- Gösterim: 5489
Günümüzde lazer ve yoğun ışık kaynakları, estetik ve girişimsel dermatoloji pratiğinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Hem biz doktorlar hem de hastalar, tedavi süreçlerimizde bu teknolojileri kullanma isteği içindeyiz. Teknolojik gelişmeler sayesinde sektörde her gün daha sofistike cihazlarla karşılaşıyoruz. Bilimsel araştırmalar, bu cihazların yeni klinik kullanım alanlarını ortaya koymaktadır.
Ancak, yeni teknolojik sistemlerin yanlış kullanımı nedeniyle hasta sorunları, doktor-hasta-lazer sistem üreticileri ve bayiler arasında hukuki problemler ve tazminat talepleri de hızla artmaktadır. Seçtiğimiz klinik tedavi endikasyonlarında bu sistemlerin ne kadar yeterli olduğu, geçmişte kullandıklarımızdan ne kadar iyi olduğu ve belki de en önemli soru olan bu teknolojilerin ne kadar yenilikçi olduğu konusunda önemli görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
Mevcut durumda, kafamız daha da karışabilir; devam eden eğitim ve klinik çalışma programları, farklı sistemleri kullanan doktorlarla yapılan binlerce görüşme, üretici firmaların güvenilirliği sorgulanan iddiaları, yeni teknolojiler konusunda firmalar ve bayiler arasındaki coşku ve heyecan, bazen inanılmaz olabilen iddialar ve bu teknolojilerle ilgili uygulayıcı doktorların ve üretici firmaların birçok sorusu bulunmaktadır.
Bu noktada, doktorlar olarak bir merkez için (kendi merkezimiz ya da çalıştığımız yer için) hangi sistemi tercih edeceğimize karar vermek zor ve çoğu zaman kafa karıştırıcı bir görev haline gelmektedir. Bu kararı verirken, belirli sorulara odaklanmak daha faydalı olacaktır.
1. Soru. Merkezimizde neden bir lazer ya da ışık sistemi kullanmalıyız ? Mevcut sistemi neden değiştirmeliyiz
Bu soruların yanıtlarında, doktorları etkileyen bazı nedenleri görebiliriz:
1. Yeni teknolojik uygulamalar, hem doktorlar hem de hastalar için fayda sağlayacaktır. Bu sistemlerin edinilmesinde en yaygın ön düşünce bu gibi görünüyor. Ancak firmalar ve bayiler, bu yeni teknolojilerin yalnızca olumlu yönlerini vurgulayarak ürünler hakkında bilgi veriyorlar. Olumsuz yönler genellikle göz ardı ediliyor ya da daha önce kullandığımız tedavi yöntemleriyle karşılaştırıldığında üstünlükleri net bir şekilde belirtilmiyor. Örneğin, elektrokoter sistemleri gibi, mesleğimiz kadar eski olan yöntemleri düşünelim. Ablatif uygulamalarda elektrokoter, CO2 ve Erbium lazerlerin yetersiz olduğunu düşünüyor musunuz? Her zaman geçerli olan yarar-zarar oranı, bizim için daha önemli olmalıdır.
2. Yeni teknolojik uygulamaların, klinik çalışma alanınızdaki bir boşluğu doldurması veya belirli bir endikasyonu karşılaması bekleniyor. Merkezimizde ve muayenehanelerimizde birçok girişimsel ve estetik işlem gerçekleştiriyoruz. Ancak, gelişen sektörel rekabet (etik olarak medikal sektördeki rekabetin etik olmaması gerekir, ama maalesef var) ve hastaların talepleri (internet sayesinde hastalar artık doğru ya da yanlış, istedikleri lazer tedavileri hakkında bilgi sahibi olarak geliyorlar) büyük ölçüde değişti. Yeni teknolojiler, internet ve sosyal medyada tedavi veya estetik uygulamalarda zorlandığımız birçok endikasyona meydan okumakta. Geleneksel tedavi yöntemleriniz (elektrocerrahi, kriyoterapi gibi) ile aynı etkinliği sağlasanız bile, bu yeni teknolojiyi hastalarınız, üçüncü kişiler ve hatta başka doktorlar talep edebilir.
3. Hastalar için yeni teknolojilerin kullanımı oldukça ilgi çekici. Örneğin, bir siğili elektrokoter ile tedavi etmek yerine lazerle tedavi edeceğinizi hastanıza söylediğinizde, bu durum hastanın size ve merkezine karşı daha fazla güven duymasını sağlıyor. Bazı hastalar, bu uygulamaların ardından sosyal medyada hemen paylaşacak kadar heyecanlanıyor. Doktor ve merkez, bu yeni teknolojiye sahip olduğunda ve sık sık güncellendiğinde, hastalar tarafından daha yenilikçi, modern ve tercih edilebilir olarak algılanıyor.
4. Doktorlar için yeni teknoloji, kişisel istek ve heyecan uyandırıyor. Yeni teknoloji, motivasyon kaynağı olabiliyor. Lazer eğitimlerimizde bunu doktor arkadaşlarımızda gözlemliyoruz. "Lazerler ve ışık sistemleri, estetik ve girişimsel dermatoloji pratiğinde altın standart haline geldi" ifadesi, bana her zaman doktorları zorlayan ve tüketime yönlendiren bir cümle gibi geliyor. Yani, merkez veya ofisinizde mutlaka lazer bulundurmanız gerektiği düşünülüyor. Ancak, geleneksel pratiğimizde kullandığımız ve daha deneyimli olduğumuz kriyoterapi, kimyasal peelingler ve elektrocerrahi gibi birçok yöntemle de başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz. Fakat tüketim psikolojisi, hasta beklentileri ve maalesef rekabet, bizi lazer gibi sistemlere sahip olmaya zorlamaktadır.
2. Soru lazer yada ışık sistemlerinin kullanım alnalarının standartları var mı ?
Standartlara uygun bir ortamda, eğitimli ve yetkin doktorlar tarafından doğru endikasyonlarla kullanıldığında, lazer sistemleri kozmetik ve medikal dermatolojik uygulamalarda son derece etkili olmaktadır. Lazer uygulamaları, çevre, hasta ve uygulayıcı güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması gereken prosedürlerdir. Bu nedenle, lazer sistemi ve uygulama odası için hasta ve uygulayıcıya yönelik önceden belirlenmiş kılavuzlar doğrultusunda standartların oluşturulması önemlidir. Bu standartlar genel nitelikte olup, yorumlanabilir; ancak bireysel durumlara bağlı değişikliklere izin verilmez. Belirlenen standartlar, hızla gelişen lazer teknolojisine dayanan mevcut kanıtlara dayanmaktadır. Gelecekteki araştırmalar ve klinik çalışmalar doğrultusunda bu standartlarda değişiklikler yapılması gerekebilir. Ayrıca, lazer için belirlenen standartlar, sağlık yönetmeliğinin yerini alamaz.
3. Soru Lazer uygulama oda standartları nasıl olmalıdır ?
Lazer tedavileri, hastane ortamlarında veya doktor muayenehanelerinde gerçekleştirilebilen uygulamalardır. Ancak, lazerle yapılan dermatolojik cerrahi işlemler için özel alanlar gerekebilir. Bu nedenle, lazer cerrahisi uygulama alanları, anestezi, kanama kontrolü, hasta yaşam destek üniteleri ve sterilizasyon gibi nedenlerle, dermatolojik cerrahi ünitelerinde kullandığımız standartlardan daha geniş olmalıdır.
Öncelikle, muayenehane veya merkezimizde, standartlara uygun bir genel lazer odası veya dermatolojik lazer cerrahi odası bulunmalıdır. Lazer uygulama alanları, "1. derecede kontrollü alan" olarak tanımlanmaktadır; bu, hasta bekleme odası gibi bir alan olmadığı anlamına gelir. Bu odaya giriş, yalnızca yetkili kişiler tarafından kontrol edilmelidir. Hasta ve hasta yakınlarının, sizin kontrolünüz dışında bu alana girmemesi gerekmektedir.
Bu alanda kullanılacak lazer ve diğer sistemlerin son derece hassas ve genellikle pahalı olduğunu unutmayın. Ayrıca, çevre, hasta ve uygulayıcı güvenliği ile ergonominin yüksek seviyede sağlanması önemlidir. Alanın girişinde, lazer kullanıldığına dair uyarı işaretleri bulunmalıdır. Ayrıca, bu alana girebilecek ve giremeyecek kişilerin listeleri, yazılı ve görsel olarak belirtilmelidir; örneğin, hamilelerin bu alana girmesinin uygun olmadığına dair uyarılar.
Seçtiğiniz lazer odasının, merkezde kontrol alanı yaratabileceğiniz bir konumda olması önemlidir. Diğer odalarda, gerektiğinde aynı anda birden fazla hasta veya uygulama yapılabilirken, lazer odalarında yalnızca tek bir hasta ve uygulama yapılabilir. Unutmayın, bu belki de merkezinizin en büyük yatırımı olan odadır.
Lazer odasının standartlarına baktığımızda, odanın boyutu, lazer gibi ışık sistemleri için yansıtıcı olmayan opak yüzeylerin sağlanması, aydınlatma, elektrik gereksinimleri, klima, havalandırma, duman tahliyesi, kesintisiz güç kaynağı, uygulama masası veya hasta koltukları, uygulayıcı koltuğu, göz koruma gözlükleri ve aparatları ile lazer uyarı yazıları gibi unsurlar bulunmaktadır. Bu detaylar başlangıçta göz korkutucu görünebilir, ancak son derece önemlidir.
Lazer Odası
Lazer uygulama odası ve merkezinin yer seçimi, mevcut sağlık yönetmeliklerine, yangın güvenliği, temizlik ve bina yönetmeliklerine uygun olmalıdır. Lazer odasının zemin, duvarlar ve tüm yüzeyleri mat, kolayca yıkanabilir ve dezenfekte edilebilir olmalıdır. Oda temizliği, bu konuda yetkilendirilmiş ve eğitim almış kişiler ile lazer kullanıcılarının gözetiminde gerçekleştirilmelidir.
Lazer odasında ergonomik bir lavabo (sıcak ve soğuk su) bulunmalıdır. Ayrıca sabun ve kağıt havlu dispenserleri de yer almalıdır. Malzeme dolabı, tıbbi atık kutusu ve pansuman sehpası mat yüzeye sahip olmalıdır. Sarf malzemeleri ve tıbbi malzemeler için mümkünse kapalı dolap veya kapalı raf sistemleri (mat yüzeyli) tercih edilmelidir. Pansuman sehpasında kullanılabilecek tüm sarf ve tıbbi malzemeleri taşıyacak plastik tepsiler olmalıdır. Bu tepsiler, merkezin uygulama yoğunluğuna göre farklı işlemler için önceden hazırlanabilir. Bir tepside; jilet, hipoalerjenik bant, işaretleme kalemi, antiseptikler, anestezi kremi, soğuk buz paketleri, hasta gözlükleri, ıslak mendil ve havlu bulunmalıdır.
Hasta kayıt formlarında klinik öykü, genel sağlık sorunları, alerjiler, kanama bozuklukları ve mevcut ilaçlar belirtilmelidir. Bu kayıtlar için genel bir kayıt sistemi veya bilgisayar kullanılabilir. Lazer tedavi kayıtları mutlaka tutulmalı; bu, yasal süreçler ve hasta takibi açısından son derece önemlidir. Ayrıca, hasta bilgi ve onam formları ile uygulama öncesi ve sonrası formlar da bulunmalıdır. Hasta fotoğraflarının çekilmesi ve arşivlenmesi önem taşımaktadır.
Lazer odasında mobil telefon kullanımı sınırlandırılmalıdır. Hastanın temas edebileceği elektrik kabloları olmamalıdır. Oda içinde ayna gibi yansıtıcı yüzeyler, oksijen tüpleri veya alkol gibi yanıcı maddeler bulundurulmamalıdır. Lazer odası kapısı ve kilit sistemleri, lazer uygulaması sırasında kapalı ve kilitli olmalıdır. Bazı odalarda otomatik kilit sistemleri (lazer çalışmaya başladığında kapıyı otomatik olarak kilitleyen) kullanılabilir. Kapının iç kısmında acil durumlarda kesintisiz çıkışı sağlayacak bir kilit sistemi olmalıdır. Lazer odası kapısı, içindeki ekipmanların geçişine izin verecek genişlikte olmalı ve kapı yüzeyi lazer yansıtıcı yüzeyler açısından mat olmalıdır. Ayrıca, tüm merkezlerde olduğu gibi lazer uygulama odaları için acil durum planları hazırlanmalıdır. Lazer kapısı üzerinde, içeride lazer kullanıldığına dair uyarı işaretleri bulunmalıdır. Bu işaretin hemen altında daha önce standartlarla belirlenmiş içeride kullanılan lazerin adı, sınıflaması ve verebileceği zararları anlatan ikaz yazısı olmalıdır.
Lazer odası kapısının üstü veya kenarına, içeride lazerin aktif olup olmadığını gösteren yeşil/kırmızı renkli bir LED ışık yerleştirilebilir. Bu ışık, uygun bir yükseklikte konumlandırılmalıdır.
Lazer odasının kapısının üstüne veya yan tarafına, içeride lazerin aktif olup olmadığını gösteren yeşil/kırmızı renkli bir LED ışık yerleştirilebilir. Bu ışığın, uygun bir yükseklikte konumlandırılması önemlidir.
Lazer Odası ve Ekipmanların Boyutları
Donanımlı bir lazer odası en az 4 x 4 metre boyutlarında olmalıdır. Hasta uygulama koltukları 200 cm uzunluğunda ve 80 cm genişliğindedir. Lazer sistemlerinin boyutları değişiklik gösterebilir; ancak ortalama olarak yükseklikleri 80-120 cm, genişlikleri 50-80 cm ve derinlikleri 40-120 cm arasındadır. Soğutma sistemleri genellikle 80 x 80 x 80 cm boyutlarındadır. Aspiratör sistemleri de benzer şekilde ortalama 80 x 80 x 80 cm ölçülerindedir. Uygulayıcı koltuğu da ortalama 80 x 80 x 80 cm boyutlarındadır. Uygulama sehpası ise yüksekliği ayarlanabilir şekilde 40 x 80 cm ölçülerindedir. Bu değerler, ergonomik açıdan belirlenmiş ortalama ölçülerdir.
Lazer Odası dizaynı
Odanın iç düzeni büyük bir öneme sahiptir. Oda, doktor veya uygulayıcının rahatça hareket edebilmesi için ergonomik bir şekilde tasarlanmalıdır. Aşağıda bu tür bir örnek yer almaktadır.
Bu tasarımda en önemli unsurlar güvenlik ve ergonomik çalışma üçgeninin kullanılmasıdır. Bu üçgenin amacı, elektriksel, lazer ve medikal alanlarda hasta ve hasta yakınlarının geçişine izin vermemek, hasta konforunu sağlamak ve doktor ile uygulayıcının ergonomisini artırmaktır.
Lazer odası elektrik sistemi
Birçok lazer sisteminde, smoker ve soğutma cihazları gibi yardımcı ekipmanlar için üç fazlı elektrik bağlantı sistemleri tercih edilmektedir. Bu konuyu teknik servisle detaylı bir şekilde görüşmeniz önemlidir. Lazer odasında, daha yüksek kapasiteli ve dayanıklı elektrik kabloları kullanılmalıdır; çünkü ince elektrik tesisat kabloları aşırı yük altında eriyebilir ve ekipmanlara zarar verebilir. Üç fazlı sistemler, ana elektrik sistemine 15A ile bağlanmalı ve ana lazer sistemine kesintisiz güç sağlamalıdır. Diğer iki faz ise 5A ile bağlanmalıdır ve bunların da korunması gerekmektedir.
Lazer firması ve bayi satışlarının teknik şartnamesinde, lazerin kullanılacağı fiziksel altyapının sizin tarafınızdan sağlanacağı ve bu konuda sorumluluğun sizde olacağı belirtilmektedir. Bu duruma dikkat edilmelidir. Lazer odasının her duvarında, biri 5A diğeri 15A olan iki panel bulunmalıdır. Fiş paneli, duvar köşesinden 70 cm uzakta ve yerden en az 30 cm yükseklikte olmalıdır. Lazer sistemleri çalışırken yüksek elektrik kapasitelerine ihtiyaç duyar, bu nedenle elektrik sistemi başlangıçta yüklenme kapasitesi açısından ampermetre ile ölçülmelidir. Her elektrik prizi uygun topraklamaya sahip olmalı ve binanın topraklama hattı güvence altına alınmalıdır. Topraksız bağlantılar, tüm elektronik sistemlerin ömrünü kısaltmaktadır.
Ayrıca, hasta veya kullanıcının elektrik çarpma riski de dikkatlice değerlendirilmelidir. Lazer odasında, iyi bir topraklama sistemi bulunmadığı için uzatma ve çoklayıcı priz sistemleri kullanılmamalıdır. Eğer ihtiyaç varsa, iyi bir topraklama ile kullanılmış çoklayıcı veya uzatma kabloları tercih edilmelidir. Yetersiz çoklayıcı ve uzatma kabloları, sisteminiz için ciddi bir tehlike oluşturabilir.
Lazer sistemleri ithal edildikleri için, enerji kablosu topraklama pimi ile birlikte olmayabilir veya mevcut prizlerinize uygun olmayabilir. Bu durumu teknik servisle detaylı bir şekilde görüşmeniz gerekmektedir. Bu sistemlerin ayrı olarak temin edilmesi gerekebilir.
Lazer uygulamaları sırasında bir veya daha fazla lazer sistemi aynı hastada kullanılabilir. Bu nedenle elektrik kablo ve fişleri önceden iyi bir şekilde planlanmalıdır. Hastanın üzerinden lazer ve oda elektrik sistemine ait fiber optik kablo dahil hiçbir elektrik kablosunun geçmesi önerilmez.
Her zaman lazer sistemleri için akım dengeleyici kullanılmalıdır. Bir lazer sistemi, dengeleyici ve/veya UPS olmadan doğrudan şehir şebekesine bağlanarak kullanılmamalıdır. Lazer sistemi için teknik servisin önereceği bir yedek güç kaynağı mutlaka bulundurulmalıdır; bu, elektrik kesintisi durumunda işlemin yarıda kalmadan tamamlanmasını sağlamalıdır. Bu nedenle, kullanılan yedek güç kaynakları periyodik olarak kontrol edilmelidir.
UPS, kesintisiz güç kaynağıdır ve elektrik varken de yani çevrim içi kullanılmalıdır. UPS, en az 3KVA (tercihen 2.5 KVA) olmalı ve içinde 16 adet pil bulunmalıdır; her pilin kapasitesi 60-100 amper olmalıdır. UPS, KVA voltaj değerini gösterir ve ne kadar güç ürettiğini ifade eder. Pil kapasitesi, elektrik kesintisi durumunda güç desteği süresini belirler. UPS ve piller, serin ve iyi havalandırılmış bir alanda kullanılmalıdır; yüksek ortam sıcaklığı, pil ömrünü ve UPS desteğinin kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Lazer odasındaki elektronik aletlerin fişleri, UPS ve UPS ile kullanılmayacak şekilde etiketlenmelidir. Örneğin, lazerler UPS ile çalışabilirken, yüksek voltajla çalışan soğutucu, kriyo ve aspiratörler doğrudan elektrik sisteminden güç almalıdır. Yanlışlıkla soğutucu gibi yüksek gerilimli cihazları UPS'ten beslerseniz, lazer sistemlerini de olumsuz etkileyebilirsiniz.
Lazer odasında pencere ve havalandırma
Lazer müdahale odalarında pencere bulunmamalıdır. Bu, dışarıdan gelebilecek toz ve böcek gibi kirleticilerin önlenmesine yardımcı olur. Eğer pencereler mevcutsa, iyi bir şekilde korunmalı veya kapalı tutulmalıdır.
Havalandırma ve klima
Çoğu lazer sistemi için ideal ortam sıcaklığı 18-22 °C aralığındadır. Bu da etkili bir klima sisteminin gerekliliğini ortaya koyar. Lazer odasında toz ve hava partiküllerini temizlemek ve soğutma sağlamak amacıyla bir klima kullanılmalıdır. Ayrıca, klima sistemleri, lazerin çalıştığı elektrik sistemlerinden ayrı bir şekilde kurulmalıdır.
Unutmayın lazer sistemleri için üç önemli ön koşul var;
-
tozsuz ve temiz bir ortam
-
düşük ortam sıcaklığı ve
-
iyi topraklanmış ve voltaj dalgalanması olmayan kesintisiz güç kaynağı.
Hasta koltuğu
Hasta koltuğu, hareketli ve yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır. 200 cm uzunluk ve 80 cm genişlik, hasta için ergonomik bir tasarım sunar. Hastaya istenilen vücut pozisyonunu sağlayabilen, kollu veya otomatik elektrik motorlu bir koltuk tercih edilmelidir. Uygulama sırasında hastanın konforu büyük önem taşır. Ayrıca, hastanın senkop geçirmesi veya ani bir kardiopulmoner müdahale gerektirmesi durumunda, hasta koltuğunun "trendelenburg pozisyonu"na kolayca geçirilebilmesi sağlanmalıdır. Hasta yatağı ise kendi etrafında 180-360 derece dönebilmelidir; bu, doktor veya uygulayıcı ile lazer sistemlerinin mobilizasyonunu kolaylaştırır.
Doktor/Uygulayıcı sandelyesi
Doktor koltukları ortopedik ve ergonomik olmalı. Sırt kol ve bacakları desteklemelidir. Tekerlekli ve hareketli olmalıdır.
Işık ve aydınlatma
Minimum dört adet 40 watt floresan lamba, bu amaç için ideal bir aydınlatma sağlar. Alternatif olarak, başa takılan LED ışık kaynakları da kullanılabilir. Medikal ışık kaynakları veya internetten uygun ürünler temin edilebilir. Unutmayın ki, ortamda ne kadar fazla ışık varsa, gözdeki pupillanın o kadar daralması gerçekleşir. Bu durum, lazerin göz üzerindeki yan etkilerini azaltır. Ortamda ne kadar az ışık bulunursa, pupillada o kadar genişleme olur ve bu da gözlerde lazerin yan etkilerinin artması anlamına gelir.
Lazer odasında tıbbi malzemeler
Lazer uygulamaları için özel mat yüzeylere sahip cerrahi aletler gerekebilir. Ölçüm için cetvel ve aletler, kızıl ötesi termometre ve fotoğraf makinesi bulundurulmalıdır. Lazer sistemlerinin çoğu non-invaziv veya mini invaziv nitelikte olsa da, merkezinizde minimal acil durumlar için gerekli önlemleri almak önemlidir. Bu nedenle, bir tansiyon ölçme cihazı mevcut olmalıdır; bu, geleneksel tansiyon aleti veya elektronik otomatik sistemlerden biri olabilir. Tansiyon aletinin hem erişkin hem de pediatrik manşonları bulunmalıdır. Ayrıca, stetoskop da odada mutlaka yer almalıdır.
Acil durumlar için odada bulundurulması gereken temel ilaçlar arasında hidrokortizon asetat, klorfeniramin maleat, adrenalin ve atropin yer almalıdır. Bu ilaçlar, her uygulama odasında sayılı ve kontrollü bir şekilde saklanmalıdır. Ablatif cerrahi uygulamalarda hemostaz sağlamak için lidokain + adrenalin, lidokain, adrenalin (1:1000), atropin (0.6 mg), sodyum bikarbonat ampul, klorfeniramin maleat (22.75 mg/ml, 2 cc) ve hidrokortizon (100 mg/ml) gibi lokal anestezik kremler de bulundurulmalıdır.
Ayrıca, bir elektrokoter veya radyofrekans koter gibi hemostaz sağlayıcı sistemler de gereklidir. Havayolu seti, ağız maskesi veya ambu torbası ve 5 L/dakika'ya kadar oksijen dağıtım kaynağı da mevcut olmalıdır. Uygulama alanında deri yüzeyinin temizliği ve dezenfeksiyonu için gerekli malzemeler de sağlanmalıdır.
Lazer odasında smoker yada maske kullanımı
Lazer cerrahisi öncesinde cerrahi maske takılması gerekmektedir. Maskenin gözenekleri 1.0 mikrondan daha küçük olmalıdır ve maske, burnu ve ağzı tamamen kapatacak şekilde tasarlanmalıdır. Kullanım sonrası bu maskeler tıbbi atık olarak atılmalı, önlük cebinde taşınmamalıdır.
Lazer uygulama alanındaki dumanı uzaklaştırmak için smoke evacuator (hava aspiratörü) kullanılmalıdır. Bu duman, HPV ve diğer virüsler, güçlü kanserojen maddeler ile akciğerleri ve hava yollarını tahriş edebilecek partiküller içerebilir. Viral etkenler solunduğunda laringeal papillomoya yol açabilir. Duman, karbon monoksit, poliaromatik hidrokarbonlar ve zehirli gazlar gibi çeşitli bileşenler barındırır. Bu nedenle, üst solunum yollarında tahrişe ve solunum yolları için mutajenik ve kanserojen potansiyellere yol açabilir.
Bu sistemler, partikül filtreleri, sakşın birimi ve hortum gibi bileşenlere sahiptir. Partikül yakalama kapasiteleri dakikada 300-450 cm³ olmalıdır. Filtre, yüksek etkinlikte bir HEPA hava filtresi olmalıdır. Aspiratörün uygulama alanına olan uzaklığı ise etkinliği için 5 cm olmalıdır.
Lazer ve diğer sistemlerin temizlik ve bakımları
Lazer sistemleriyle ilgili kullanım kılavuzlarında bakım süreleri ve yöntemleri detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. Bunun yanı sıra, teknik servisten de bilgi almanız önemlidir. Temizlik ve bakım işlemleri, sizin veya eğitim almış yetkin bir personel tarafından gerçekleştirilmelidir. Bu süreçte yoğun kimyasal maddeler, çamaşır suyu ve aseton gibi ürünlerin kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir.
Hava filtrelerinin düzenli bakımı son derece önemlidir. Bakım sırasında elektrik kablolarını çıkarmayı unutmayın ve ardından doğru bir şekilde takıldıklarından emin olun.
Lazer sistemleri uygulama sırasında, hasta ile temas eden yüzeylerin her seferinde temizlenmesi gerekmektedir. Lazer veya IPL sistemlerinde kullanılan el başlıklarının cam ve mercek sistemleri, teknik servisin size öğreteceği yöntemlerle temizlenmelidir.
Bazı lazer ve IPL sistemlerinde, hasta cildine jel uygulanmaktadır ve bu jel el başlığına bulaşabilir. Uygulama sonrasında, jel kurumasına izin vermeden dikkatlice temizlenmelidir. Cam ve merceklerin düzenli temizliği yapılmadığında, yüzeyleri opaklaşır; bu da cam ve merceklerin ömrünü kısaltır ve lazer sisteminin verimli çalışmasını engeller.
Sterilizasyon
Çoğu lazer sisteminde sterilizasyon gerektirecek bir durum ve enstrüman bulunmamaktadır. Ancak CO2 lazerde kullanılan göz içi lensleri, lazer liposakşında kullanılacak fiber ve kanüllerin steril edilmesi gerekmektedir. Bunların nasıl steril edildiğini teknik servisten mutlaka öğreniniz(Kuru hava, gaz sterilizasyon ayrımlarını önceden yapınız).
Lazer odasında yangın tehlikesi
CO2 lazer kullanımı, özellikle kuru, parlayıcı ve patlayıcı maddelerle birlikte yüksek yangın riski taşır. Bu riski azaltmak için hastanın ve çevresinin yüzeyleri ıslak bir havlu veya süngerle kaplanabilir. Hastanın saç, kaş ve kirpiklerinin korunması da önemlidir; bu alanlar ıslatılarak ya da ıslak havlularla korunmalıdır. Yangın tehlikesine karşı, personelin önceden eğitilmesi ve ofisteki yangın söndürücülerin kullanımı hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Genellikle ofislerde kuru kimyasal yangın söndürücüler tercih edilirken, cerrahi alanlar için Halon veya karbon dioksit gibi yangın söndürücülerin kullanımı düşünülmelidir.
Lazer uygulayıcısı doktor/hemşire ve oda sorumlusunun eğitimi
Öncelikle, lazer uygulayıcı doktorların eğitimi önemlidir. Deneyimsiz bir dermatolog için bile lazerin klinik kullanımı oldukça basittir; bu, diğer yöntemler (kriyoterapi veya elektrokoter gibi) ile benzerlik gösterir. Ancak, öncelikle lazer fiziği ve lazerin doku ile etkileşimi hakkında temel bilgi ve eğitim alınması gerekmektedir. Bu temel eğitim, lazerin klinik kullanımında "neden, niçin, nasıl ve nerede" sorularına yanıt bulmanıza yardımcı olur. Lazerin klinik uygulamalarına daha sonra geçilmelidir.
Bu eğitimler nereden alınabilir? Özel lazer klinik atölye çalışmalarından veya lazer satışı sırasında firma ya da bayi tarafından yurt içi ve yurt dışında sunulabilir. Eğitimler, deneyimli bir dermatolog veya plastik cerrah tarafından verilmelidir. Yasal süreçte kısıtlı izinler olsa da, pratikte doktor olmayan sağlık personeli (örneğin hemşireler) non-invaziv lazer uygulamalarında (lazer epilasyon gibi) kullanılmaktadır. Bu kişilerin seçimi son derece önemlidir. Unutmayın ki hiçbir lazer uygulaması basit ve güvenli değildir; bu nedenle, uygulamalar mutlaka sizin gözetiminiz altında gerçekleştirilmelidir. Bu kişilere bağımsız çalışma önerilmemektedir. Ayrıca, (eğitimli olsalar bile) sizin dışınızda yapılan tüm uygulamaların sonuçları ve olası komplikasyonları açısından yasal sorumluluğun sizde olduğunu unutmayın.
Doktorlar ve merkezde çalışan hemşireler, temel CPR konusunda eğitim almalıdır. Ayrıca, doktor ve diğer personel, kendi görevleriyle ilgili potansiyel tehlikeler ve riskler hakkında bilgi sahibi olmalı ve bu riskleri en aza indirmek için talimatlar ve çalışma yönergeleri oluşturulmalıdır (örneğin, hepatit B virüsü ve HIV maruziyeti, bakteriyel kontaminasyon, kesici ve delici alet riskleri, tehlikeli kimyasallara veya ilaçlara maruz kalma gibi).
Personel, tıbbi atık ve diğer biyo-tehlikeli maddelerin uygun şekilde bertaraf edilmesi konusunda da eğitilmelidir. Tüm uygulamalar, Sağlık Bakanlığı yönetmeliklerine uygun olarak gerçekleştirilmelidir.
Lazerde güvenlik önlemleri
- Lokal anestezi öncesi lidokain ve adrenalin aşırı duyarlılığı hasta açısından tekrar kontrol edilmelidir.
- Beta bloker, aspirin, E vitamini ya da Ginkobiloba veya herhangi bir diğer anti-trombosit ilaç kullanımı öyküsü alınmalıdır.
- Lazer uygulamasına başlanmadan önce doktor/uygulayıcı personel, refakatçı ve hastanın üzerinde yansıtıcı yüzeye sahip tüm takılar çıkarılmalıdır.
- Hastanın uygulama alanında deri üzerinde makyaj, parfüm ve bakım ürünleri yıkanarak temizlenmelidir.
- Lazer kullanımı sırasında aynı odada başka bir işlem yada uygulama yapılmamalıdır.
- Lazer kullanıldığında odada kişilerin sayısı minimumda tutulmalıdır.
- Lazer kullanıcısı lazer pilot ışığını iyi gözlemlemelidir.
- Yansıtıcı nesnelerden gelebilecek lazer yansımaları önlenmeli, lazerin uygulayıcının kendisine ve hastanın uygulama alanı dışına uygulanmamasına dikkat etmelidir.
- Lazer kullanılmasa bile oda mutlaka kapalı olmalıdır ve lazer koruyucu gözlük takılmalıdır.
- Her uygulama öncesi lazer uygulayıcısı lazeri hastadan önce uygun bir yüzeyde test etmelidir.
- Lazer uygulama sırasında kullanılmayacak ise bekleme modun da olmalıdır.
- Lazer uygulamasının kontrol sistemi el yada ayak pedalları ile yapılmaktadır. Bunlar uygulayıcının kontrolü altında olmalıdır. Aynı odada birden fazla lazer yada diğer sistemler(elektrokoter gibi) var ise bunlara ait ayak kontrol pedalları ayrılmalıdır.
- Lazer odasında oksijen kullanılacak ise burada oksijen konsantrasyonu 40% altında tercih edilmeli ve hasta uygulanacak oksijen maskesi lazere dirençli olmalıdır.
Mobil lazer sistemleri
Yukarıda bahsettiğimiz konular, sabit lazer odası ve kullanımına yöneliktir. Ancak lazer ünitesi, aynı merkezin farklı bölgelerinde veya başka bir klinikte, hatta farklı bir şehirde kullanılmak istenebilir. Bu nedenle, lazer sistemlerinin üretim aşamasında mobil özellikte olmaları son derece önemlidir. Almayı düşündüğünüz lazer sisteminin mobilizasyon koşullarını firma veya bayi ile görüşmeniz önemlidir. Bu konuda teknik servisten destek almayı unutmayın.
Lazer sistemleri, optik mercekli kol sistemleri içerdiğinde, bu sistemlerin hareket ettirilmesi önerilmez; çünkü mercek odaklarının yer değiştirme riski bulunmaktadır. Ancak lazer fiber optik sisteme sahipse, bu daha güvenli bir şekilde taşınabilir. Aslında, lazer sistemlerinin taşınması teknik servis tarafından gerçekleştirilmelidir; bu, garanti kapsamını korur.
Lazer sistemlerinin mobilizasyonu, orijinal ambalajlarıyla yapılmalıdır. Bu nedenle, kurulum aşamasında gelen tüm kutu ve ambalajları atmayıp uygun bir yerde saklamanız önemlidir.
Ayrıca, lazer sistemini kullanacağınız diğer yerde, yukarıda belirtilen koşulların (UPS, havalandırma gibi desteklerin) sağlandığından emin olmalısınız.
Lazer çıkış enerjisinin kalibrasyonu
Çoğu lazer sistemi, açılış prosedürü sırasında bu işlemleri gerçekleştirmektedir. Lazer çıkış enerjisi ölçülerek, sistem kendini buna göre kalibre etmektedir. Ayrıca, bazı sistemlerde özel ölçüm aletleri de kullanılabilir. Bu lazer sisteminde, ekranda görülen parametreler ile el başlığından uygulama alanına yönlendirilen lazer ışınım parametreleri karşılaştırılmaktadır. Lazer ışınım gücünü ve hatta ısıyı ölçen sistemler de mevcuttur.
-
Lazer tedavisi kararı almadan önce, öncelikle lazerin temel fiziğini, kullanım endikasyonlarını ve lazer dışındaki alternatif teknolojileri araştırmak, klinik çalışmaları ve sonuçlarını incelemek son derece önemlidir. Ayrıca, workshoplar, sempozyumlar, kongreler veya bu lazerlerin kullanıldığı merkezlerdeki meslektaşlarımızla yapılacak ön bilgilendirme görüşmeleri de oldukça faydalı olacaktır.
-
Bir lazer sistemi seçtiğinizde, bağımsız ve güvenilir yurt dışı pazarlama firmalarının web sitelerini ziyaret edin. Yıllık satış rakamlarını kontrol edin. En çok satan lazerin en iyi olduğu anlamına gelmediğini unutmayın; yüksek satışlar, doktor tercihleriyle ilgili olabilir ve bu tercihler sizin kriterlerinizden farklılık gösterebilir. Bu sitelerde lazer firmalarının ürün karşılaştırmalarını da bulabilirsiniz.
-
Seçtiğiniz lazer firmasının ürettiği lazerin versiyonlarını inceleyin. Yeni versiyonların ne sıklıkla piyasaya sürüldüğüne ve önceki versiyonlardan ne gibi yenilikler sunduğuna bakın. Bu bilgiler, lazer firmasının araştırma ve geliştirme faaliyetleri hakkında fikir verecektir.
-
Ayrıca, lazer sisteminin klinik endikasyonlarının FDA, CE ve TÜV onaylarına sahip olup olmadığını kontrol edin. Bu onayların güvenilirliğini sorgulamak için ilgili kurumların web sitelerini ziyaret edin. Bazen sunulan onaylar, lazerin yalnızca belirli klinik kullanımlarıyla ilgili olabilir. CE onayını dikkatlice inceleyin; bazı Uzak Doğu firmaları, Avrupa pazarında rekabet edebilmek için kendi CE onaylarını almışlardır. Örneğin, Kore'nin kendi KORE CE onayları bulunmaktadır.
-
Düşündüğünüz lazer sistemini internet üzerinden araştırarak klinik çalışmalar, belgeler ve kullanıcı yorumlarını değerlendirin. Bu belgelerin bağımsız bilimsel makaleler olmasına özen gösterin; firma tarafından sağlanan belgelerden ziyade, tarafsız kaynaklardan bilgi edinmek daha değerlidir.
-
Lazer firması seçerken, lazeri ilk geliştiren firmanın kim olduğunu öğrenmek önemli bir kriter olabilir. Bu, o lazer sistemi üzerinde en fazla araştırma ve deneyime sahip firma anlamına gelir. Mümkünse bu firmadan lazer almayı hedefleyin; genellikle bu tür ilk firmalar, en geniş satış, servis ve klinik çalışmalara sahip olanlardır. Lazerler hakkında detaylı bir araştırma yaptığınızda, aynı sistem için farklı ülkelerde farklı isimlerle pazarlanan birçok cihazla karşılaşabilirsiniz. Örneğin, aynı özelliklere sahip Nd YAG lazer lipoliz sistemi, farklı ülkelerde farklı firmalar tarafından sunulmaktadır.
-
Lazer şirketleri ve bayileri tarafından kullanılan pazarlama tekniklerine ve abartılı promosyonlara dikkat edin. Türkiye'de yasal olarak yetkilendirilmiş bir bayinin olup olmadığını kontrol edin; bayisiz bir lazer satın almanız durumunda, sorunlarınızla ilgili muhatap bulmakta zorluk yaşayabilirsiniz.
-
Lazer firmasının Türkiye'deki bayisini iyi bir şekilde sorgulayın. Bu bayinin sektörde ne kadar süredir hizmet verdiğini, hizmet ağının ne kadar geniş olduğunu ve hangi bilindik firmalarla çalıştığını öğrenin. Daha önce bu bayilerle çalışmış doktorlarla iletişime geçerek, bayi hakkında bilgi ve sorularınıza yanıt alabilirsiniz.
-
Son olarak, düşündüğünüz lazer üretici firmasının veya Türkiye'deki bayinin lazer sonrası eğitim sistemlerini dikkatlice değerlendirin. Teknisyen eğitimi yerine, bu lazerin kullanıldığı kliniklerde doktorlardan alınacak eğitim ve bilgi alışverişi çok daha değerli olacaktır.
-
Bir lazer sistemi seçerken öncelikle bu sistemin hangi klinik endikasyonlarda kullanılabileceğini belirlemeniz önemlidir. Ancak, unutulmaması gereken bir nokta var: Her lazer sistemi tüm klinik uygulamalarda kullanılamaz. Tanıtımı yapılan lazerlerin neredeyse her şeyi yapabildiği bilgileriyle karşılaşabilirsiniz; epilasyon, damarsal yapılar, lekeler, dövme çıkarma gibi. Ancak mantıklı bir yaklaşım, bir lazer sisteminin yalnızca bir veya iki klinik endikasyonda etkili olabileceğidir.
-
Lazer sistemi seçerken, öncelikle kendi klinik çalışma alanlarınızı, ilgi alanlarınızı ve becerilerinizi belirleyin. Hastalarınızın ilgi alanlarını değerlendirin, magazin, sosyal medya ve internet üzerinden trendleri araştırın. Lazer uygulamalarının maliyetlerini ve sunabileceğiniz fiyatlandırmaları dikkatlice değerlendirin (kar-zarar analizi yapın) ve bulunduğunuz bölgede bu ücretleri ödeyebilecek hasta ekonomik seviyelerini araştırın. Bu süreç aslında ciddi bir pazarlama çalışmasıdır ve lazer sistemini aldıktan sonra da devam etmelidir. Sürekli olarak değerlendirmeler yapmalı ve geri bildirim almalısınız. Örneğin, cilt gençleştirme alanında iyi bir hasta portföyünüz varsa, neden rejuvenation sistemleri yerine Excimer lazer sistemlerine odaklanmıyorsunuz?
-
Yurt dışında, lazer sistemlerinin ortak kullanımıyla ilgili güzel örnekler bulunmaktadır. Belirli bir lokasyonda aynı branştan doktorlar bir araya gelerek hangi lazer sistemlerinin kimler tarafından alınacağını düzenlemektedir. Bu süreçten sonra, doktorlar farklı lazer sistemlerini ortak kliniklerde kullanabilmektedir. Yurt dışında, tüm lazer sistemlerinin uygun fiziksel koşullar ve yardımcı personel ile birlikte bulunduğu lazer uygulama klinikleri mevcuttur. Bu merkezlerle yapılacak bir protokol ile hastalarınızı bu kliniklere transfer ederek lazer uygulamaları gerçekleştirebilirsiniz. Lazer firmaları, doktorlar için ortak kullanılabilecek mobil sistemler geliştirmekte ve bu sistemler, merkezinizde basit fiziksel düzenlemelerle kiralanabilmektedir.
-
Lazer sistemlerini mutlaka karşılaştırın. Bu karşılaştırmada klinik başarınız ve hasta güvenliğiniz ön planda olmalıdır. Sunulan lazer sistemlerinin parametrelerine dikkat edin. Öncelikle güç (power), fluens (dokuda sağlanan lazer etkinliği), pulse süreleri (klinik endikasyonlarda belki de en önemli parametre) gibi unsurları değerlendirin. Örneğin, Nd YAG lazerini fraksiyonel olarak kullanacaksanız, lazer sisteminin yüksek güce sahip olması ve pulse süresinin 1 ms'nin altına inmesi gerekmektedir. Spot alanı da klinik cevabınız ve hasta güvenliğiniz açısından önemlidir. Lazer sisteminin tanıtımında yazanlara değil, örneğin Nd YAG lazer ile damarsal lezyonlarda kullanacaksanız, 2.5 mm spot alanı için el başlığının maksimum kaç fluens ve Hertz ile çalıştığını sorgulayın. Hertz, lazer sisteminin hızını gösterir; örneğin, Nd YAG lazer ile lazer epilasyonu ve nonablatif cilt gençleştirme yapacaksanız burada Hertz önemlidir. Ancak damarsal lezyonlarda çalışırken hasta konforu ve güvenliği açısından yüksek Hertz'e ihtiyacınız olmayabilir.
-
Lazer sistemi alırken, gelecek el başlıklarını kontrol edin. Örneğin, damarsal lezyonlarda çalışacaksanız ve Nd YAG lazer düşünüyorsanız, sistemin enerji ve fluensinin güçlü olması önemlidir. Ancak damarsal lezyonlarda 2.5-5 mm spot kullanacaksınız. Lazer sistemi alırken 7, 10, 20 mm spot alanı el başlıklarını belki de hiç kullanmayacaksınız. Mümkünse bu el başlıkları yerine 2.5-5 mm yedek el başlıkları almayı tercih edin.
-
Lazer sisteminde kullanacağınız parametreleri ne kadar değiştirebildiğinizi ve sistemin ne kadar esnek olduğunu kontrol edin. Lazer parametreleri doktorlar tarafından değiştirilebilir; yani lazerin fluens, pulse süresi, Hertz ve spot alanını hedeflediğiniz klinik endikasyona göre ayarlamalısınız. Bazı lazer sistemleri, kullanıcıların kullanımını kolaylaştırmak için önceden belirlenmiş klinik kullanım endikasyonları ile gelmektedir. Bu durumda, lazer parametrelerine müdahale edemiyorsunuz.
-
Lazerle ilgili parametreleri hatırlayalım: lazer dalga boyu (kullanacağınız klinik endikasyona göre seçiyorsunuz), spot alanı, pulse süresi, lazer sisteminin çıkabileceği en yüksek güç, fluens ve Hertz (1 saniyede atış sayısı, yani sistemin hızı). Bu konuları lazer firması veya bayi ile tartışmalısınız. Örneğin, büyük spot alanları (10-20 mm) genellikle lazer epilasyonu veya cilt gençleştirmede tercih edilmektedir. Lazerler, bu büyük spot alanları ile uygulamalarınızın daha kısa süreceği vaadiyle sunulmaktadır. Ancak önemli olan, sistemin 20 mm spot alanı olduğunda klinik etkinliği sağlayacak ideal fluens değerine ulaşıp ulaşmadığıdır. Daha basit bir ifadeyle, Nd YAG lazer 20 mm spot alanında 20 ms'de 30-40 joule/cm² çıkamıyorsa veya çıkıyorsa bile Hertz değeri 1 ise, epilasyon süresi kısalmayacak, hatta uzayacaktır.
-
Artık lazerler, ezber bozan parametrelerle kullanılmaktadır. Pulse süreleri ms yerine sn veya 1 ms'den düşük pulse süreleri ile kullanılabilmektedir. Nd YAG lazerde pulse süresinin 2 veya 3'e bölünerek farklı pulse süreleri ve pulse süreleri arasında farklı delay time (iki pulse süresi arasındaki süre) ile kullanımı önerilmektedir. Sistemin bu özellikleri ne kadar desteklediğine dikkat edin. Örneğin, dövme silme veya leke tedavisi amacıyla Q-switched lazer düşünüyorsanız, klinik cevabın artırılması için birden fazla, hatta 4 farklı dalga boyunda Q-switched lazerler nano ve piko saniye düzeyinde kullanılmaktadır.
-
Lazer sisteminde otomatik olarak istenilen bir alanı tarayan tarayıcı sistemleri, uygulamalarınızda homojen bir sonuç ve kontrol sağlamaktadır. Uygulama süresini kısaltmaktadır. Örneğin, epilasyon lazer sisteminde tarayıcı kullanılmaktadır. Burada önemli olan, tarayıcının ne kadar geniş bir alanı taradığı değil, tarayıcıda kullanılan spot ve etkin dozların tarayıcı sistemleri ile uyumlu olup olmadığını sorgulamaktır.
-
Lazer sisteminin gücü (power) oldukça önemlidir. Örneğin, Alexandrite lazer alacaksanız ve epilasyonda kullanacaksanız, en yüksek güçteki sistemin seçilmesi yüksek maliyet anlamına gelmektedir. Ancak yüksek güçteki lazer, etkin parametreleri yüksek Hertz değerlerinde kullanarak uygulama süresini kısaltmanızı sağlar. Diğer yandan, ablatif ve dermatolojik girişimsel uygulamalar için CO2 lazer seçecekseniz, 30-60 W gücündeki bir CO2 lazer yeterlidir. Daha yüksek güçteki CO2 lazerler için ekstra maliyetlere girmeyin.
-
Lazer firmalarının ve bayilerin reaksiyon sürelerini gözlemleyin ve test edin. Yani lazer sistemi ile ilgili hafif, orta veya büyük bir problem yaşadığınızda, bu problemin ne kadar sürede ve nasıl çözüldüğünü değerlendirin. Örneğin, kliniğinizde yüksek hasta potansiyeline sahip bir Alexandrite lazeriniz varsa ve bu lazerin ana sisteminde bir sorun yaşarsanız, lazer firması veya bayisine ulaştığınızda sorunun belirlenme süresi, bakım ve parça değişimi için teknik servisin elinde hazır yedek malzeme olup olmadığı gibi unsurlar önemlidir. Bu süre zarfında lazer firması veya bayi, klinik kullanımınız için başka bir lazer temin edecek mi? Bu süreler oldukça kritiktir.
-
Almayı düşündüğünüz lazer sisteminin demo veya kiralanabilir sistemleri var mı? Düşündüğünüz lazer sistemini firma veya bayiden ücretli ya da ücretsiz olarak alarak klinikte kendi hastalarınızda kullanma şansınız var mı? Bu uygulama ile sistemin performansını, ergonomisini, kliniğinize fiziksel uyumunu ve hastalarınızda uygulama sonuçlarını görebilirsiniz. Lazer sistemlerinin hasta demolarını, kendi seçtiğiniz endikasyona uygun hastalarda yapın (mümkünse sizi tolere edebilecek tanıdık hastalarınızı seçin) ve takip edin. Hasta takip ve iyileşme süreçleri sizin kontrolünüzde olmalıdır. Kontrolünüz dışında olan hasta demoları, "ne güzel oldu, mükemmel oldular" gibi geçici değerlendirmelerle sınırlı kalır. Önemli olan, takiplerinizde hastalarınızın negatif veya pozitif geri dönüşleridir.
-
Lazer firması veya bayilerden geri dönüşler için gözlem yapın. Örneğin, soğutucu sisteminin handpiece giriş kısmı klinik kullanımınıza ve ergonominize uygun değilse, bununla ilgili size özel bir değişiklik yapabilirler mi?
-
Lazer sistemlerinde belki de en önemli unsurlardan biri kalibrasyondur. Yani bir elektrik, ışık ve optik sistemi düşünün. Sistem açıldığında, kullanacağınız parametreler ekranda gösterilmektedir. Hasta ve klinik endikasyonunuza göre parametreleri seçtiniz ve sistemi kullanıma hazır hale getirdiniz. Ancak el başlığından çıkan parametreler, ekranda gördüklerinizle ne kadar örtüşüyor? İşte kalibrasyon bu noktada devreye giriyor. Bazı lazer sistemleri, kullanıma hazır olmadan kendi içinde kalibrasyonu gerçekleştirmektedir. Yani parametreleri girdikten sonra kalibrasyon atışı yaptığınızda, sistemde fiber kablo, pencere veya lenslerdeki kayıp yüzdesini gösterir. Bu durumda, parametrelerinizi buna göre yeniden düzenlersiniz. Sistemi kalibre etmek, klinik uygulamanızı optimize etmenizi sağlar. Kalibrasyonu dışarıdan kontrol etmek de oldukça kolaydır; lazer firmasından veya teknik servisten lazer güç ölçme sistemleri temin edebilirsiniz.
-
Lazer alımlarında en büyük sorunlardan biri, ülkemizdeki bayilik sistemleri ve bunlarla yapılan bakım ve satış sözleşmelerindeki belirsizliklerdir. Yurt dışı ile karşılaştırıldığında, aldığımız cihazların yıllık bakım sözleşmeleri, yıllık hizmet ziyareti, sigorta ve diğer şartlar açısından önemli bir belirsizlik bulunmaktadır. Yıllık hizmet ziyareti, belki de bizde hiç uygulanmayan bir süreçtir. Çoğumuzun yaşadığı gibi, aynı cihazı aldığınızda ne arayan var ne soran.
-
Bir lazer sistemi satın alırken en kritik aşama, fiyatlandırmadır. Liste fiyatı ile teklif edilen fiyatın karşılaştırılması ve maksimum indirim elde edilmesi çok önemlidir. Bu amaçla lazer firması ve bayi ile iyi bir iletişim kurmalısınız (bu beceri gerektirir), lazer sisteminin dünya ve ülkemizdeki fiyatlandırma bilgilerini araştırmalısınız. Diğer alıcılara sunulan ve gerçekte ödenen yaklaşık fiyatları öğrenmek için meslektaşlarınızdan bilgi almanız faydalı olacaktır. Ayrıca özel indirimleri ve indirim konularını araştırmalısınız. Öncelikle lazer firması ve bayi ile tam yetkili satıcı ile görüşün. Diğer benzer ve eşit konfigürasyona sahip rakip lazer sistemlerini araştırın ve onlarla görüşerek teklif fiyatlarını ve özel indirimleri kendi açınızdan değerlendirin. Bir lazer satın almak için asla acele etmeyin; maliyet-kalite dengesi akılda tutulmalıdır.
-
Unutmayın ki lazer sistemleri hızlı gelişen teknolojilerdir. Diğer teknolojilerde olduğu gibi, lazeri aldığınızda firma ortalama 6-12 ay içinde yeni bir sistem çıkaracaktır. Sizin sisteminiz demode olarak nitelendirilecektir. Gerçekten sistemleri güncellemek veya yenilerine sahip olmak ciddi bir çaba ve maliyet gerektirmektedir. Bu nedenle, aldığınız lazer sisteminin ikinci el fiyatlarını da araştırmalısınız. Lazer alırken, lazer firması ve bayi ile iade, kullanım sonrası geri alım koşulları veya güncelleme durumunda fiyat farkları ve sürelerini mutlaka görüşün. Mümkünse, satış sözleşmesinde bu maddeleri yazılı olarak detaylandırın.
-
Bir lazer sistemi satın almak için banka kredisi veya leasing almak zorunda kalabilirsiniz. Bu noktada kredi süresi ve faiz oranları oldukça önemlidir. Lazerin ödemesi bittiğinde, bir bakmışsınız yenisini düşünmeye başlamışsınız.
-
Lazer alımı sırasında "alım sözleşmesi" sizinle firma veya bayi arasında düzenlenecektir. Bunun detaylarını mutlaka gözden geçirin; hatta mümkünse bir avukat tarafından incelenmesini sağlayın. Ancak ülkemizde birçok bayi tarafından alım sözleşmesi genellikle kısa bir sayfa olup, satın alma siparişi şeklindedir. Yapacağınız anlaşmanın tüm detayları maalesef yer almamaktadır.
Bu nedenle, satın alma sözleşmesinde bulunması gereken unsurlar şunlardır
-
Avans tutarı, bayi ile belirlenen fiyat sonrasında imzalanan sözleşme ile talep edilmektedir. Bu avans, toplam miktarın %25'ini geçmemelidir. Yasal bir makbuz, açıklama, onay numarası ve miktar belirtilmelidir. Ayrıca, geri ödeme tarihi ve koşulları da sözleşmede yer almalıdır.
-
Ödeme taksitli olacaksa, bu durum sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Taksitlerin tarihleri, miktarları ve ödeme tarihleri detaylı bir şekilde açıklanmalıdır.
-
Lazerin ödemesi Türk Lirası mı yoksa yabancı para birimiyle mi yapılacak? Birçok sistemin ithal olması nedeniyle fiyat genellikle döviz cinsindendir. Ülkemizdeki dalgalı piyasa koşullarını göz önünde bulundurun; bir lazeri aniden iki lazer fiyatına alabilirsiniz. Mümkünse TL üzerinden anlaşmaya çalışın veya döviz kuru sabitleyin ve bu durumu satış sözleşmesine ekleyin.
-
Satın aldığınız sistemin tüm maliyetlerini kontrol edin. Sözleşmede eksik fiyat olup olmadığını gözden geçirin.
-
Vergi, gümrük, ulaşım ve sigorta masraflarını kontrol edin. Bu giderlerin kim tarafından karşılanacağı sözleşmede belirtilmelidir.
-
Garanti: Satın aldığınız lazer sisteminin tüm parçalarının garanti kapsamında olması gerekmektedir. Lazer sistemi, soğutucu sistem, UPS, altyapı, havalandırma, klima, lazer odası ve diğer cihazların garanti durumunu kontrol edin. Bayiler bazen yazılı sözleşmede uzatılmış garanti veya ek hizmetler sunabilir; bunları dikkatlice değerlendirin.
-
Servis: Satış sözleşmesinde lazer sisteminde bir arıza durumunda servis hizmetinin ne kadar süre içinde sağlanacağı, servis için yapılacak ödemelerin neleri kapsayacağı (servisin sizin merkezinizde mi yoksa servis merkezinde mi yapılacağı, parçaların servise transfer masraflarının kimin tarafından karşılanacağı gibi) belirtilmelidir. Ayrıca, lazer sistemindeki arızalar için minimum ve maksimum servis süreleri ile bu süre zarfında sunulacak ek hizmetler (uzun parça değişiminde size kullanım için başka bir lazer verilip verilmeyeceği ve bunun için ek bir ücret talep edilip edilmeyeceği gibi) de sözleşmede yer almalıdır.
-
IEC (İthalat İhracat Kodu) sözleşmede mutlaka bulunmalıdır.
-
Lazer ve diğer destek sistemlerinin seri ve fabrika üretim numaraları ana firmadan alınmalıdır. Satış sözleşmesinde makine ve diğer parçaların seri numaraları kaydedilmeli, fatura ve sigorta formunda bu numaralar yer almalıdır. Teslimat sırasında bu seri numaraları kontrol edilmelidir.
-
Aldığınız lazer sistemi ve içindeki bilgisayar yazılımının üst kuruluşları ile güncellemeleri hakkında detaylı bilgi alın ve bu bilgileri satış sözleşmesine ekleyin.
-
Onarım ve bakım süreçlerinde yedek parça değişiminde yaşanabilecek gecikme süreleri satış ve bakım sözleşmesinde belirtilmelidir. Bu süre genellikle 48 saati geçmemeli ve geçmesi durumunda bayi veya teknik servis tarafından telafi edilmelidir. Bu şartlar sözleşmede yer almalıdır.
-
Satış ve bakım sözleşmesinde sistemin kalibrasyonu da yer almalıdır. Lazerlerin kendi kalibrasyonlarını yaptığı belirtilse de, yılda en az iki kez sistem kalibrasyonu talep edilmelidir.
Lazer sisteminin merkezinize transferi, kurulumu ve dikkat edilmesi gerekenler.
- Lazer sistemleri son derece hassas cihazlardır. Size verilen kılavuzda, transfer ve kurulum süreçlerinin nasıl gerçekleştirileceği açıklanmaktadır.
- Cihaz size ulaştığında, transfer ambalajı ve kurulum kılavuzundaki gibi olmalıdır.
- Kurulum, lazer şirketi veya yetkili bayinin teknik personeli tarafından yapılmalıdır.
- Lütfen yetkili kişinin kimliğini doğrulayın.
- Kurulum sırasında yanınızda bulunun.
- Bu süreçte, lazer için hazırladığınız odanın fiziksel koşulları (elektrik, UPS, klima vb.) hakkında yeterli bilgi edinin.
- Lazerin optik sistemi, deiyonize/distile su ekleme zamanları, filtrelerin temizlenmesi ve süreleri hakkında detaylı bilgi alın. Lazer sistemiyle birlikte gelmesi gereken tüm ara malzemeleri kontrol edin; bunlar sistem kataloğunda listelenmiştir. Örneğin, el başlıkları, filtreler ve anahtarlar.
- Lazer ana sistemi ile diğer tüm destek sistemlerinin seri numaralarını karşılaştırarak teslim alın.
- Tatmin edici bir transfer ve kurulum raporu alın ve saklayın.
**Lazer Sistemleri İçin Garanti, Sigorta ve Bakım Anlaşmaları**
Aldığınız lazer ve diğer sistemlerin belirli bir garanti süresi bulunmaktadır. Bu sürenin kapsamını iyi bir şekilde araştırmalısınız. Cihazın üretici firması ve bayisi açısından sigorta yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçeniz, klinikteki yer değişiklikleri, yangın, hırsızlık ve maalesef terör saldırılarını da kapsamalıdır. Ayrıca, firma ve bayi ile bir "Yıllık Bakım Anlaşması" imzalamak oldukça önemlidir. Bu anlaşmanın içeriğini dikkatlice gözden geçirin; genellikle bakım ücreti, fatura bedelinin %22'sinden fazla olmamalıdır. Servis ücretlerinin neleri kapsayacağını önceden belirleyin (örneğin, teknik servisin yol ve konaklama masrafları gibi). Tüm görüşmelerinizi yazılı olarak, örneğin e-posta ile yapmaya özen gösterin. Servis ücretleri, fatura bedelinin %5-7'sinden fazla olmamalıdır. Unutmayın ki lazer sistemleri, düzenli bakım ve teknik servis gerektirir. Garanti süresi, değişim gerektiren parçalar ve sarf malzemelerinin maliyetlerini dikkatlice incelemelisiniz. Yukarıda belirtilen rakamlar yalnızca bir fikir vermek içindir ve değişiklik gösterebilir.
**İkinci El veya Demo Lazer Sistemleri Alımı**
Bazen ikinci el lazer sistemleri veya firmanın/bayinin elinde bulunan demo sistemleri satın almayı düşünebilirsiniz. Bu sistemler, iyi bir kontrol ile alındığında, aslında sıfır sistemler kadar etkili ve daha ekonomik olabilir. Ancak, bu sistemleri orijinal satıcıdan almadığınız için, size sunulan ikinci el sistemin orijinal satıcı tarafından kontrol edilmesini sağlamalısınız. İkinci el satışlarda, ilk satıştaki garanti ve bakım sözleşmeleri genellikle geçersiz hale gelir; bu nedenle yeni bir garanti ve bakım sözleşmesi yapmanız gerekecektir. Bayi veya firma ile yeni bir garanti, bakım anlaşması ve ek maliyetler hakkında görüşmelisiniz. Önceki kullanıcı ile iletişime geçerek, sistemin durumu ve olası problemleri hakkında bilgi alabilirsiniz.
Aldığınız ikinci el sistemin atış sayısı, önceki bakım verileri ve mevcut problemleri gibi bilgileri mutlaka kontrol edin. İkinci el lazer sistemi alındıktan sonra taşınacak ve kurulacaktır; bu işlem, sıfır bir sistemin kurulumu ve taşınmasından farklıdır. Bu nedenle, teknik servisten taşınma ve kurulum koşulları hakkında bilgi almanız önemlidir. İkinci el sistemleri, firmanın sıfır sistem parçaları ile karşılaştırarak kontrol edin; lazer sisteminin eksiksiz olması gerekmektedir. Gözlükler, filtreler ve el başlıkları gibi ekipmanların eksik olup olmadığını kontrol edin ve eksiklik durumunda maliyetleri göz önünde bulundurun. Bu durumu satış sözleşmenizde belirtmeyi unutmayın.
İkinci el fiyatlarını sorgulamak için www.dotmed.com gibi iyi bir web sitesi kullanabilirsiniz. İkinci el alacağınız lazerin seri numarasını öğrenin ve ana firmaya başvurarak bu numara üzerinden kullanıcı bilgilerini talep edin.