- Gösterim: 39218
Terleme vücut ısı düzenlemesinin fizyolojik bir parçasıdır ve stres, anksiyete ve beslenme sırasında da ortaya çıkabilmektedir. Cildimizde ortalama 3 milyon ter bezi var. Normal aktivite yada istirahat halinde iken bu bezlerde ancak % 5 i çalışmakta. Aşırı efor, çevresel ısı artışı ve stres koşullarında geiye kalan % 95 i aktif hale geçmekte,terleme başlamakta. Su, elektrolitler ve proteinlerden oluşan bir içeriğe sahip olan ter başlangıçta kokusuzdur. Deri yüzeyinde bulunan mikroorganizmalar, ter içeriğindeki proteinlerden metabolik aktivite ile istenmeyen vücut kokusunu ortaya çıkarırlar. Terlemenin normalden daha fazla olması aşırı terleme (hiperhidroz) olarak tanımlanmaktadır. Hiperhidrozun el, ayak, koltuk altı, genital alan ve başa yerleşen lokal formu olabildiği gibi tüm vücutta görülen genel formu da görülebilmektedir. Terleme ve vücut kokusu kötü kişisel hijyen olarak algılandığı için kişinin öz güvenini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Hiperhidrozun önlenmesi için sistemik ilaçların kullanıldığını görmekteyiz.
Antikolinerjiklerin hiperhidrozda sistemik kullanımı: Antikolinerjik ilaçlar parasempatolitiktir. Bu ilaçlar ter bezlerinde bulunan postsinaptik parasempatik reseptörleri bloke etmektedir. Bu reseptörler muskarinik reseptörlerdir (muskarinik reseptörler M1, M2, ve M3 olarak 3 adettir). M1 sinirler ve otonomik ganglionda bulunmakta, M2 kalp, düz ve çizgili kaslarda var, M3 düz kaslarda, endokrin hücrelerde ve ter bezlerinde var). Bu nedenle bu ilaçların alınması sadece M3 değil, M1 ve M2 reseptörlerinde de blokaj yapmaktadır. Buda bu ilaçların istenmeyen yan etkilerini açıklamaktadır. Bu ilaçların sık görülen yan etkileri arasında ağız kuruluğu, midriyazis, siklopleji, glokom, ve bağırsak disfonksiyonları yer almaktadır.
Anticholinergics such as "propantheline bromide," "glycopyrrolate," "oxybutynin," ve "benzotropine" are used. Bu aktif maddeler sistemik olarak verilebildiği gibi iyontoforez suyuna katılabilmekte veya glikopirolat % 1 formu topikal olarak da kullanılabilmektedir. Sistemik antikolinerjikler arasında en sık kullanılanı oksibutinindir. Glikopirolat, Glycopyrrolate(ARICEPT 5 mg tb) Alzheimer tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle baş ve yüz terlemelerinde ilk tercih olarak kullanılabilmektedir. 1-2 mg/gün ile başlanmakta. Bu doz genelde % 70 hastada yeterli olmaktadır. M3 reseptörleri üzerinde etkilidir. Ağızda kuruluk, idrara yaparken arada kesilme ve bulanık görme, fotofobi, siklopleji, taşikardi, kabızlık gibi yan etkileri sıktır. Bu ilaç myasthenia gravis, pyloric stenosis, ve paralytic ileusta kontrendikedir, yani kullanılmamalıdır. Ösefagial reflü, glakom ve kalp yetmezliklerinde dikkatli kullanılmalıdır. Oxybutynin( Uropan 5 mg tb ve 5 mg/5 ml şurup) antikolinerjik etkisi ile idrar problemlerinde günlük 15 mg dozlarda kullanılmaktadır. Bu yüksek dozlarda ağız kuruluğu, baş ağrısı ve idrar retansiyonu yapabilmektedir. Yüz aşırı terlemelerinde günlük 2.5 mg ile başlanmakta ve şikayetlere göre günlük 10 mg'a çıkılmaktadır. Ağız kuruluğu günlük 5mg dozlarda bile ortaya çıkmakta ancak tolere edilebilmektedir. Oxybutynin tüm bölgesel aşırı terlemelerde % 80 lerin üzerinde tolere edilebilir yan etkileri ile başarı ile kullanılmaktadır.
Parasempatolitikler; parkinson hastalığında kullanılmaktadır. Bu nedenle antiparkinson ilaçları hiperhidroziste kullanılabilir (scopolamine, methylscopolamine, N-butylscopolamine ve methantelin gibi). Bunların etkileri kısa sürdükleri için günde 4-6 defa alınmalıdır. Bu ilaçlar glakomda kullanılmamalıdır.
Anksiyolitiklerin hiperhidrozda sistemik kullanımı: Hiperhidrozun ortaya çıkmasında duygusal stres önemli rol oynadığından anksiyolitiklerin kullanımı yardımcı olmaktadır. Bu amaçla trisiklik antidepresanlar, serotonin reuptake inhibitors (SSRIs) ve serotonin/norepinefrin reuptake inhibitörleri kullanılmaktadır. Bu amaçla benzodiazepinlerden klonazepam kullanılabilir.
β -Blokerlerin hiperhidrozda sistemik kullanımı: Bu amaçla en sık kullanılan kardiyoselektif olmayan propranololdür. Propranololün ter bezleri üzerine direkt etkisi yoktur, anksiyete etkilerini ortadan kaldırarak hiperhidroz semptomlarının iyileşmesini sağlar.
Alfa adrenerjik reseptör agonistlerin hiperhidrozda sistemik kullanımı: Bu amaçla kullanılan "clonidine" asıl olarak hipertansiyonda kullanılmaktadır. Ağız kuruluğu, uyuşukluk, kabızlık ve uyku hali yapmaktadır. Bunun deriye yapıştırılarak kullanılan yamaları(0.2mg/gün) özellikle gustatuar hiperhidroziste kullanılmaktadır. Genel hiperhidroziste 0.1mg günde 2 kez kullanılmakta % 50 ye yakın iyi sonuçlar alınmaktadır.
Diğerleri: "Phenoxybenzamin", kalsiyum kanal blokerleri(diltiazem gibi), siproheptadin(seratonin antogonisti ve antihistamindir) ve ketiapin(nöroleptik bir ilaçtır ve aksiller hiperhidrozda kullanılabilir).