- Gösterim: 3248
Günümüzde sedef, vitiligo, saç kıran, egzama ve birçok cilt hastalığında lazer ve ışık sistemleri, yani fototerapiler, etkili klinik sonuçlar ve geniş güvenlik profilleri ile başarıyla uygulanmaktadır. Tarih boyunca cilt hastalıklarında hem güneş ışığı hem de yapay güneş ışığı kaynakları kullanılmıştır. Bu tedavi yöntemleri "fototerapi" başlığı altında toplanmaktadır. Fototerapiler, belirli dalga boylarına sahip özel lambalarla gerçekleştirilir; klasik UVB fototerapisi, PUVA ve dar bant UVB fototerapisi gibi çeşitleri bulunmaktadır. Ancak bu tedavilerin en büyük sorunları, hastalıklara özgü bir ışınım dalga boyunun olmaması ve tüm vücudun ışınıma maruz kalmasıdır. Uzun süreli takiplerde, bu tedavileri alan hastalarda deride erken yaşlanma ve cilt kanseri riski artışı gözlemlenmiştir. Bu bulgular doğrultusunda "Hedefe Yönelik Fototerapi" geliştirilmiştir. Hedefe Yönelik Fototerapi, "mikro-fototerapi" veya "seçici fototerapi" olarak da adlandırılmaktadır. Bu yöntem, klasik fototerapilerden daha hedefli bir yaklaşım sunmaktadır.
Mikro Fototerapi, MEI Fototerapi Sistemleri
Mikro fototedavide ışık kaynağı olarak lazer ve lazer dışı kaynaklar kullanılmaktadır.
Lazer MEI tedavi sistemleri
Lazer kaynakları, mikrofototermal tedavilerde kullanılmak üzere ideal ve tutarlı enerji kaynaklarıdır. Elde edilen ışık, fiber optik bir kablo aracılığıyla hastalıklı bölgeye yönlendirilir. Lazer kaynağından çıkan ışınım çapı, lazer modellerine bağlı olarak 14 mm ile 30 mm arasında değişiklik göstermektedir. Bu düşük uygulama boyutları, geniş alan kaplayan cilt hastalıkları için sınırlı uygulama alanı ve uzun tedavi süreleri anlamına gelir. Bir diğer dezavantajı ise, uygulama alanındaki ışınım çapının merkezindeki enerji yoğunluğunun çevresine göre yaklaşık 1.3-1.8 kat daha fazla olmasıdır. Bu durum, uygulama merkezinde ve üst üste yapılan işlemlerde fazla doz birikimi nedeniyle yanık ve su toplaması gibi yan etkilere yol açabilir. Ayrıca, lazer sistemleri ekonomik olarak da pahalıdır.
Lazer dışı MEI tedavi sistemleri
Tek dalga boyuna sahip monokromatik ışık kaynakları kullanılarak hastalıklara özgü ve tutarlı sistemler geliştirilmiştir. En yaygın olarak kullanılan dalga boyu 308 nm’dir. Bu sistem, esnek bir kablo aracılığıyla hastalıklı bölgeye uygulanır. Uygulama alanı 30 cm², 2 cm² ve 1 cm² arasında değişiklik göstermektedir. Bu sayede tedavi süreçlerinde daha geniş alanlara hızlı bir şekilde müdahale imkanı sağlanmaktadır. Klinik karşılaştırmalı çalışmalar, bu sistemlerin hastalıklardaki etkinliğinin lazerle eşdeğer olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, tedavi maliyetleri lazer sistemlerine göre daha düşüktür. Klinik ve hasta değerlendirmeleri, 308 nm@ Excimer MEI Tedavi sistemlerinin daha başarılı ve güvenli olduğunu göstermektedir.