- Gösterim: 7295
Bu grup alopesilerde saç foliküllerinde ve saçlı deride fibrozis ve skar (nedbeleşme) gelişmez; saç dökülmesi geçicidir.
Non-sikatrisyel alopesi, diffüz (yaygın) ve lokal olmak üzere iki şekilde gözlenebilir.
Diffüz Non-Sikatrisyel Alopesiler
Saç yaşam siklusunu etkileyen faktörler, saçların anagen ve telogen evrede fazla dökülmesine neden olmaktadır.
1. Anagen Effluvium
Saç siklusunun anagen evresinde çok sayıda saç dökülür. Anagen evrede dermal papillada matrix hücreleri ile saç kılıfındaki hücreler yüksek bölünme ve çoğalma evresindedir. Bu evrenin ani durması, saçın dökülmesine yol açar. Distrofik anagen saçın morfolojik olarak sonlanması koniktir ve saç dışında kıl şaftı gözlenmez.
Anagen effluviumun iki formu tanımlanmıştır:
-
Distrofik Anagen Effluvium: Sıklıkla nedenleri; antineoplastik ilaçlar (kemoterapiye bağlı alopesi), radyasyon, çevresel ve mesleki kimyasal maddeler (toksik alopesi) ve alopesi areata'dır. Birkaç gün ile hafta içerisinde dökülme olmaktadır. Ağır metaller, keratin arasındaki sülfür bağlarını kırmaktadır (talyum, cıva, arsenik, bakır, kadmiyum ve bizmut gibi). En fazla maruz kalma riski bakırdadır. Alopesi areata'nın diffüz formunda da distrofik anagen effluvium ortaya çıkmaktadır.
-
Loose Anagen Hair (Gevşek Anagen Saç Sendromu): Sıklıkla çocuklarda gözlenmektedir. Pull testinde ele kolay gelen yoğun anagen dökülme mevcuttur. Pull testi ağrısızdır. Yaşla birlikte düzelir, ancak bazen erişkinlik yaşına kadar uzayabilmektedir. Geç yaşta başlayan Loose Anagen Hair, AIDS ile birlikte olabilmektedir. %80'den fazla oranda anagen pull test dökülmesi mevcuttur.
2. Telogen Effluvium
Saçlı deride telogen evre %20'nin üzerine çıktığında club (kulüp) formundaki saçlar atılmaktadır. Saç dansitesi (yoğunluğu) normaldir. Hastaların %30'unda, özellikle kadınlarda, saçlı deride ağrı ve duyu artışı (trikodini) vardır. Saçların taranması dökülmeyi daha belirgin hâle getirmektedir. Akut dönemde günlük saç dökülmesi 200-300'lere çıkabilir. Pull testi 10'un üzerinde ve telogen saçlar içermektedir. Trikogramda telogen oranı %20'lerin üzerindedir.
İki klinik formu tanımlanmıştır:
-
Akut Telogen Effluvium: Neden olan olaydan 3 ay sonra ortaya çıkmakta ve 6 aydan uzun sürmez. Ateşli hastalıklar, doğum, yoğun psikolojik stres, cerrahi travmalar sonrası kan kayıpları ve sert/kontrolsüz diyetler yapan nedenler arasındadır. Saç kaybı %50'den azdır. Tüm saçlı deride azalma yanında incelme söz konusudur ve bitemporal (iki şakak bölgesinde) geriye çekilme gözlenmektedir. Bir süre sonra saç yoğunluğu eski hâline gelmektedir. Hastada altta yatan neden bilinmiyor ise demir, tam kan, tiroid fonksiyon testleri, SSS testleri ve otoantikorlar bakılmalıdır. İlaç kullanımı (özellikle oral kontraseptifler-OKS) ve bunların kesilmesi sorgulanmalı ve Androgenetik Alopesi (AGA) yönünde değerlendirme yapılmalıdır.
-
Kronik Telogen Effluvium: 6 aydan daha uzun süren telogen effluviumdur. Sıklıkla orta yaş üzerinde gözlenmektedir. Günlük saç dökülmesi 80-150'nin altında ancak belirgin bir seyrekleşme mevcuttur. Seyrekleşme alanında 3-6 cm yeni saçlar gözlenmektedir. Kronik formunda frontotemporal (alın-şakak) gerileme olmaktadır. Kronik formunda trikodini gözlenmektedir. Altta yatan nedenler demir eksikliği, diyet bozuklukları (protein-kalori malnütrisyonu, çinko eksikliği), tiroid hastalıkları, metabolik hastalıklar (böbrek ve karaciğer hastalıkları ve maligniteler), SLE (Sistemik Lupus Eritematozus), HIV ve ilaçlar olabilmektedir. Son çalışmalar, düşük serum ferritin seviyesi () ile saç dökülmesi arasında direkt bir ilişki bulunmadığını göstermiştir. Klinik olarak bitemporal geri çekilme ve pozitif pull test vardır. Hasta büyük saç yumaklarını toplayabilir. Dökülme mevsimlerle artıp azalabilir.
Saçın siklusuna göre telogen effluvium 5 alt kategoriye ayrılmaktadır:
-
Hızlı Anagen Geçiş: Patolojiye bağlı olarak anagen evredeki saçlar hızla telogen evreye girmektedir. Bu, en sık gözlenen telogen effluvium formudur. Sıklıkla stres, ilaçlar, UV, kilo kaybı, sigara içimi ve ateşli durumlar sonrasında gözlenmektedir. Patolojiden sonraki 3-4. ayda ortaya çıkar.
-
Gecikmeli Anagen Geçiş: Anagen evre normalden uzamış ve bunlar telogene geçtiğinde hızla dökülmektedir. Örneğin, gebelik sonrası gelişen telogen effluvium bu tiptir.
-
Hızlı Telogen Evreden Çıkış: Burada saçlar telogen evreden hızla anagen evreye girmekte, bu da dökülmelere neden olmaktadır. Minoksidil tedavileri sonrası gelişen dökülmelerde olduğu gibi.
-
Uzamış Telogen Evre: Burada saçlar telogen evrede olması gerekenden fazla kalmakta ve anagen evreye geçerken dökülmektedir. Uzamış gün ışığı ya da kısalmış gün ışığında fizyolojik mevsimsel telogen dökülme olmaktadır.
-
Kısa Anagen Evre: Sıklıkla AGA'da (Androgenetik Alopesi) olmaktadır.
Lokal Non-Sikatrisyel Alopesiler
-
Alopesi Areata (Saç Kıran): En çok her iki cinsten genç ve orta yaşlı erişkinlerde görülür. Çoğu vaka kendiliğinden iyileşir; yani gelip geçicidir ve özel bir tedavi gerektirmez. Bu hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de, yalnızca saçları etkileyen bir otoimmün sürecin bu saç dökülmesinden sorumlu olduğu düşünülmektedir. Hastalarda genellikle madeni para büyüklüğünde (2.5 santimetre çapında) bir veya daha fazla dairesel alanda saç dökülmesi görülür.
-
Trikotilomani (Trichotillomania): Saçları tekrarlayan koparma alışkanlığı ile ortaya çıkmaktadır. Kadınlarda ve çocuklarda daha fazladır. Çocuklarda anne ile uyumsuzluk suçlanmaktadır. Telogen saçlar kolay çekilmekte, anagenler ise kırılmaktadır. Bu nedenle alopesik alanlarda uzunlukları değişken, 2.5-3 cm arasında saçlar gözlenmektedir. Saçlı deri dışında kaş ve kirpiklerde de olabilir. Saçlarla oynama alışkanlığı telefonda veya televizyon seyrederken oluşur. Sıklıkla frontotemporal (alın-şakak) alanda görülmektedir. Bazı hastalarda koparılan saçları yeme alışkanlığı da olabilmektedir (Trichophagy). Alışkanlık bırakıldığında saçlar normale dönmektedir.
-
Traksiyonel (Çekme) Alopesi: Mekanik çekmeye bağlı gelişmektedir. Sıklıkla aşırı yapılan saç stillerine, kazaya, kaşıntılı saçlı deri hastalıklarına ve kompulsif psikolojik hastalıklara bağlıdır. Mekanik olanlar kaza ya da stil amaçlı olabilmektedir. Saçın topuz yapılması, tarama ve fırçalama, saç bantları, tokalar ve bigudiler bu duruma yol açabilmektedir. Saçların aşırı ve sert taranması da nedenler arasındadır. Kaza sonucu aşırı çekme, saçlı deride inflamasyon da yapmaktadır. Özellikle saç topuzu ve saçların yandan bağlanması saç sınırında dökülmelere ve buralarda vellus tarzında (ince, tüy gibi) kılların görünmesine neden olmaktadır. Mekanik olarak saçların çekilmesi zamanla saçlı deride inflamasyona neden olmaktadır. Kimyasalların kullanımı kliniği daha da zorlaştırmaktadır. Tekrarlayan sürtünme, saçların kırılmasına ve dökülmesine neden olmaktadır. Saç bantları, pretibial (kaval kemiği önü) alanda dökülmeler yapmaktadır. Örneğin break dance yapanlarda veya sokak dansçılarında saç vertexinde (tepesinde) bu tip sürtünmeye bağlı dökülmeler olmaktadır. Saç bandı kullanan kadınlarda %50'den fazla gerginlik ve baş ağrısı olmaktadır. Dökülen saçların çevresinde saç şaftında kırılma ve dökülmeler gözlenmektedir. Yüz germe operasyonları sonrası dökülmeler de olabilmektedir.
-
Postoperatif Oksipital Alopesi: Non-sikatrisyel alopesi, uzun süren operasyon sonrası gelişmektedir. Hipertermi ile yapılan uzun süren kardiyak operasyonlar, obstetrik cerrahiler sonrasında uzun süre oksipital (arka kafa) alana basınç uygulanması, geçici iskemi ile saçları dökmektedir. Operasyondan birkaç gün sonra hızla dökülme olmaktadır.

















