- Gösterim: 12266
Seboreik dermatit (), yaygın görülen bir papüloskuamöz cilt hastalığıdır ve en çok bebeklik ile orta yaşlarda olmak üzere, iki belirgin yaş grubunda ortaya çıkar. Kesinlikle bulaşıcı değildir. Toplumda görülme sıklığı yaklaşık ila arasındadır ve etnik/ırksal bir yatkınlık saptanmamıştır.
Hastalık genellikle folikülosentrik somon renkli papül ve plaklarla karakterizedir. Bu lezyonlar, ince beyaz pullu ve sarımsı kabuklu (çoğunlukla yağlı pul olarak tanımlanır) bir görünüme sahiptir.
-
Halk arasında "Yağlı Egzama" olarak adlandırılmasına rağmen, 'nin cildin fazla ya da az yağlı olmasıyla direkt bir ilişkisi bulunmamaktadır.
-
Lezyonlar vücudun farklı bölgelerinde farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Kıvrım yerlerinde (fleksural yüzeylerde) genellikle daha az pullanma ve belirgin olmayan sınırlar görülür.
-
'nin teşhisi, diğer cilt hastalıklarından doğru bir şekilde ayırt edilmesini gerektirir; spesifik bir tanısal testi yoktur.
, genetik, hormonsal, çevresel faktörler, mikroorganizmalar, bazı hastalıklar ve ilaçlar gibi birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar.
-
Cinsiyet ve Yaş: Erkeklerde daha fazla gözlenmekte ve klinik daha şiddetli seyretmektedir. Lezyonlar genellikle ergenlik döneminde ve yaşlarında tekrar artış gösterir.
-
Mevsimler: Mevsimlerle ilişki tamamen güneş ve ışığına bağlıdır. Belirtiler kışın ve erken bahar döneminde artmakta, yazın ise azalmaktadır.
-
Yaşam Tarzı: Stres, kliniği en fazla şiddetlendiren nedenlerden biridir. Beslenme ile direkt bir bağlantısı olmamakla birlikte, acılı besinler ve alkol klinik belirtileri artırabilir.
Seboreik dermatit yaş gruplarında farklı klinik özeliklere sahiptir.
-
Bebeklik Çağı 'si (İnfantil ): Kafa derisinde yağlı pullanmalar (konak) şeklinde görülür. Bebeklikteki bu durum genellikle hafif seyreder ve yaşamın ilk yılında kendiliğinden düzelir. Klinisyenler ebeveynlere bu hafif seyir konusunda güvence vermelidir.
-
Yetişkin 'si: Kronik bir seyir izler. Hastalık, tekrarlayan ve düzelen (nükseden) bir örüntü sergilediği için hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler.
Bu nedenle, 'nin farklı görünümlerinin tedavi kararlarını nasıl etkilediği anlaşılmalı ve farklı hastalık evreleri için kişiye özel tedavi yaklaşımları uygulanmalıdır.




