- Gösterim: 134702
Botoks uygulamaları sonrası gelişebilen istenmeyen yan etkiler:
- Sık gözlenen,şiddetli olmayan, lokalize ve süresi sınırlı yan etkiler
- Uygulama tekniğine bağlı olarak gelişen, uzun sürebilen daha ciddi yan etkiler ve
- Uygulama tekniğine bağlı olmadan gelişen uzun sürebilen daha ciddi yan etkiler olarak tanımlanabilmektedir.
Sık gözlenen,şiddetli olmayan, lokalize ve süresi sınırlı yan etkiler
- Toksinin iğne ile deriye uygulanmasından kaynaklanan yan etkiler;
- İnjeksiyon alanında hafif batma, yanma ve ağrı hissi
- İnjeksiyon alanında ödem
- İnjeksiyon alanında eritem
- 3-10 gün kadar sürebilen deri altı kanaması-ekimoz
- Uygulama tekniğine ve alanına bağlı olarak gelişen yan etkiler
- Lokalize hafif geçici baş ağrısı
- Ağız çevresinde asimetri ve asimetrik gülme
- Boyun kaslarında zayıflık
- İstenen kozmetik etkinliğin yokluğu
- Nadir ve idiyosenkronize yan etkiler
- Lokalize ve geçici paresteziler
- Fokal istenmeyen kas hareketleri
- Hafif bulantı ve kusma
- Uyku hali
- Hafif, lokal yada genel kas ağrıları ve üşümeler
- Ağız kuruluğu
- Periorbital ödem
Uygulama tekniğine bağlı olarak gelişen, uzun sürebilen daha ciddi yan etkiler
- Göz kapağı düşmesi- eyedrops
- Kaş düşmesi- Brow ptosis
- Çift görme
- Bulanık görme
- Göz yaşı azalması
- Alt göz kapağının düşmesi
- Göz kapağının kapanmaması
- Yutma güçlüğü
- Konuşma güçlüğü
- Bazı seslerin çıkarılmasının zorluğu
Uygulama tekniğine bağlı olmadan gelişen uzun sürebilen daha ciddi yan etkiler
- Ürtiker, kaşıntı, döküntü yada generalized eritem
- Dispne, astımın klinik bulgularının artması
- Yumuşak dokuda ödem
- Anaflaksi
Botoks, son birkaç yıldır üst yüz gençleştirme amacıyla kullanılmaktadır. Nadir de olsa, bu bölgede toksin kullanımıyla bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Bu çalışmada en yaygın yan etki, lateral kantal bölgede meydana gelen morluk olarak belirlenmiştir. Toksinin diğer yan etkileri arasında kaş düşüklüğü, çift görme (diplopi), ektropiyon, lagoftalmi ve kuru göz (kseroftalmi) bulunmaktadır.
Uygulama sırasında toksinin çevreye yayılması, yutma ve nefes alma güçlüklerine, ayrıca hırıltılı solunuma yol açabilir; bu durum genellikle boyun uygulamalarında görülmektedir. Alerji, son derece nadir bir durumdur; ancak, duyarlı bireylerde kaşıntı ve vücutta kabarmalar gelişebilir.
Göz çevresinde yanlış uygulamalar sonucunda, göz kapağında geçici düşme, çift görme ve geçici şaşılık meydana gelebilir. Yüzün üst anatomik bölgelerinde botulinum toksin uygulamaları sırasında üst göz kapağının düşmesi %5 oranında bildirilmiştir. Bu durum, uygulamadan hemen sonra veya iki hafta içinde gelişebilir. Yan etkinin nedeni, toksinin üst göz kapağını açan "levator palpebrae superioris" kasına etki etmesidir. Bu yan etkinin oluşumunu önlemek için, toksin kaşın 1 cm altına ve midpupillar hattının dışına uygulanmamalıdır.
Yan etki gelişimi durumunda, Brimonidine (0.1% veya 0.2%), Neosynephrine hydrochloride (2.5%) ve Apraclonidine (0.5%) içeren göz damlaları kullanılabilir. Bu ilaçlar, α2-adrenerjik agonist olarak işlev görür ve Müller kasının kasılmasını sağlayarak göz kapağının 1-3 mm yukarıda kalmasına yardımcı olur. Botulinum toksininin etkisi kaybolana kadar günde 3 kez 1-2 damla uygulanması önerilmektedir.
Frontalis kasının toksinle tedavi edilmesi sırasında sıkça karşılaşılan bir sorun, kaş düşüklüğüdür. Bu durum, frontalis kasının zayıflamasından kaynaklanır. Enjeksiyonun yanlış yapılması, yüksek doz kullanımı ve uygun hasta seçiminin yapılmaması, kaş düşüklüğüne yol açan faktörler arasındadır.
Ayrıca, lateral perioküler bölgeye toksin enjeksiyonu, kaş düşüklüğü, ektropion, kseroftalmi, diplopi ve lagoftalmos gibi istenmeyen etkilere neden olabilir. Ektropion, lateral orbicularis kasının istem dışı zayıflaması sonucu ortaya çıkar ve bu durum, korneanın uzun süre açık kalması nedeniyle ikincil kuru göz sorunlarına yol açabilir. Ektropion, alt göz kapaklarına yapılan enjeksiyon sonrası toksinin lokalize difüzyonu ile de gelişebilir. Toksin, gözyaşı bezinin salgılarını etkileyebileceği üst lateral perioküler bölgeye derinlemesine enjekte edilirse, kseroftalmi oluşabilir. Orbicularis oculi kasının yeterince çalışmaması, göz kapaklarının tam kapanmamasına ve lagoftalmise neden olabilir.
Asimetri, enjeksiyonun yapıldığı yer veya hastanın anatomik özellikleri nedeniyle ortaya çıkan yaygın bir olumsuz reaksiyondur. "Spock" kaşı olarak bilinen komplikasyon, merkezi frontalisin hareketsizliği ve kaş kuyruğunu yukarı kaldıran lateral frontalisin dengesiz hareketi sonucu, lateral kaşın yukarı doğru kıvrılmasıyla oluşur.
Minimum yan etki ile olumlu bir yan etki profili, onabotulinumtoxin A'nın klinik olarak kabul görmüş çeşitli uygulama alanlarına sahip güvenli ve etkili bir tedavi seçeneği olduğunu desteklemektedir. Daha önce yapılan klinik çalışamlardan yola çıkarak tek bir alanda uygulanacak dozların belirtilen güvenlik dozlarını aşmaması gerektiği genel bir kabul görmektedir. Tedavi alanını ve bu alana karşılık gelen kasları iyi anlamak, olumsuz etkileri en aza indirmek açısından önemlidir. Uygulama sırasında dikkat etmek ve riskli alanlardan kaçınmak, olumsuz etkileri önlemeye yardımcı olacaktır.