- Gösterim: 8511
Kızamık, sıklıkla çocukluk çağında ve tüm dünyada yaygın olan çok bulaşıcı bir viral enfeksiyon hastalığıdır.
Etken ve Bulaşma Özellikleri
-
Etken Virüs: Kızamık etkeni, Paramyxoviridae ailesine ait, Morbillivirus genusunda yer alan bir RNA virüsüdür. Virüsün doğal konağı insandır.
-
Bulaşma Yolu: Hasta kişilerin solunum salgılarının aerosol şeklindeki parçacıklarının solunmasıyla yayılır. Bu parçacıklar ortam havasında bir saatten fazla kalabilir.
-
Bulaştırıcılık Süresi: Hastalar, döküntü başlamadan önceki 4 gün ve başladıktan sonraki 4 gün hastalığı bulaştırabilirler. Döküntülerin olmadığı prodromal dönem, bulaştırıcılığın en yoğun olduğu dönemdir.
-
Epidemiyoloji: Rutin aşılamanın yapılmadığı bölgelerde kızamık salgınları genellikle kış sonu ve ilkbaharın erken dönemlerinde ortaya çıkar. Canlı-atenüe aşının düzenli uygulanmasıyla olgu sayısında azalma kaydedilmiştir.
-
Risk Grubu: Kızamığa en çok bebekler ve küçük çocuklar duyarlıdır. Ağır hastalık ve ölüm yine bu grupta en fazladır.
Kızamığın Tipik Klinik Seyri
Kızamık kliniği genellikle üç evrede değerlendirilir. Tipik kızamık, ortalama günlük ( gün) bir kuluçka döneminin ardından başlar.
1. Prodrom Evresi (Öncü Belirtiler)
Bu dönem, esas döküntü başlamadan önceki evredir ve ortalama gün ( gün) sürer.
-
Sistemik ve Solunumsal Belirtiler: Yüksek ateş, kesik kesik ve ısrarcı öksürük ve burun akıntısıyla (nezle) ortaya çıkar.
-
Göz Belirtileri: Pürülan olmayan konjonktivit (gözde kızarıklık) ve ışığa hassasiyet (fotofobi) görülür. Alt göz kapaklarında keskin sınırlı ödeme bağlı ortaya çıkan Stimson çizgilenmesi tipiktir.
-
Erken Döküntü: Prodrom evresinin erken döneminde maküler veya ürtiker tarzında geçici bir döküntü fark edilebilir, ancak bu esas döküntü başlamadan kaybolur.
-
Boğaz: Prodrom evresinin sonuna doğru boğaz arka duvarı kızarık ve iltihaplı hâle gelir (farenjit), bu nedenle hasta boğaz ağrısından yakınır.
2. Virüsün Yayılımı (Viremi)
-
Duyarlı konağa ulaşan virüs, burun-boğaz mukoza epitelinden girerek bölgesel lenf bezlerine ulaşır.
-
İkinci-üçüncü günlerde kan dolaşımına geçer (ilk viremi).
-
Virüs, bölgesel ve uzak dokularda çoğalmaya devam eder ve beşinci-yedinci günlerde ikinci viremi ortaya çıkar.
-
Deri, gözde konjonktivalar ve solunum yolları enfeksiyonun tipik yerleşim bölgeleridir.
3. Tanı Koydurucu Bulgular (Koplik Lekeleri)
-
Prodrom evresinde, genellikle iki-üç gün içinde yanak mukozasında mm çaplı beyaz lezyonlar belirir. Koplik lekeleri olarak adlandırılan bu mukoza döküntüleri, tipik olarak ön azı dişler hizasındadır ancak damakta ve alt dudak mukozasında da bulunabilir.
-
Bunlar önceleri tek tek dağılmışken giderek birleşirler ve saat içinde kaybolurlar, ancak hastalığın tanısında kritik öneme sahiptirler.
Deri döküntüleri, genellikle solunum yakınmalarının en yoğun olduğu dönemde başlar. Bu, virüsle karşılaşmadan yaklaşık gün sonra ve Koplik lekelerinin görülmesinden gün sonrasıdır.
-
Başlangıç: Döküntü ilk olarak alın ile kulakların arkasından başlar.
-
Yayılım Yönü: Başladıktan sonra üç gün içinde hızla gövdeye, kol ve bacaklara yayılır. Bu yayılım, kafadan ayaklara doğru ilerleyen tipik bir seyir izler.
-
Yoğunluk: Döküntü her zaman yüzde en yoğundur ve genellikle bacaklarda daha dağınık bir yapıdadır.
Döküntülerin Karakteri ve Süresi
-
Yapı: Başlangıçta eritemli (kızarık) ve makülopapüler (hafif kabarık lekeler) tarzda olan döküntü, zamanla kızamığa özgü olarak birleşmeye (konflüansa) eğilimli hale gelir.
-
Renk Değişimi ve Solma: Döküntü, gün içinde giderek kırmızıdan bakır ve kahverengine doğru renk değiştirerek solmaya başlar. Bu solma ve renk değişimi de, tıpkı ortaya çıkışı gibi, kafadan ayaklara doğru ilerler.
-
İlk çıktığında kırmızı olan döküntü basmakla solar, ancak rengi değiştirdikçe (bakır/kahverengi) basınçla değişim göstermez.
-
-
Bitiş: Döküntünün toplam süresi gün olup, sonlanırken ince pullanma ile biter.
-
Şiddet: Döküntü hafif kanamalı, hatta peteşi tarzında bile olabilir. Hastalığın şiddeti, genellikle döküntülerin yaygınlığı ile doğru orantılıdır.
Kızamıkta döküntünün başlaması ve yayılması, hastalığın zirve yaptığı döneme denk gelir. Bu dönemdeki ek belirtiler ve olası komplikasyonlar kritik önem taşır.
Zirve ve İyileşme Dönemi
-
Ateşin Düşmesi: Ateş, döküntünün başlamasından sonra 2. - 3. günlerde zirve yapar ve ardından 24 saat içinde hızla düşer.
-
Semptomların Hafiflemesi: Ateşin düşmesiyle birlikte, göz ve burun yakınmaları (konjonktivit, burun akıntısı) da hafifler.
-
İmmün Yanıt: Bulaşmanın 15. - 17. günlerinde gelişen güçlü bir immün yanıt ile virüsün çoğalması durdurulur ve hastalık kontrol altına alınmış olur.
Ek Klinik Bulgular
Bu dönemde döküntü ve sistemik belirtilere ek olarak şunlar görülebilir:
-
Lenf Sistemi: Farenjit (boğaz iltihabı) ve boyunda adenopati (lenf bezi büyümesi) görülür.
-
Gastrointestinal Sistem: Kusma, ishal ve karın ağrısı gibi mide-bağırsak sistemi yakınmaları ile birlikte dalakta büyüme (splenomegali) görülebilir.
Ağır Seyirli Kızamık (Kara Kızamık)
Ağır kanamalı kızamık (aynı zamanda kara kızamık olarak da adlandırılır), ani başlayan ateş, nöbet ve bilinç değişikliği bulgularının görüldüğü, son derece ciddi bir tablodur.
Bu ağır tabloda şunlar eşlik edebilir:
-
Akciğer enfeksiyonu.
-
Kanamalı ekzantem (deri döküntüsü) ve enantemler (mukoza döküntüsü).
-
Ağız, burun ve mide-bağırsak kanamaları.
-
Hatta yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu (DİK) da eşlik edebilir.
Bu hastalık tablosu bugün çok nadir görülse de, genellikle ölümle sonlanır.
Virüsün Seyir Özeti
Kızamık virüsü vücuda girdikten sonra:
-
Bulaşmanın 7. - 14. günlerinde virüs tüm vücutta çoğalır.
-
Bu çoğalma, üst solunum yolu yakınmaları, ateş ve döküntü olarak kendini gösterir.
-
Hastalığın 15. - 17. günlerinde bağışıklık sistemi yanıt vererek hastalığı kontrol altına alır.
Kızamığın Atipik ve Modifiye Klinik Formları
Kızamık, tipik seyrinin dışında, hastanın bağışıklık durumu veya daha önceki aşılama geçmişine bağlı olarak farklı klinik tablolarla da ortaya çıkabilir.
1. Atipik Kızamık Kliniği
Bu form, genellikle günümüzde artık kullanılmayan ölü kızamık aşısıyla aşılanan bireylerde ortaya çıkan enfeksiyondur.
-
Kuluçka Dönemi: Tipik kızamıktaki gibi gündür.
-
Başlangıç: Ateş aniden yükselir. Öksürük, göz bulguları, kusma, karın ağrısı ve plevral göğüs ağrısı gelişir. Ancak bu belirtiler, tipik kızamıktaki kadar şiddetli değildir.
-
Koplik Lekeleri: Tipik kızamıkta tanı koydurucu olan Koplik lekeleri genellikle görülmez.
-
Döküntü Özellikleri:
-
Döküntü, tipik kızamığın aksine uçlardan (el ve ayak bileklerinden) başlayarak merkeze doğru yayılır.
-
Tipik kızamıktaki kadar yaygın olmaz ve yüzde sıklıkla bulunmaz.
-
El ve ayak bileklerinde daha belirgindir ve avuç içi ile ayak tabanlarında bulunabilir.
-
Hatta vezikül (su toplaması) tarzında ve kaşıntılı döküntüye rastlanabilir.
-
-
Diğer Bulgular: Kol ve bacaklarda ödem görülebilir. Akciğer tutulumu hemen her olguda saptanır. Ayrıca karaciğer ve dalak büyümesi ile sinir sistemi tutulumu görülebilir.
-
İyileşme: İyileşme süresi hafta veya daha uzun sürebilir.
2. Modifiye Kızamık Kliniği
Modifiye kızamık, esas hastalığa göre daha hafif seyreden bir hastalık halidir.
-
Nedenleri:
-
Kızamık virüsü ile temas sonrası tedavi amaçlı immün globülin uygulanan kişilerde görülür.
-
Dokuz aydan küçük bebeklerdeki kızamık enfeksiyonu da, annelerinden plasenta yoluyla geçen antikorların varlığı nedeniyle modifiye şekilde geçirilebilir.
-
-
Kuluçka Dönemi: Daha uzundur ( gün).
-
Klinik Seyir: Bulguları esas hastalığa göre daha hafiftir.
-
Komplikasyon: Komplikasyonlar nadir olarak görülür.
Kızamık: Tedavi ve Korunma Yöntemleri
Kızamık, yüksek bulaşıcılığı nedeniyle korunmanın büyük önem taşıdığı bir viral enfeksiyon hastalığıdır.
Tedavi
Kızamığın özgün bir tedavisi yoktur. Tedavi, semptomları hafifletmeye ve komplikasyonları önlemeye odaklanan destekleyici bakımdan oluşur.
-
Sıvı Desteği: En önemlisi yeterli sıvı alımının sağlanmasıdır.
-
İstirahat ve Semptomatik İlaçlar: İstirahat yararlı olabilir. Ateşli dönemde ateş düşürücüler kullanılabilir.
-
Öksürük Yönetimi: Öksürük için hasta yaşı göz önüne alınarak öksürük ilaçları verilebilir, ancak oda havasının nemli tutulması da oldukça yararlıdır.
-
A Vitamini Uygulaması: Aktif hastalığı geçiren çocuklara A vitamini uygulandığında ishal ve pnömoni gibi kızamık komplikasyonlarında azalma olduğu gösterilmiştir. A vitamini, bir tür immün modülatör gibi görev yaparak antikor yanıtını arttırmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (), akut kızamık geçiren tüm çocuklara, hangi ülkeden olursa olsun, enfeksiyon sırasında A vitamini verilmesini önermektedir.
Korunma: Kızamık Aşısı
Kızamıktan korunmak için en etkili yöntem aşılamadır.
Aşılama Zamanlaması ve Antikor Etkisi
-
Aşı erken yaşta yapılırsa anneden bebeğe geçen kızamık antikorları bebeğin kanında halen bulunacağından, bu koşullarda etkin aşılamanın başarısı düşmektedir. Aşı yapılan yaş ne kadar küçük ise bu başarısızlık oranı o kadar yüksektir.
-
Hastalığı geçirerek değil de kızamık aşısı yapılarak bağışık olan annelerin bebeklerinde anneden geçen kızamık antikorları . aydan önce kaybolmaktadır.
-
DSÖ Aşılama Takvimi: , tüm dünyada iki doz aşılamayı önermektedir:
-
İlk doz: Birinci yaş gününde (. aylar arasında).
-
İkinci doz: En erken 4 hafta sonra olmak üzere ilköğretime girişte ( yaşlar).
-
Aşı Türleri ve Özel Durumlar
-
Aşı Virüsü: Bugün kızamık aşısında kullanılmakta olan virüs, canlı-atenüe (zayıflatılmış) Moraten suşudur.
-
Üretim Şekilleri: Tek olarak ve kızamık-kızamıkçık-kabakulak () üçlü aşısı şeklinde üretilmektedir. Ayrıca, suçiçeği aşısının da eklendiği formu (, measles, mumps, rubella-varicella) mevcuttur.
-
Kontrendikasyonlar (Uygulanmayacak Durumlar):
-
Gebeler veya üç ay içinde gebelik planlayanlara kızamık aşısı uygulanmaz.
-
(Human Immunodeficiency Virus) ile enfekte çocuklar dışındaki bağışıklığı baskılananlara aşı önerilmez. Ancak, asemtpomatik ve semptomatik ancak ağır immün bozukluğu bulunmayan enfekte bireylere kızamık aşısı yapılabilir.
-
Salgın Kontrolü
-
Temas Sonrası Aşılama: Kızamıklı biriyle temas varlığında ilk saat içinde aşı yapılması koruyucudur.
-
Salgın Sırasında Aşılama: Salgın durumlarında bağışıklığı belgelenemeyen veya ay ve sonrasında doz aşısı yapılmayan herkese kızamık aşısı yapılmalıdır.
-
Bebeklerin Tekrar Aşılanması: Salgın sırasında aydan küçük olup aşılanan bebeklere, aşılama takviminde önerildiği gibi, . aylarda ve ilköğretim 1. sınıfta aşıları tekrar yapılmalıdır.