Rozasea'nın Tedavisi

Rozasea (Roza, Rosacea, Gül Hastalığı) medikal ve lazer tedavilerine çok iyi sonuçlar vermektedir. Ancak tedavinin sonuçları kademeli olarak gerçekleşir. Bu nedenle, hastanın sabırlı olduğu kadar gayret göstermesi de gereklidir. Her şeyden önemlisi, kronik ve ilerleyici bir hastalık olan rozaseanın tedavisi, bir dermatolog tarafından, hastalığın klinik belirtileri ve evresine göre düzenlenmelidir.

roza-rozasea-tedavi.jpg

Rozasea hastalığında tedavi 4 basamak ile planlanır:

Hastanın Eğitimi: Hastalık ve tedavi hakkında hastanın güncel ve doğru bilgiler ile eğitilmesi, tedavinin ilkesel ilk basamağını oluşturmaktadır. Bu amaçla internet ve doktor bilgi broşürleri kullanılabilir.


 

Hastanın Günlük Aktivitesinin ve Cilt Bakımının Düzenlenmesi

 

Topikal-Sistemik İlaçların Kullanımı

 

Lazer Tedavileri

Hastanın Günlük Aktivitesi ve Cilt Bakımının Düzenlenmesi

Rozasea hastalığında cilt bakımında temel yaklaşım, cildin nemlendirilmesi, güneşten korunma ve iritan (tahriş edici) kimyasal içeren kozmetiklerden uzak durulmasıdır. Rozasea hastalığında gelişen deriyi kuru ve çok hassas bir cilt olarak düşünmeliyiz. Bu nedenle seçilen ürünler, derinin doğal bariyer fonksiyonunu bozmayacak ve artmış deri damarsal dolaşımını düzenleyecek özelliklerde olmalıdır.

Rozaseada sık gözlenen yanma, batma ve kaşıntı gibi cilt şikâyetleri, derinin bariyer fonksiyonunun bozulmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle tüm cilt bakım ürünleri, derinin en dışında yer alan yağlardan ve epidermal hücrelerden oluşan koruyucu tabakayı bozmamalıdır.

Cilt bakımında temel prensipler:

  • Cilt bakımı ürünleri, derinin doğal bariyer sistemini koruyacak hatta onaracak özelliklerde olmalıdır.

  • Cilt bakım ürünleri, rozasea şikâyetlerini azaltacak, kontrol altına alacak ve medikal tedavileri destekleyecek özelliklerde olmalıdır.

  • Rozasea, klinik olarak akneye benzemekle birlikte çok farklı bir cilt problemidir. Bu nedenle aknede kullanılan cilt bakım ürünleri rozasea için uygun olmayabilir. Bu sebeple aknede kullanılan astrenjanlar ve deri sebum düzenleyicileri kullanılmaz.

  • Rozaseada deri duyarlılığı nedeniyle astrenjanlar, tonikler, mentol ve kafur (kamfor) içerikli ürünler kullanılmamalıdır.

  • Cilt bakım ürünleri içerisinde iritan ve alerjen maddeler içermemelidir.

Derinin Temizliği

  • Rozasea hastaları yüzlerini ılık su ile yıkayabilirler, sıcak veya soğuk sudan kaçınmalıdırlar.

  • Parmak uçları ile hassas ciltler için geliştirilmiş bir likit temizleyici uygulamalıdırlar.

  • Yüzü kurulamak için yumuşak bir havlu kullanılması tavsiye edilir.

  • Yıkama sonrası diğer kozmetik ya da ilaçlar yüze hemen uygulanmamalı, cildin 30 dakika dinlendirilmesi son derece uygundur.

  • Rozaseada özel temizleyiciler; doğal deri pH'ına yakın ürünler seçilmelidir (sodyum sülfasetamid ve sülfür içerenler kullanılabilir).

  • Temizleme sonrası ilaçlarınızı uyguladıktan 5-10 dakika sonra nemlendirici ve kozmetiklerinizi uygulayınız.

  • Temizleyicilerde; alkol, mentol, nane, okaliptüs yağı içeren ürünlerden ve parfümlerden, derideki tahrişi en aza indirgemek için kaçınılmalıdır.

  • Rozaseada kullanılan topikal medikal ilaçlar öncesinde derinin temizliği son derece önemlidir. Bu ürünler, medikal ürünler ile uyumlu olmalıdır.

  • İdeal bir cilt temizleyicisi, deri yüzeyindeki ölü deri hücreleri, yağ, çevresel hava kirliliği kaynaklı kirleri ve mikroorganizmaları uzaklaştırmalı ancak deri flora ve yağ dengesini bozmamalıdır.

  • Temizleyiciler içerik olarak yumuşak olmalıdır. Örneğin, sülfaktan içeren sert temizleyiciler deri yüzeyindeki keratin proteinini yıkar ve keratinositlere hasar verir. Anyonik sülfaktanlar, belki de deri için en fazla iritan (tahriş edici) temizleyicilerdir. Sülfaktanlar en sık kullanılan temizleme içerikleridir ve temizleyicinin iyi köpürmesini sağlamaktadır.

  • Deri yüzeyi pH'ı 4–6.5 arasındadır. Bu pH, birçok mikroorganizmanın deri yüzeyinde çoğalmasını engellemektedir. Bu nedenle bu dengenin bozulmaması için temizleyici asidik pH'ta ya da nötr olmalıdır (sindetler ve temizleme losyonları gibi).

  • Normal klasik sabunlar çok iyi deri temizleyicileri olmalarına karşın, yüksek pH (9-10) değerleri ile rozaseada uygun temizleme ürünleri değildir. Rozaseada sabunlar, derinin daha fazla kurumasına ve iritasyonuna neden olmaktadır. Sindetler, "sabunsuz sabun" olarak tarif edilen sentetik deterjanlardır. Derinin doğal pH'ına yakın olmaları nedeniyle rozaseada tercih edilebilir.

  • Antibakteriyel temizleme ürünleri, derinin normal florasını etkilediği için rozaseada kullanılmamalıdır.

  • Temizleme köpükleri daha fazla tercih edilmelidir.

  • Tüm temizleme işlemleri sonrası temizleme suları kullanılabilir. Bunlar içerik olarak deterjan, humektan ve termal sular içermektedir. Bunlar pamuk pedler ile deriye uygulanmalıdır.

  • Tüm temizleyiciler rozaseada kısa deri temas süreleri ile kullanılmalıdır.

  • Rozaseada tedavi amaçlı kullanılan bazı temizleyiciler ( sodyum sülfasetamid ve sülfür içerenler) kullanılabilir. Ancak bunlar deriye yumuşak hareketler ile uygulanmalı ve deride gelişebilecek kızarma ve yanma iyi gözlenmelidir.

  • Temizleme güçleri zayıf olmakla birlikte misel suları (micellar water) kullanılabilir.

Derinin Nemlendirilmesi

Cildin temizlenmesi sonrası mutlaka nemlendirici kullanılmalıdır. Derinin nemlendirilmesi, deri bariyer sisteminin kendisini tekrar onarması süreci için önemlidir.

Nemlendirici olarak emolyentler kullanılabilir (emolyent Latince yumuşatma anlamına gelmektedir). Rozaseada emolyent nemlendiricilerin kullanımı son derece önemlidir.

Deri üzerinde örtü oluşturarak (oklüzyon ile) deriden su kaybını azaltan (silikatlar, petrolatum, mineral yağlar, lanolin ve silikon türevleri) nemlendiriciler, çevreden (dermisten ve havadan) su çekerek epidermal su içeriğini arttıran (gliserin, propilen glikol, sodyum laktat, hiyalüronik asit, üre, laktik asit, glikolik asit ve tartarik asit vb.) humektanlar ve bunların karışımları kullanılmaktadır.

Nemlendiriciler su içinde yağ (O/W) ya da yağ içinde su (W/O) şeklinde hazırlanmaktadır. O/W formları daha akışkan, daha az yağlı ürünlerdir ve günlük nemlendirici olarak kullanılır. O/W günlük nemlendiriciler sıklıkla mineral yağlar, dimetikon, propilen glikol içermekte ve krem ya da losyon formundadır. W/O formları daha yağlı yapıları ile gece nemlendiricisi olarak kullanılmaktadır. Bunlar içeriklerinde mineral yağlar, asetillenmiş lanolin, petrolatum içermekte ve sıklıkla krem formundadır.

  • Nemlendiriciler içerisinde koku ve alkol olmamalıdır.

  • Rozaseada kullanılan nemlendiriciler; deriyi yumuşatıcı, sakinleştirici, damarları koruyucu ve antiinflamatuar içerikler barındırmalıdır (Gliserin ve Karité yağı gibi).

  • Anti-aging nemlendiriciler (laktik, glikolik, salisilik asit ve retinol içerdikleri için) fazla tercih edilmemelidir.

  • Nemlendiricilerde iritan (tahriş edici) maddeler hiç olmamalı ya da az olmalıdır.

    • Hafif iritan olanlar; benzen, fenol, salisilik asit, rezorsinol, fosforik asit iken;

    • Orta düzeyde iritan olanlar; sodyum karbonat, trisodyum fosfat, propilen glikol, propilen karbonat, propilen glikol diasetat, dimetilasetamid, dimetilformamid, dimetilsülfoksid, dietiltoluamin, dimetil fitalat, , benzoil peroksittir.

Güneşten Korunma

Koruyucu güneş kremleri, UVA ve UVB'ye karşı tam ve yüksek koruyucu olmalıdır.

Hastalar, kimyasal olmayan, fiziksel güneş koruyucuları (çinko ya da titanyum dioksit içerenler) tercih etmelidir.

Koruyucu faktörü ya da daha yüksek olan koruyucu kremler düzenli olarak uygulanmalıdır. Bu nedenle ideal olanı olan ürünlerdir.

Eğer hastalar koruyucu güneş kremini kullandıktan sonra deri tahrişinden şikâyet ederlerse, kimyasal içermeyen diğer koruyucu kremler denenmelidir.

Güneş koruyucular tüm yıl boyunca günlük kullanılmalıdır (o günün güneşli, bulutlu, yağmurlu olmasına bakılmaksızın).

Özellikle araba kullanımı sırasında, araba camlarında güneş koruyucu filmler tercih edilmelidir.

Güneşe çıkılmadan dakika önce ürün sürülmeli ve saat arayla tekrarlanmalıdır.

Ürün ile saatleri arasında kullanılmalıdır.

Güneş koruyucular, rozasea hastalığında güneş kaynaklı infrared radyasyonun neden olduğu yanma, kızarma ve batma hissini engellemez. Bu nedenle şapka, güneş gözlüğü kullanımı ve gölgenin tercih edilmesi son derece önemlidir.

Yüz Masajı

Her akşam buruna, yanaklara ve alına kayganlaştırıcı bir madde ile masaj yapmak, inatçı ödemlerin yararına sonuç verebilir (Sobye masajı). Ancak kontrollü çalışmalar mevcut değildir. Bu işlem için öne sürülen mekanizma, lenfatik drenajın hızlanması ve bunun peşi sıra eritemin (kızarıklığın) azalmasıdır.

Sakal Traşı Olunması

Erkek hastalar jilet yerine elektrikli tıraş makinesi kullanmalıdır. Eğer jilet kullanılacaksa, keskin olanlar kullanılmalıdır.

Traş sonrası kolonya ve after shave (tıraş sonrası losyon) kullanılmamalıdır.

Fiziksel Aktivite

Rozaseada şikâyetleri arttırabilecek yoğun fiziksel aktivitelerden uzak kalınmalıdır. Hafif yürüyüşler ve yüzme tercih edilmelidir.

Uyku Düzeni

Günlük saatlik uyku önerilmektedir.

Ruhsal ve Duygu Durumu

Anksiyete, depresyon ve diğer psikolojik problemler konusunda destek alınmalıdır.

Sıcak

Infrared (kızılötesi) ışık ve ısı kaynakları, rozaseada ısı etkisi ile olumsuz etkilere sahiptir.

Diyet

Rozaseaya özel bir diyet bulunmamakla birlikte, yüz kızarıklığını arttıran yiyeceklerden (acılı yiyecekler gibi) uzak durulmalıdır.

Ayrıca antiinflamatuar yapıda besinlerin daha fazla kullanımı desteklenebilir: B vitamini, tarçın, zerdeçal, omega 3 ve zeytinyağı gibi.

Alkol ve Tütün

Kesinlikle kullanılmamalıdır.

Soğuk Kompresler

Eğer sıcak bir ortamda yüz kızarması engellenmek istenirse, ağızda tutulacak buz parçalarının yarım saate kadar yardımı dokunabilir.

Soğuk kompresler ve buzlu su spreyleri kullanılabilir.

Kapatıcı ve Düzeltici Kozmetik Kullanımı

Yüzdeki kızarıklığa ve telanjiektazilere kozmetik kapatıcılarla kamuflaj uygulanması, hasta için daha iyi bir görünüm sağlar.

Mineral bazlı kapatıcılar daha fazla tercih edilmektedir.

Kapatıcı kullanımında renkler ve ilişkileri çok iyi bilinmelidir. Rozaseada kapatılmaya çalışılan kızarıklık ve damarsal yapılar için yeşil tercih edilmesinin nedeni, aşağıda görüldüğü gibi renkler için karşılığında gelen diğer renklerin kullanılmasıdır. Bu kapatıcılar, daha iyi bir sonuç elde edilmesi için kat uygulanabilir.

Kapatıcı fondötenler; krem, kompakt krem, stik ve pudra formundadır. İritan (tahriş edici) ve alerjik olmamalı, parfüm içermemeli, komedon ve akne oluşumuna neden olmamalıdır.

Rozaseada Sistemik ve Topikal İlaçların Kullanımı

Rozaseada kalıcı telanjiektazi, eritem, ödem ve doku kabalaşmaları olmadan erken tedavi başlanmalıdır. Tedavi, hastalığın dönemine göre seçilmelidir.

Topikal İlaçlar 

  • Topikal Antibiyotikler: Tedavide ilk seçenektir, ancak tercih edilirken ödemi de azaltıcı antibiyotikler (tetrasiklin, minosiklin, doksisiklin, klaritromisin gibi) tercih edilmelidir.

  • Topikal Metronidazol

  • Topikal Sülfasetamid: Metronidazole göre daha az tahriş yapması ile tercih edilmektedir.

  • Bromidin Tartarat İçeren Jeller: Malesef ülkemizde bulunmamaktadır. Bunlar yüzde kızarmalarda etkilidir.

  • Klindamisin + Benzoil Peroksit Kombinasyonu: Topikal olarak kullanılabilir.

  • Azelaik Asit: krem formu, özellikle iltihaplı şişlikler olduğunda etkilidir.

  • Topikal Retinoidler: Özellikle kılcal damarlarda etkilidir.

  • Topikal C Vitamini: Yüzde kızarıklıklarda etkilidir.

Sistemik İlaçlar

  • İzotretinoin

  • Antibiyotikler: Doksisiklin, minosiklin, metronidazol, ivermektin.

Alternatif Tedaviler

  • Bitkisel kaynaklı topikal ürünler kullanılabilir.

  • Soğuk olarak hazırlanmış üzüm çekirdekleri, at kestanesi özleri eritem ve telanjiektazilerde kullanılabilir.

  • Yeşil çaylar ve niasinamid (B3 vitamini) kullanılabilir.

  • Aloe vera ve papatya (chamomile) deriyi sakinleştirmektedir.

  • Bazı çiçek sularının karışımları (portakal ve kiraz çiçeği, defne yaprağı gibi) deriyi sakinleştirmektedir.

  • Bitkisel flavonoidler antioksidan ve damarsal düzenleyici olarak kullanılabilir. Vitis vinifera, Centella asiatica, Melilotus officinalis ve Ruscus aculeatus deride ödemin azaltılmasında kullanılabilir.

  • Vaccinum mirtilus damarsal frajiliteyi azaltmaktadır.

  • Ginkgo biloba ve meyan kökü (licorice) ekstreleri iritasyonu (tahrişi) engellemektedir.

Rinofimada cerrahi, kriyoterapi, lazer tedavileri kullanılmaktadır.

 

Rozasea Tedavisi
Rozasea Tedavisi
  • Rozasea Tedavisi
  • Rozasea Tedavisi
  • Rozasea Tedavisi

    Rinofimada cerrahi, cryoterapi, lazer tedavileri kullanılmaktadır.
  • Rozasea Tedavisi

    Rozaseada kılcal damar ve yüzdeki kırmızılık için lazer tedavileri kullanılmaktadır.
  • Rozasea Tedavisi
  • Rozasea Tedavisi

 

Rozaseada hasta için en ciddi problem yanma ve kızarma ataklarıdır. Bunlar geçici kızarıklık, kalıcı kızarıklık ve telanjiektaziler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Buna göre tedavi ve destekler sağlanmalıdır.

Geçici Kızarma Ataklarında

  • Topikal Brimonidin (Seçici reseptör agonisti, damar çevresindeki düz kasların kasılmasını sağlayarak deriye olan kan akımını düzenlemektedir) kullanılabilir. Ancak deride küçük çaplı damarlar ve kapillerde bu düz kaslar olmadığı için çok etkili değildir.

  • brimonidin tartarat jel ( brimonidin) yurt dışında kullanılmaktadır. Uygulama alanında yanma, rebound eritem ve iritasyon yapabilmektedir.

  • Sistemik Beta-Adrenerjik Reseptör Blokerleri kullanılabilir. Rozasea hastalığında yüzde kızarma atakları ve kalıcı kızarıklık gelişimi en sık klinik problemlerden birisidir. Rozaseada yüzde kan dolaşımının arttığını biliyoruz. Bu artışın nedenleri arasında damarların genişlemiş olması, nöral, inflamasyon, hormonal ve dış kaynaklar sayılabilir. Bu problemlerde yukarıda tanımlanan topikal alfa adrenerjik reseptör agonistleri kullanılabilir. Ancak bunların yetersiz kaldığı ya da kızarıklıkların daha da arttığı durumlarda sistemik beta adrenerjik reseptör blokerleri kullanılmaktadır.

    • Bu blokerler adrenoreseptörler üzerinden sempatik sinir sistemi uyarımı ve dolaşımdaki endojen katekolaminler üzerinde antagonist etki göstermektedir. Adrenoreseptörler tiptir: reseptörler başlıca kalpte bulunmakta; reseptörler akciğer, sindirim sistemi, kan damarları ve deride (deri hücreleri olan keratinosit ve fibroblastlarda) bulunurken, reseptörler deri damarlarının düz kaslarında bulunmaktadır. Beta blokerler reseptörler üzerinden deri damarlarında daralma yaparak kızarıklıkları düzenlemektedir. Ayrıca anksiyete ve kalp çarpıntısını azaltarak da yüzde kızarıklığın azalmasında yardımcı olmaktadır. Bu amaçla kullanılan blokerler:

      • Nodolol: Seçici olmayan bir beta blokerdir, yani hem hem de 'yi bloke etmektedir. Günlük - kullanılmakta ancak kızarıklıklarda etkinliği orta bulunmuştur.

      • Karvedilol (Carvedilol): Seçici olmayan bir beta blokerdir, ayrıca bloker etkinliği de var ancak zayıftır. Günlük - dozlarda başlanarak doz günlük 'a kadar yükseltilmektedir. - günde kızarıklıklar ve yanmalarda anlamlı azalmalar olmaktadır. Carvedilol was needed only intermittently afterward during summer (yaz dönemi boyunca sadece aralıklı olarak karvedilole ihtiyaç duyuldu). Damarsal etkileri dışında anti-inflamatuar ve antioksidan etkileri de bulunmaktadır.

      • Propranolol: Seçici olmayan diğer bir beta blokerdir. günde dozla başlanarak belirtilere ve hasta toleransına göre - 'a çıkılmaktadır.

    • Bu ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Çünkü kullanımı ile kan basıncında düşme (hipotansiyon), baş dönmesi, yorgunluk hissi, kalp ritminde düşme yapabilmektedir. Bu ilaçlar kalp yetmezliği, bradikardi, kardiyojenik şok, hiperreaktif solunum problemleri, Raynaud hastalığı ve bradikardide kullanılmamalıdır.

    • Yukarıdaki ilaçlar içerisinde karvedilol (Carvedilol) ve propranolol, antioksidan ve anti-inflamatuar özellikler nedeniyle daha fazla tercih edilmektedir.

Kalıcı Kızarma Atakları

  • Topikal brimonidin + metronidazol ve azelaik asit birlikte kullanılabilir.

  • Topikal takrolimus (tacrolimus) ve pimekrolimus (pimecrolimus).

  • Topikal kalsinörin inhibitörleri.

  • Hidroksiklorokin (Hydroxychloroquine) + doksisiklin kullanılabilir (Hidroksiklorokin; anti-inflamatuar, anti-immün, UV hasar önleyici olarak etkilidir).

  • Oksimetazolin hidroklorür kremi (Oxymetazoline hydrochloride) kullanılabilir (anti-inflamatuar, 5-lipoksijenazı inhibe etmekte, böylece lökotrien 'ü azaltmaktadır).

Kalıcı Telanjiektaziler

  • Rozaseada kılcal damar ve yüzdeki kırmızılık için lazer tedavileri kullanılmaktadır. Long Pulse Nd YAG lazer ve PDL gibi. Daha detaylı bilgi için...

  • Bunun için önerilen, - haftalık topikal tedavilere rağmen geçmeyen kızarıklıklar ve telanjiektazilerde lazerlerin kullanılmasıdır.

Rozaseada Görülen Papülopüstüllerde Tedavi

  • Metronidazol, azelaik asit ve permetrin ya da ivermektin topikal kullanımı.

  • benzoil peroksit (BPO) jel kullanılabilir ancak iritan (tahriş edici) olduğu unutulmamalıdır.

  • Doksisiklin ve izotretinoin sistemik kullanılabilir.

  • İvermektin sistemik tek doz, ay yeterli olmaktadır.

 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency