- Gösterim: 23920
Hastalık seyrinde dört farklı klinik alt tipte görülür:
Eritemato-Telanjiektatik Alt Tipi (ETR)
Eritemato-telanjiektatik rozasea (ETR), yüzün orta kısmında kızarıklık atakları, kalıcı kızarıklık ve kılcal damar (telanjiektazi) ile karakterizedir. Genellikle papülopüstüler rozaseadaki şişlik ve sivilcelerden önce veya aynı anda ortaya çıkar. Bu rozasea belirtilerini gösteren kişilerin cildi genellikle çok hassastır ve zaman zaman ciltlerinde batma veya yanma hissi yaşayabilirler.

Papülopüstüler Alt Tipi (PPR)
Papülopüstüler rozasea belirtileri, eritemato-telanjiektatik rozaseanın yüz kızarıklığı ve ateş basması ile birlikte görülebilir. Bu tip rozasea en sık orta yaşlarda görülür ve erkeklerden çok kadınları etkiler. Klinik belirtiler; gelip giden papüller ve/veya püstüller, özellikle yüzün orta kısmında geçici veya kalıcı yüz kızarıklığı, ciltte yanma ve batma, gözle görülür kan damarları (telanjiektazi), ciltte plaklar olarak bilinen kabarıklar ve pullanma gösteren kırmızı lekelerdir. Papül ve püstülleri akneye benzese de, rozaseada genellikle tek başına siyah nokta veya beyaz nokta (komedon) bulunmaz. Lezyonların görünümündeki benzerlik nedeniyle bazen "yetişkin aknesi" olarak adlandırılır.

Fimatöz Alt Tipi
Fimatöz rozasea; burun (rinofima), çene (gnatofima), alın (metofima), kulaklar (otofima) ve göz kapaklarını (blefarofima) etkileyebilir. Rinofima, özellikle burunda belirgin cilt kalınlaşmaları ve düzensiz yüzey nodülerlikleri gösteren, en sık görülen yerleşim yeridir. Üzerinde telanjiektazi de görülebilir. Yağ bezlerinde fibrozis mevcuttur ve yağ bezlerinin hacminde artış (hipertrofi) gözlenir. Rinofimanın bir zamanlar aşırı alkol tüketiminden kaynaklandığı düşünülüyordu, ancak rinofima hem alkol tüketmeyen hem de aşırı alkol tüketen kişilerde eşit oranda görülmektedir. Bu sorun erkeklerde kadınlardan çok daha yaygındır. Fima, genellikle rozaseanın geç bir bulgusu olmasına rağmen, daha önce cilt değişikliği olmayan yeni (de novo) vakalar bildirilmiştir.

Oküler Rozasea(Göz Tutulumlu)
Oküler rozaseada gözdeki belirtiler; hafif tahriş ve yabancı cisim hissinden, kuruluk ve bulanık görmeye, gözde ciddi doku yüzey bozulması ve inflamatuar keratite kadar çeşitlilik gösterir. Hastalar sıklıkla kumlu bir his tarif eder ve blefarit ve konjonktivit sıkça görülür. Diğer oküler bulgular arasında göz kapağı kenarı ve konjonktival telanjiektaziler, göz kapağı kalınlaşması, göz kapağı kabukları ve pulları, şalazyon ve hordeolum, noktasal epitel erozyonları, kornea infiltratları, kornea ülserleri, kornea skarları ve vaskülarizasyon bulunur. Görmeyi tehdit eden hastalık rozaseada nadirdir. Oküler rozasea, genellikle hastalarda cilt hastalığı da mevcut olduğunda teşhis edilir. Ancak, rozasea hastalarının %20'sinde cilt bulgularından önce oküler belirti ve semptomlar ortaya çıkabilir. Oküler hastalığın şiddeti ile yüz rozaseasının şiddeti arasında bir ilişki yoktur.
Korneal komplikasyonlar arasında benekli keratit, korneal infiltratlar/ülserler veya marjinal keratit bulunmaktadır ve görme kaybı riski de mevcuttur. Rozasea keratitinin olumsuz bir prognozu vardır ve şiddetli vakalarda görme kaybına yol açabilir. En yaygın görülen oküler etkisi blefarittir (pullanma ve kabuklanma ile göz kapaklarının kenarlarının kronik olarak iltihaplanması). Pek çok durumda oftalmik muayene yapılması gereklidir.

Tanı Kriterleri (Ulusal Rosacea Derneği Uzman Komitesi)
Ulusal Rozasea Derneği Uzman Komitesi'nin son tanı kılavuzlarına göre, aşağıdaki klinik tablolardan biri Rozasea için tanısal kabul edilir:
-
Karakteristik bir desende sabitlenmiş sentrofasiyal eritem (yüzün orta kısmında kalıcı kızarıklık), periyodik olarak yoğunlaşabilir.
-
Fimatöz değişiklikler (ciltte kabalaşma).
Aşağıdaki önemli kriterlerden ikisi aynı zamanda tanısal olarak kabul edilir:
-
Kızarma
-
Papüller ve püstüller
-
Teleanjiektazi ()
-
Oküler Bulgular: Göz kapağı kenarı teleanjiektazisi, interpalpebral konjonktival enjeksiyon (), korneada kürek şeklinde infiltrat ve sklerit/sklerokeratit gibi göz bulguları.
Rozaseada nadir görülen ancak önemli olan diğer klinik formlar ise şunlardır:
Rozaseada İnatçı Ödem (Morbihan Hastalığı)
Bu, oldukça nadir görülen bir durumdur ve teşhisi genellikle gözden kaçırılabilir. Hastalar genellikle deforme olmuş yüz hatlarından şikâyet ederler, diğer şikâyetler ise genellikle belirtilmez. Alın, kaş arası (glabella), göz kapaklarının üst kısmı, burun ve yanaklar gibi etkilenen bölgelerdeki sert ödem ile karakterizedir.
Rozasea Conglobata
Genellikle kadınları etkilemektedir. Sertleşmiş plaklar ve eritematöz (kırmızı) ciltte kanamalı nodüler apseler ile karakterizedir.
Rozasea Fulminans
Bu form, conglobatanın aşırı uçta bir varyantıdır. Ani başlangıç gösterir; çene, yanaklar ve alın başta olmak üzere kırmızı bir yüzde akıntılı nodüller bulunur. Yüzde yoğun kırmızıdan maviye renk değişimi ve şişme gözlenebilir. Genellikle gözler etkilenmez. Sebore (yağlı cilt) sabit bir özelliktir ve genellikle hastalığın başlangıcı ile birlikte seborenin ciddi bir biçimde artış gösterdiği onaylanmıştır. Rozasea fulminans genellikle ergenlik sonrası döneminde kadınları etkiler, bu kişilerin bazıları duygusal travma geçirmiş olabilir.
Lupoid veya Granülomatöz Rozasea
Bu form; sıkı, sarı-kahverengimsi veya kırmızımsı kutanöz (deri) papül veya nodüller ile karakterizedir. Lezyonlar, ödemden (şişlikten) daha azdır ve sıklıkla normal görünen bir cilt üzerine yerleşmişlerdir, ancak bazen yaygın şekilde kırmızı ve pürüzlü hâlde olabilirler. Tipik olarak, her hasta için tek formdadır ve göz çevresini etkilemektedirler. Rozaseanın bu formunu teşhis edebilmek için diğer belirti ve semptomlara gerek duyulmamaktadır. Lupoid veya granülomatöz rozasea deride yaraların oluşmasına yol açabilir.
Steroid Rozasea
Bu form, rozasea hastalarına yanlışlıkla, güçlü topikal steroidler ile uzun bir süre boyunca tedavi uygulandığında ortaya çıkmaktadır. Başlangıçta hastalıkta azalma görülür ancak zaman içerisinde papülopüstüller, nodüller, komedonlar ve en son olarak derinin incelmesi ve belirginleşen telanjiektazilerin artması gibi steroid atrofi belirtileri de ortaya çıkar. En önemli şikâyetler kaşınma, yanma, acı hissi ve yoğun kızarıklıktır. Steroidlerin kesilmesi, başlangıçta rozaseada bazen çok şiddetli alevlenmelere yol açmaktadır.
Gram-Negatif Rozasea
Bu form, gram-negatif folikülit ile aynıdır. Özellikle ağız ya da göz çevresinde derin nodüller ve sarı püstüller ile karakterizedir. Tanısı çok kolay bir şekilde gözden kaçırılabilir ve sadece püstüllerin içeriğine yapılacak kültür analizi ile konulabilir.
Halojen Rozasea
Sistemik olarak iyodürler veya bromürlerin uygulanması, rozasea conglobataya benzer bir klinik tablonun ortaya çıkmasına yol açabilir. Halojenlere maruz kalma ortadan kalkınca lezyonlar düzelir.







