Çevresel koşulların cilt üzerindeki artan etkisi, beslenme alışkanlıklarının hızlı değişimi, kullanılan kozmetik ürün çeşitliliği ve estetik işlemlerin uygulanma sıklığı, yüzde kızarma şikayetlerinin eskisinden daha fazla görülmesine neden olmaktadır. Yüzde kızarma şikayetlerinin en sık nedeni Rozasea (Gül Hastalığı) hastalığıdır.

Rozasea hastalığının tanımı çok eskilere dayanmaktadır. Örneğin, $\text{15}$. yüzyılda Domenico Ghirlandaio tarafından yapılmış “Yaşlı Adam ve Torunu” resminde Rozasea ve Rinofima kliniğine sahip bir kişi resmedilmiştir.

Toplumda görülme sıklığı yaklaşık $\%10$'dur.

 

Hayatı tehdit eden bir hastalık olmamakla birlikte, hafif ataklarla başlayan ve sonrasında kalıcı yüzde yanma ve kızarıklıklara neden olmaktadır.

 

Tedavisi geciktiğinde, kliniğin ilerlemesi yüzde kabalaşma (rinofima gibi) ve estetik deformasyonlara neden olmaktadır.

 

Rozaseanın göz tutulumunda kalıcı görme kayıpları gelişebilmektedir.

Yüzde gelişmesinin psikolojik etkisi ile yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Rozasea maalesef hastalarda kendine güven eksikliği, utanç hissi, hayal kırıklığı ve sosyal ilişkilerde çekilme gibi olumsuzluklara neden olmaktadır.

Rozasea tüm bu olumsuzluklarına rağmen, dermatoloji uzmanları tarafından tanısı rahat konulabilen ve tedavisi radikal olarak yapılabilen bir hastalıktır.