- Gösterim: 8746
Polifenoller: Bitkilerin Renk ve Sağlık Kaynağı
Polifenoller, her molekülde birden fazla fenol grubu içeren bileşiklerdir. Genellikle bitkilerde bulunurlar ve bitkilerin renklenmesinden, örneğin sonbahar yapraklarının canlı tonlarından sorumludurlar.
Polifenollerin Vücuttaki Görevleri
Polifenoller, insan sağlığı için hayati roller oynar:
-
Antioksidan Etki: Vücutta çeşitli nedenlerle oluşan serbest radikalleri temizleme yetenekleri sayesinde güçlü birer antioksidandırlar. Reaktif oksijen türlerini (serbest oksijen, peroksinitrit ve hidrojen peroksit gibi) hücrelerden uzaklaştırarak metabolizmayı dinç tutarlar.
-
Metal Şelasyonu: Ağır ve radyoaktif metalleri bağlama (şelatlama) konusunda oldukça etkilidirler.
-
Enflamasyon Kontrolü: Reaktif oksijen türlerini kontrol ederek enflamasyonu (iltihaplanmayı) önleyici bir rol üstlenirler.
-
Kan Dolaşımı ve Pıhtılaşma: Kanamanın durdurulması ve kan kaybının önlenmesi üzerinde etkileri olduğu gösterilmiştir.
Sekiz binden fazla doğal polifenol türü vardır ve bunlar, insan beslenmesinin en önemli ve en bol bulunan antioksidanlarıdır.
Bitkilerde ve Humik Asitlerde Bulunan Polifenoller
Bitkilerin dışında, çürümüş bitki ve hayvan kalıntılarından oluşan humik asitler, polifenoller açısından en yoğun ve bol kaynaklardan biridir.
Flavonoidler: En Yaygın Polifenoller
Flavonoidler, insan beslenmesinde en yoğun polifenol grubunu oluşturur ve bazen P vitamini olarak da bilinirler. 5,000'den fazla farklı flavonoid türü tanımlanmıştır. Başlıca üç alt gruba ayrılırlar:
-
Flavonoidler (veya Biyo flavonoidler)
-
İzoflavonoidler
-
Neoflavonoidler
İzoflavonoidlerin Cilt Sağlığına Etkisi
Kırmızı yoncada bulunan izoflavonoidlerin yüksek düzeyde tüketimi, menopoz semptomlarını hafifletmenin yanı sıra, cilt üzerinde de olumlu etkiler gösterir. Araştırmalar, bu izoflavonların ciltteki kollajen seviyelerini belirgin şekilde artırdığını, epidermal kalınlığı ve keratinizasyonu normale döndürdüğünü ortaya koymuştur. Bu sonuçlar, düzenli kırmızı yonca izoflavonları tüketiminin, östrojen eksikliğine bağlı cilt yaşlanmasını azaltabileceğini düşündürmektedir.
Üzüm Çekirdeği Ekstresi ve Pigmentasyon
Üzüm çekirdeği ekstresi, güçlü bir polifenolik antioksidan olan proantosiyanidin açısından zengindir. Oral yolla alındığında, UV ışınlarına maruz kalma sonucu oluşan pigmentasyonun rengini açma potansiyeline sahiptir. Bu etki, serbest radikallerin neden olduğu melanosit çoğalmasını ve tirozinaz enzimi yoluyla melanin üretimini engellemesiyle ilişkilidir. Özellikle melazma ile ilgili hiperpigmentasyonu azaltmada etkili olduğu ve optimal sonuçların 6 aylık düzenli kullanım sonrası görüldüğü tespit edilmiştir.
Piknogenol: Güçlü Antioksidan Etki
Piknogenol, kanıtlanmış antioksidan etkinliğe sahip, çam kabuğu ekstresinden elde edilen standartlaştırılmış bir polifenolik bileşendir. Araştırmalar, bu formülasyonun C ve E vitaminlerinden daha güçlü olduğunu ve C vitaminini yeniden kullanılabilir hale getirme, E vitaminini yeniden üretme ve doğal antioksidan enzimlerin etkinliğini artırma yeteneğine sahip olduğunu göstermektedir. Günde 3 kez, her öğünle 25 mg piknogenol alımı, 30 günün sonunda oldukça etkili sonuçlar verebilmektedir.
Resveratrol: Yaşlanma Karşıtı Mucize Molekül
Resveratrol, özellikle kırmızı üzüm, yer fıstığı ve ananasta yüksek konsantrasyonda bulunan bir polifenoldür. Siyah üzümlerin soğuk hava veya mantar enfeksiyonları gibi stres faktörlerine karşı kendini korumak için ürettiği bir maddedir.
-
Antioksidan Gücü: Üzüm kabuğunda bulunan resveratrol, antioksidan gücü açısından E vitamininden 50 kat, C vitamininden ise 30 kat daha fazladır.
-
Çok Yönlü Faydaları: DNA hasarını önler, anti-aging etki göstererek yaşlanmayı yavaşlattığı ve yaşam süresini uzattığı düşünülmektedir. Enflamasyon karşıtı etkisiyle doku hasarını ve hücresel çoğalmayı baskılar, cilt yapısını korur.
-
Metabolik ve Kardiyovasküler Sağlık: Vücut ağırlığının düzenlenmesine yardımcı olur, damar tonusunu düzenleyici ve kanın pıhtılaşmasını önleyici etkilere sahiptir. Bu özellikleriyle, yüksek vücut ağırlığı, kardiyovasküler, serebrovasküler hastalıklar, diyabet ve kanser gibi birçok durumun yönetiminde etkili olabilir.