Leişmanyazis'in Kliniği

Deride Layşmanyazis Belirtileri

Layşmanyazis Kutis (Şark Çıbanı)

Hastalığın değişik bölgesel isimleri vardır (ülkemizde Antep çıbanı, Halep çıbanı, yıl çıbanı olarak bilinmektedir). Yurdumuzda Layşmanyazis Kutis, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde (özellikle Urfa, Hatay) sık görülmekle birlikte, Çukurova bölgesinde (Adana) ve Alanya-Gazipaşa şeridinde son zamanlarda olgu sayısında belirgin artış gözlenmektedir.

En sık saptanan etken, hücre içi bir protozoon olan 'dır. 'nın, farklı klinik tablolara neden olan ve olmak üzere iki tipi vardır. İnsan ve diğer memelilerin dokusunda, makrofaj içinde; flajelsiz (kamçısız) ve hareketsiz (amastigot), yuvarlak veya oval, mikron büyüklüğündedir. Ara konakçı olan tatarcık sineğinin vücudunda ve kültür ortamında flajelli (promastigot) olarak bulunur ve hareketlidir.

Hastalığın rezervuarı ya da kaynağı hastalıklı insanlar ve köpeklerdir. Tarla farelerine benzer bazı kemirgenler de değişik layşmanya şekillerinin gelişmesinde rol oynayabilir. Hastalığın vektörü halk arasında tatarcık, yakarca veya üvez olarak adlandırılan, sinekleridir. Bu sineklerin ortamda yaşayabilmesi için asgari oranlarında nem gereklidir. Larvaların ve erişkin formların 'nin altında yaşamaları mümkün olmadığından, larvanın erişkin hale geçmesi için ortamın çevre ısısının yılda en az 1 ay süre ile 'nin altına düşmemesi gerekmektedir.

Tatarcık sinekleri dışında cinsel ilişki, kan nakli ve gebe kadından çocuğa geçişler de bildirilmiştir.

İnsanlarda bu hastalığa karşı doğal bir vücut direnci yoktur. Ancak hastalık sonrası aylarda başlayan ve ömür boyu süren kazanılmış bağışıklık söz konusudur. hem kendisine hem de 'ya karşı bağışıklık kazandırırken, sadece kendi enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sağlamaktadır.

Sıtma mücadelesi için sivrisinekleri öldürmeye yönelik kullanımının da öldürmesinden dolayı görülme sıklığı son yıllarda azalmıştır. Ülkemizde bildirimi zorunlu bir hastalıktır.

Sıcak ve nemli iklim koşullarını seven bu sinekler, özellikle sıcak ve durgun yaz gecelerinde aktivasyon gösterirler. Dişi ( ve ) rezervuarlardan kan aracılığıyla paraziti alır. Parazit, daha sonra promastigot'a dönüşerek çoğalır. Flebotomun tükürüğünde bol miktarda bulunan parazit, yeni ısırıklarla bulaşmalara neden olur. Her ısırıkta ile arasında promastigot deri içine girer. Hızla makrofaj içine giren parazit, amastigot formuna dönerek çoğalır. Makrofaj parazitle dolduğunda yırtılır ve çevreye parazitler yayılır. Hastalığın bulaşma sonrası klinik belirtilerinin başlangıç zamanı; 'nın cinsine, hastalık yapabilme gücüne, organizmaya giren parazit sayısına ve kişinin immünitesine (savunma sistemine) bağlı olarak gün ile ay arasında değişir. Hastalık yüzde (yanak, burun, alın, çene, dudak), el, önkol gibi açık bölgelere yerleşim gösterir. Hastalığın dört klinik şekli vardır.

Etken, 'dır. Dokularda, makrofajlar içinde veya serbest halde, yuvarlak veya oval, mikron büyüklüğünde görülür (amastigot). Kültür ortamında ve ara konakçısı olduğu 'da çoğalırlar ve flajel denilen kamçı gibi organları ile promastigot formunda bulunurlar.

 

Layşmanya yapan tatarcık sineği
tatarcık sineği ve insanda layşmanya parazitlerinin yaşamsal döngüsü
Burunda şark çıbanı
Yanakta şark çıbanı
  • Layşmanya yapan tatarcık sineği
  • tatarcık sineği ve insanda layşmanya parazitlerinin yaşamsal döngüsü
  • Burunda şark çıbanı
  • Yanakta şark çıbanı
  • Layşmanya yapan tatarcık sineği

  • tatarcık sineği ve insanda layşmanya parazitlerinin yaşamsal döngüsü

  • Burunda şark çıbanı

  • Yanakta şark çıbanı

  • Layşmanya yapan tatarcık sineği
  • tatarcık sineği ve insanda layşmanya parazitlerinin yaşamsal döngüsü
  • Burunda şark çıbanı
  • Yanakta şark çıbanı

 

'nın iki türü vardır:

'un rezervuarı kemirici hayvanlardır. 'de ise rezervuar insanlardır. ve türleri, sineklerinin en başta gelen ara konakçısı ve bulaştırıcısıdır.

Hastalık klinik olarak değişik görünümler oluşturur. Ülkemizde hemen daima deri layşmanyazisi görülür. Bu grup içerisinde yer alan akut deri layşmanyazisi ülkemizde en sık görülen layşmanyazis kliniğidir.

Layşmanyazis kutisin 2 formu vardır:

  1. Akut deri layşmanyazisi

  2. Rezidivan deri layşmanyazisi

Akut Deri Layşmanyazisi

Hastalık; yüz (yanak, burun, alın, çene, dudak), el ve ön kol gibi açık bölgelere lokalizasyon gösterir.

İki farklı klinik görünüm sergiler:

  • Minör Tip (Kuru veya Geç Ülsere Olan Tip): tarafından meydana getirilir. En sık görülen klinik tiptir. Hastalığın bulaşma sonrası klinik belirtilerinin başlangıç zamanı aydan daha uzundur. Parazitin girdiği yerde küçük, kırmızı-kahverengi bir tüberkül olarak tanımlanan şişlik meydana gelir.

    tipe nazaran gelişip büyümesi daha yavaştır. Altıncı ayın sonunda ancak 'lik bir çapa ulaşan lezyon ay içerisinde skar (iz) ile sonuçlanır. Bu nedenle halk arasında yıl çıbanı olarak da tanımlanır. Kabuk (krut) alttaki dokuya sıkı yapışıktır ve kolaylıkla kaldırılamaz. Krutun altında bir takım dikensi çıkıntıların olduğu görülür. Bu, ilk olarak Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanmış ve "çivi belirtisi" adını almıştır. Hastalığın . ayında belirgin hale gelmektedir. Tedavi görmeyen hastalarda hastalık ay içerisinde iz ile sonuçlanır. tip genellikle şehirde yaşayanlarda görülür. Lezyon genellikle tektir ve en çok yüzde yerleşir. Kendine karşı bağışıklık oluşturduğu için kendiliğinden zamanla geçer.

  • Majör Tip (Sulanan veya Erken Ülsere Olan Tip): Hastalık tarafından meydana getirilir. Hastalığın bulaşma sonrası klinik belirtilerinin başlangıç zamanı aydan kısadır. Bu sürenin sonunda bulaşma yerinde kırmızı, furonküle (çıbana) benzer bir kabarma veya nodül meydana gelir. İki hafta içerisinde orta kısımdan ülserleşmeye başlar ve etrafa doğru genişler. ay içerisinde çapa ulaşır. Bu tip genellikle ay içerisinde kendiliğinden iz bırakarak iyileşir. Daha çok kırsal kesimde yaşayanlarda görülür. Lezyonlar çok sayıda akıntılı ülserler şeklinde de gelişebilir. Kendine ve tipe karşı bağışıklık oluşturur.

L. tropica’nın iki türü vardır;

  • L. tropica major,
  • L. tropica minor.

L. major’un rezervuarı kemirici hayvanlardır. L. minör’de ise rezervuar insanlardır. Phlebotomus – taratarcık sineği nin Phlebotomus papatasi en başta gelen ara konakcı ve bulaştırıcıdır.

Hastalık klinik olarak değişik görünümler oluşturur. Ülkemizde hemen daima deri layşmanyazisi görülür. Bu grup içerisinde yer alan akut deri layşmanyazisi ülkemizde en sık görülen layşmanyazis kliniğidir.

Layşmanyazis kutisin 2 formu vardır.

  • Akut deri layşmanyazisi
  • Rezidivan deri layşmanyazisidir. Rezidivan Deri Layşmanyazis (Tüberküloid Tip Layşmanyazis), Akut deri layşmanyazisinden ay sonra gelişir. Layşmanyanın bıraktığı izin (skatrisin) çevresinde, kırmızı-kahverengi, bazen üzeri skuamlı (kepekli) papüller gelişir. Bunlar birleşip plak hâlini alırlar ve kronik seyir gösterirler. Genellikle yüz bölgesinde ortaya çıkan bu tablo, klinik olarak lupus vulgarise benzerlik gösterir. Tedavi edilmezse yıllarca devam eder.

Akut Deri Layşmanyazisi

Hastalık, yüz (yanak, burun, alın, çene, dudak), el ve ön kol gibi açık bölgelere lokalizasyon gösterir.


İki farklı klinik görünüm sergiler:

  1. Minör tip (kuru veya geç ülsere olan tip): L. minör tarafından meydana getirilir. En sık görülen klinik tiptir. Hastalığın bulaşma sonrası klinik belirtilerin başlangıç zamanı 2 aydan daha uzundur. Parazitin girdiği yerde küçük, kırmızı-kahverengi bir tüberkül olarak tanımlanan şişlik meydana gelir.

    Major tipe nazaran gelişip büyümesi daha yavaştır. Altıncı ayın sonunda ancak 1-2 cm’lik bir çapa ulaşan lezyon 8-12 ay içerisinde skatrisle sonuçlanır. Bu nedenle halk arasında yıl çıbanı olarak da tanımlanır. Kurut alta yapışıktır ve kolaylıkla kaldırılamaz. Krutun altında bir takım dikensi çıkıntıların olduğu görülür. Bu ilk olarak  Dr.Hulusi Behçet tarafından tanımlanmış ve ”çivi  belirtisi” adını almıştır.  Hastalığın 3-4. ayında belirgin hale gelmektedir. Tedavi görmeyen hastalarda hastalık 10-12 ay içerisinde iz ile sonuçlanır. Minör tip genellikle şehirde yaşayanlarda görülür. Lezyon genellikle tektir ve en çok yüzde yerleşir. Kendine karşı bağışıklık oluşturduğu için kendiliğinden zamanla geçer.

  2. Majör tip (sulanan veya erken ülsere olan tip): Hastalık L. majör tarafından meydana getirilir. Hastalığın bulaşma sonrası klinik belirtilerin başlangıç zamanı 2 aydan kısadır. Bu sürenin sonunda bulaşma yerinde kırmızı, furonküle benzer bir kabarma veya nodül meydana gelir. İki hafta içerisinde orta kısımdan ülserleşmeye başlar ve etrafa doğru genişler. 2-3 ay içerisinde 3-6 cm çapa ulaşır. Bu tip genellikle 6 ay içerisinde kendiliğinden iz bırakarak iyileşir. Daha çok kırsal kesimde yaşayanlarda görülür. Lezyonlar çok sayıda akıntılı ülserler şeklinde de gelişebilir. Kendine ve minör tipe karşı bağışıklık oluşturur.

yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency