- Gösterim: 6447
Saç ekimi, saçlı deride seyrelmiş veya dökülmüş bir alana halihazırda sahip olduğumuz saçları yada vücut kıllarının transferini kapsayan bir cerrahi uygulamadır. 1950' lerde başlanan saç ekim uygulamaları günümüzde kullanılan ve sürekli kendini yenileyen teknikler ile giderek daha popüler ve güvenilir bir uygulama haline gelmiştir. Kadın yada erkekte androjenik alopesi kaynaklı saç dökülmeleri en yaygın kullanılan durum olmakla birlikte cerrahi, travma, yanıklar yada kalıcı saç dökülmesi yapan bazı cilt hastalıklarından sonrada tercih edilmektedir. Günümüzde saç ekimiyle ilgili teknik ve prosedürlerin yüksek standartları, kazanılan deneyimler olası riskleri asgari düzeyde tutarken ekim sonrası memnuniyet oranları genellikle yüksektir.
Saç ekimi öncesi ön görüşme yapılması ve saç ekimi ile ilgili detaylı bilgilendirme son derece önemlidir. Saç ekiminden beklentiler ve saç ekim sonuçlarının beklentiler ile örtüşmesi detaylı olarak konuşulmalıdır. Ön görüşmede ve saç ekimi sonrası mutlaka anlatılması gereken ana başlıklar;
- En başarılı saç ekimi sonrasında bile doğal bir saç yoğunluğunun ve dağılımının elde edilemeyeceği, sadece buna yaklaşılabileceği anlatılmalıdır. Bunun anlamı saç ekimi sonrası dökülme öncesi saç yoğunluğunun elde edilemeyeceğidir. Erişkin bir insanda saçlı deri yüzey alanı ortalama 500 cm2=50.000 mm2 dir. Bu alanda saçlı deri içerisinde yapısında 1-4 arasında saçlarında bulunduğu “Folliküler ünit, FU” bulunmakta. Ortalama 1 mm2 de 1 folliküler ünit – FU olacak yoğunlukta. Buna göre saçlı deride toplam 50,000 FU bulunmaktadır. Bunun %25 i yani 12,500 FU saçlı deride saçların dökülmeyecek genetik kodlanma alanında; yanlarda ve arkada ensede yer almaktadır. Geriye kalan 37.500 FU ise dökülme riski taşıyan alanda; saçın ön ve tepe kısmındadır. Dökülmeyecek alandanki 12.500 FU nin yarısını yani 6.250 FU saç ekimde kullanabiliyoruz. Bu rakamların özeti; saçın ön ve tepe kısmı tam dökülmüş bir kişide 37.500 FU yerine ancak 6.250 FU ile saç ekimi yapıyoruz. Yani saç ekimini, ne kadar başarılı yaparsak yapalım doğal saç yoğunluğunuzun ancak 6 da 1 ini elde edeceğiz. Saçlı deride normalde cm2 de 70-110 FU bulunmakta. Son model robotlar, mikro cerrahi yöntemler kullanarak en deneyimli ekiplerle saç ekiminizi yapsak bile ekim alanında cm2 de 40-60 FU yoğunluğu sağlayabiliyoruz. Saç ekiminde gereçek amacımızın doğal eski saç yoğunluğu yakalamak değil biraz estetiğin matematiği birazda görsel algı oyunlarını kullanarak saç seyrekleme ve kelliğin görselliğinin giderilmesi olduğu bilgisi verilmelidir.
- Saç ekimi, sadece saç köklerinin saçlı deride yer değiştirmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz bir cerrahi prosedürdür. Saçların yoğun olduğu alandan saç köklerinin dökülen alanlara transferidir. Ekim öncesi toplam saçlı deri yoğunluğu ne ise, ekim sonrası aynı kalacaktır; sadece saç köklerinin dağılım alanı değişecektir. Saç ekimi asla yeni bir saç kökü elde edilmesi ya da saç yoğunluğunda artış değildir.
- Ekilmiş saçlar dökülme sürecinden etkilenmeyecektir. Ancak ekim yapılan alan ve çevresinde saçların dökülmesi ve incelmesi devam edecektir. Bu dökülme için ekim sonrası ayrı bir medikal tedavi protokolü uygulanmalıdır. Bu nedenle devam eden saç dökülmesi, yıllar sonra yeni bir saç ekimi gerektirebilir. Saç ekiminde başarı, bir seansta 4000-6000 saç ekmekle sınırlı olmamalıdır. Asıl amaç, doğal saç rezervini ileride de kullanmamız gerektiğini unutmadan, en az saçla en geniş alanda en iyi estetik sonucu almaya çalışmaktır. Saç ekiminde önmeli olan "Net saç yoğunluğudur". Net saç yoğunluğu= (Ekim yapılan yerdeki saç yoğunluğu + Saç ekimi ile eklenen yoğunluk) – Devam eden saç dökülmesidir.
- Saç ekimi her aday için ayrı dizayn edilmelidir. Bu nedenle, saç ekimi öncesi saç dökülmesi ve sonuçları konusunda kişinin ne kadar etkilendiği (peruk, şapka kullanımı, sosyal ilişkilerini etkilemesi gibi) değerlendirilmelidir. Saç dökülmesi, hastanın yaşam kalitesini etkileyecek düzeyde ise, hasta beklentileri optimize edilerek saç ekimi planlanmalıdır. Saç ekimi düşünülen her adayın sosyal konumu, kimliği ve mesleği son derece önemlidir. Hastanın ekim sonrası saçlarını kısa ya da uzun kullanma isteği mutlaka sorgulanmalıdır. Bunlar, saç ekiminde hangi yöntemi tercih edeceğimizi, ekim süresini, ekim aralıklarını ve saç ekim takvimini belirleyecektir. Saç ekiminde FUE ve FUT yöntemlerinde saç köklerinin alındığı alanda skar, yani yara izleri gelişebileceği hastaya mutlaka anlatılmalıdır. Bunun, ekim sonrası kişinin saç stilinin belirlenmesinde önemi çok iyi tartışılmalıdır.
- Saç ekimi düşünülen adayların bir kaç yıl öncesine ait bir kaç fotoğrafı incelenmelidir. Bu fotoğraflar saç dökülme şiddetini ve yıllar içerisindeki gelişimini göstermektedir. Bu fotoğraflar bize şu andaki saç yapısı, önceki saç yapısı ve sonrasında saç dökülmesinin nasıl seyredeceği hakkında bilgiler vermektedir. Ayrıca bu fotoğraflardan yola çıkarak saç ekiminde optimum saç kökü ile hangi anatomik alanlara odaklanmamız gerektiğine hakkında ön bilgiler vermektedir. Örneğin saç tepe kısmında dökülmesi olan bir kişide sadece ön saç çizgisinde başarılı sonuçlar ekim yapıldığında tepe kısmındaki dökülmenin ilerlemesi mutsuzluk yaratabilmektedir.
- Saç ekimi düşünülen adaylara saç dökülme nedenleri ve tedavileri mutlaka anlatılmalıdır. Androgenetik alopesi olan bir adayda önceliğin ekim öncesi ve sonrası devam edilmesi gereken medikal tedaviler olması gerektiği vurgulanmalıdır. Çünkü androgenetik alopesiyi durdurmamız mümkün değil, ancak süreci yavaşlatacak tedaviler uygulayabiliriz. Medikal tedaviler saç ekim adayları için son derece önemlidir. Örneğin, saçın tepe ve arka kısmında, vertex'te seyrekleşme varsa ve ekim düşünülüyorsa, önceliğin medikal tedaviler olması gerektiği bilinmelidir. Ekim öncesi bir medikal tedavi başlatılırsa, bu tedavi ile belki de ekim için gereken saç kök sayısını azaltmış olacak ve saç rezervi daha optimum kullanılacaktır.
- Saç ekiminde yeni alanlara transfer edilen saçlar ile ekim alanındaki saçlar arasında büyüme açısından senkron bozukluğu olabilecektir. Saç ekimi için saçların alındığı alanda yöntem ne olursa olsun dökülme artışı yaşanabilecektir. Bu dökülme sonrasında yeni saç büyümesi başlayana kadar saç çıkımı durabilmekte ve belki de ancak 1 yıl sonra uzadıkları görülebilmektedir. Bunun normale dönmesi 2 yıl sürebilmektedir. Ekim sonrası saçların uzamasında ekim alanının güneşten kaynaklanan hasarı da son derece önemlidir. Güneş hasarlı deride saçlar çok geç uzamaktadır.
-
Saç ekiminde ister teknolojik robotlar kullanılsın isterse en iyi saç ekim ekipmanı ve ekibi ile çalışılsın, ekim prosedürü sırasında %5'lere varan travma, ısı değişimi ve biyolojik süreçlerden dolayı saç köklerinde kalıcı hasarlar oluşmakta ve bu hasarlı kökler maalesef başarısız olmaktadır. Yani 1000 FU saç ekimi yapıldı diyelim, bunun 50 FU'su başarısız ekimle sonuçlanabilmektedir.