalar arasında her zaman 72 saat (üç gün) ara verin.
Tüy Dökücü Kremlerin Yaygın Yan Etkileri
Tüy dökücü kremlerin kimyasal içerikleri nedeniyle farkında olmanız gereken bazı dezavantajları bulunmaktadır. İşte bilmeniz gereken beş yaygın olumsuz etki (yan etki):
-
Cilt Tahrişi: Kremlerin güçlü alkali yapısı nedeniyle, özellikle hassas ciltlerde veya önerilen süreden daha uzun tutulması durumunda kızarıklık, yanma ve kaşıntı gibi tahrişler oluşabilir.
-
Kimyasal Yanıklar: Kullanım talimatlarına kesinlikle uyulmaması, kremin cildi yakarak kimyasal yanıklara yol açması riskini taşır. Bu, genellikle kremi çok uzun süre ciltte bırakmaktan kaynaklanır.
-
Alerjik Reaksiyonlar: Ürünlerdeki aktif maddelere veya parfüm gibi bileşenlere karşı alerji gelişebilir. Bu reaksiyonlar döküntü veya şiddetli kaşıntı şeklinde ortaya çıkabilir. Bu yüzden yama testi hayati önem taşır.
-
Kötü Koku: Yeni formülasyonlar kokuyu azaltmaya çalışsa da, kremlerin etken maddeleri olan tiyol bileşikleri nedeniyle ürünün kendine has, rahatsız edici bir kokusu olabilir.
-
Güneş Hassasiyeti: Uygulama sonrasında cilt, güneşe karşı daha hassas hale gelir. Bu durum, güneşe maruz kalındığında ciltte kolayca tahriş veya leke oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle cilt 24 saat boyunca güneşten korunmalıdır.
Kontrendikasyonlar (Kullanılmaması Gereken Durumlar)
Beklenebileceği gibi, tiyoglikolik asidi topikal olarak kullanmak herkes için uygun değildir.
Cildin herhangi bir şekilde bozulmuş veya hasar görmüş olduğu durumlarda kozmetik ürünleri uygularken her zaman dikkatli olmak önemlidir. Bu durumlar şunları kapsar:
-
Hassas cilde sahip olanlar.
-
Rozasea, egzama, sedef hastalığı (psöriazis) gibi cilt rahatsızlıkları olanlar.
-
Güneş yanığı veya aktif aknesi (sivilce) olanlar.
Ayrıca, retinoidler veya retinoller gibi cilt hassasiyetini artıran cilt bakım ürünlerini kullanan kişilerin de bu ürünlerden kaçınması gerekir.
Kullanım Önlemleri
Yama Testi Uygulayın
Tüy dökücü bir krem kullanmadan önce, cildinizin olumsuz tepki vermeyeceğinden emin olmak için yama testi yapmanız çok önemlidir. Vücudunuzun geniş bir bölümüne herhangi bir krem uygulamadan önce, her zaman cildinizin küçük bir bölümünde test edin. Genel bir kural olarak, krem cildinizdeyken yanma hissederseniz, en kısa sürede soğuk suyla çıkarın.
Doğru Ürünü Seçin
Tüy almayı istemediğiniz bölgeye uygulamak için güvenli olduğu belirtilen bir krem seçin. Bazı formüller diğerlerinden daha güçlüdür ve hassas ciltler için fazla kuvvetli olabilir. Yaralı veya tahriş olmuş cilde uygulanması kesinlikle tavsiye edilmez.
Süresini Ayarlayın
Tüy dökücü kremlerin çoğunun önerilen uygulama süresi üç ila on dakika arasındadır. Kreminizi cildinizde tam olarak ne kadar tutmanız gerektiğini öğrenmek için kutu üzerindeki talimatları okuyun.
İyice Durulayın
Belirlenen sürenin sonunda kremi bir bezle çıkarın ve cildinizi soğuk suyla yıkayın. Cilt başlangıçta hassas hissedilebilir, ki bu normaldir. Bu his birkaç saat içinde geçmelidir.
Sonrası Bakım
Herhangi bir iltihaplanmayı hafifletmek için sonrasında yatıştırıcı bir krem uygulayın. Cildinizin kuru bölgelerine parfümsüz nemlendirici sürün. En önemlisi, kokulu ürünler kullanmaktan kaçının.