Dermatitis Herpetiformis ($\text{DH}$), dermatolog Louis Duhring tarafından tanımlandığı için Duhring Hastalığı olarak da bilinir. Bu hastalık, otoimmün hastalıklar sınıfında yer alan, şiddetli kaşıntılı bir deri hastalığıdır.

• Otoimmün Hastalık: Bağışıklık sisteminin, vücuda giren yabancı maddeler yerine, kişinin kendi doku ve hücrelerini yabancı olarak algılayıp tepki vermesi sonucu ortaya çıkan hastalıktır.

• Gluten Duyarlılığı: $\text{DH}$, genetik yatkınlığın olduğu kişilerde; buğday, çavdar, arpa ve yulaf gibi tahıllarda bulunan gluten adı verilen bir protein türüne karşı duyarlılığın görülmesiyle gelişir.

• İyot Etkisi: Gluten dışında, iyotlu ilaçların ve hatta iyot içeren antiseptik solüsyonların kullanımı hastalık belirtilerini şiddetlendirebilir.

• Ülkemizde görülme sıklığına dair kesin veri olmamakla birlikte, Batı ülkelerinde $400$'de bir ile $10.000$'de bir arasında değişen sıklıkta görülmektedir.

• Yaş ve Cinsiyet: Başlangıç yaşı ortalama $20-40$ yaş olmakla birlikte, hastalık her yaşta, nadiren çocuklarda bile görülebilir. Hastalık kadın-erkek ayrımı yapmaz.

• Bulaşıcılık: $\text{DH}$ kesinlikle bulaşıcı değildir. Yaralara temasla, kanla veya diğer yollarla bir başka kişiye bulaşması söz konusu değildir.

• Kalıtım: Hastaların onda birinde ailede $\text{DH}$ veya Çölyak hastalığı görülebilse de, $\text{DH}$'nin doğrudan irsi bir özelliği yoktur. Yani anne ya da babadaki hastalık doğrudan çocuklarına geçmez.

$\text{DH}$'nin klinik tablosu, şiddetli kaşıntılı bir döküntüden oluşur. Vücutta en fazla tutulan bölgeler: dirsekler, dizler, ön kolların dış kısımları ve kalçadır.

• Lezyonlar: Döküntüler polimorfiktir (küçük su toplayan kabarcıklar, papüller ve kızarıklıktan oluşur).

• Kaşıntı: Kaşıntı çok yoğun olduğu için, lezyonlar genellikle kaşımaya bağlı olarak oluşmuş erozyonlar, kabuklar ve enflamasyonla kaplıdır. Sonrasında gelişen hiperpigmentasyon (koyu leke) da klinik tabloya hakimdir.

• Seyir: Klinikte alevlenmeler ve klinik rahatlama şeklinde ataklar görülür. Yoğun gece kaşıntıları ve ikincil uykusuzluk çok belirgindir.

• Tanısal İpuçları: İndometasin gibi bir anti-inflamatuar ya da iyot alınması sonrası klinikte ani alevlenmelerin olması tanısal olarak çok değerlidir.

Son $20$ yılda yapılan araştırmalar, $\text{DH}$ patolojisini aydınlatmıştır:

• Çölyak Otoantijeni: Çölyak araştırmaları sırasında bağırsak dokularında bulunan transglutaminaz ($\text{TG}2$)'ye karşı $\text{IgA}$ otoantikorlarının geliştiği gösterilmiştir.

• $\text{DH}$ Otoantijeni: $2002$ yılında $\text{DH}$ hastalarında otoantijen olarak epidermal transglutaminaz ($\text{TG}3$) belirlenmiştir. Bu otoantijene karşı ince bağırsakta plazma hücreleri tarafından üretilen $\text{IgA}$ antikorları gösterilmiştir. Bu $\text{TG}3-\text{IgA}$ antikorları $\text{DH}$ hastalarının kanında bulunurken, $\text{DH}$ deri lezyonlarından alınan örneklerde $\text{TG}3-\text{IgA}$ (antijen-antikor) kompleksleri saptanmıştır.

$\text{DH}$'nin klinik tablosunda çok belirgin bir döküntü olmaması (simetrik olması dışında) ve yoğun kaşıntıya bağlı olarak deride oluşan kaşıma izlerinin (ekskoriasyonlar) ön planda olması, tanısal açıdan zorlayıcıdır.

$\text{DH}$, yoğun kaşıntılı diğer cilt hastalıkları ile kolayca karışabilir:

• Uyuz

• Atopik dermatit

• Nummular dermatit

• Liken

• Ürtiker (Kurdeşen)