- Gösterim: 12186
Kızamıkçık, deri döküntüleri ve ateşle seyreden bulaşıcı viral bir hastalıktır.
Bir RNA virüsü olan Rubella virüsünden kaynaklanmaktadır (RNA togavirus, Rubivirus ailesinden). Hastalık sonrası kalıcı bağışıklık bırakır ve hastalığı geçiren bir daha geçirmez.
Kızamıkçık etkeni bir virüstür. İnsandan insana solunum yoluyla havadan, eller ile dokunarak bulaşır, kolay yayılır ve salgınlar yapar. Hiç kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış kişiler risk altındadır. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Klinik
Virüs bulaştıktan 2-3 hafta sonra (kuluçka süresi) şikâyetler ortaya çıkar. Hastaların yarısında hiçbir şikâyet görülmez.
Kızamıkçık, hafif seyirli bir hastalıktır. Bu dönemde iştahsızlık, hafif ateş, öksürük, gözlerde konjonktivit, yorgunluk, halsizlik, boğazda kızarıklık, eklem ağrıları (özellikle erişkin kadın hastalarda görülür) ve baş ağrısı görülür.
Bu dönemde kulak arkasında ve ensede bezeler (lenfadenopatiler) gelişir. Yüzde alından başlayıp gövdeye ve bacaklara yayılan kırmızı döküntüler görülür.
Bu durum bir gün sürer. İkinci gün döküntüler solmaya başlar. Hafif bir deri kepeklenmesiyle iz bırakmadan üçüncü günde solar.
Ağızda ve damakta küçük mukozal kanamalar (peteşiler) gelişebilir.
Hastalık genellikle çocukluk çağında geçirilir.
Hastalar, şikâyetler başlamadan bir hafta önce ve şikâyetler geçtikten bir hafta sonraya kadar öksürerek, hapşırarak virüsü etrafa yayarlar.
Çocuklar ve erişkin erkeklerde kızamıkçık, hiçbir probleme neden olmadan kendiliğinden iyileşir. Erişkin kadınlarda eklem ağrılarına ve eklem şişmesine neden olur. Bu şikâyetler bir ay kadar sürebilir.
Tanı
Kızamıkçık, klinik görünüm ve muayene bulguları ile tanınır. Kesin teşhis kan testleri ile konur.
Tedavi
Kızamıkçık için kesin bir tedavi yoktur. Şikâyetleri azaltmak için ateş düşürücü verilebilir.
Korunma
Kızamıkçık, öksürük ve hapşırık ile havaya karışarak solunum yolundan bulaşır. Hastaların evden çıkmamaları, hastalık şikâyetleri geçtikten bir hafta sonraya dek istirahat etmeleri gerekir. Hastaların hamilelerden özellikle uzak durmaları, el yıkama, hijyen ve sanitasyona dikkat etmeleri gerekir.
Kızamıkçık, özellikle hamilelik sırasında çocuğa çok zarar verir. Bu nedenle üreme çağına gelmiş kızların aşılı olmaları çok önemlidir.
Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Üreme çağında kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış bütün kadınların aşı olmaları önerilir. Hamile ancak kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış kadınların son derece dikkatli olmaları, kendilerini korumaları ve doğumdan sonra aşı olmaları gerekir.
Kızamıkçık aşısı canlı aşıdır, hamilelere yapılamaz. Kızamıkçık aşısı olanların 2-3 ay hamile kalmamaları önerilir.
Kızamıkçık aşısı; kızamık ve kabakulak ile birlikte (KKK: MMR) ya da kızamık, kabakulak ve suçiçeği ile birlikte (KKKS: MMRV) şeklinde yapılır.
Aşı, iki doz hâlinde yapılmalıdır. İlk doz 12 ila 15. aylar içinde, ikinci doz ise 4-6 yaşları arasında yapılmalıdır.
Kızamıkçık aşısı olup olmadığı belli değil ise test ile anlaşılır. Yapılmamış ise aşı yapılmalıdır.
Erişkinlere bir ay arayla iki doz aşılama önerilmektedir.
Rubella aşısı sonrası kızamıkçık benzeri döküntüler, lenfadenopati ve eklem ağrıları olabilmektedir.
Konjenital (Doğumsal) Rubella Sendromu
Kızamıkçık, hamilelik sırasında geçirilirse bebekte ciddi hasara neden olur. Buna konjenital rubella sendromu denir.
Özellikle hamileliğin ilk 21 haftasında (ilk yedi ay) kızamıkçık geçiren annelerin bebeklerinde: Zekâ geriliği, beyin gelişiminde gerilik, sağırlık, körlük, katarakt, kemik gelişim problemleri, karaciğer ve dalak hasarı, erken doğum, kalp anormallikleri, diyabet gelişme riski, düşük ve ölü doğum riski çok fazla görülür. Bu problemlerden bir kısmı çocuk doğar doğmaz fark edilir, bazı bulgular ise iki yaşından itibaren ortaya çıkmaya başlar.
Diyabet gibi komplikasyonlar ise orta yaşlarda ortaya çıkmaya başlar.
Gebe kadınlarda Rubella şüphesi olduğunda; Serolojik olarak Rubella IgM'in pozitif saptanması ve IgG titresinde 2-3 hafta arayla yapılan ölçümlerde 4 kat artış saptandığında aşağıdaki testler yapılarak gerekirse gebelik sonlandırılabilir:
Kordon kanında özgül IgM saptanması için kordosentezle 21. gebelik haftasından sonra koryon villusunda ve amniyos mayiinde PZR ile RNA'sının belirlenmesi yapılabilir.
Gebelik sonlandırmasında kriterler;
-
Gebeliğin ilk 12 haftasında fetusun yüksek oranda etkilenme riskinden dolayı gebeliğin sonlandırılması önerilir.
-
13-16. haftalar arasında prenatal tanı uygulanır ve fetusta enfeksiyon belirlenmiş ise olası riskler anlatılır ve gebeliğin sonlandırılması seçeneği de aileye sunulur.
-
sık 16-17. gebelik haftasından sonra fetusun etkilenme riski düşüktür; fakat aile riski göze almak istemezse gebelik sonlandırılabilir.ze almak istemezse gebelik sonlandırılabilir.