- Gösterim: 4658
Akne vulgaris için mevcut tedavi seçeneklerinde birincil amaç, ciltte sebum salgısını azaltarak, komedon oluşumuna neden olan pilosebase foliküllerin anormal hiperkeratinizasyonunu kontrol altına alarak ve Propionibacterium acnes enfeksiyonunu engelleyerek mevcut akne lezyonlarını yönetmek ve tedavi etmektir. Sonuç olarak, akne için ana tedavi seçenekleri arasında antiinflamatuvar ilaçlar ve antibakteriyel ilaçlar yer almaktadır.
İlaçlar topikal ve/veya sistemik olarak uygulanmaktadır. İlaç dışı tedavi seçenekleri olarak ışık ve lazer tedavileri, komedonların temizlenmesi, kimyasal peelingler, komedon ekstraksiyonu ve intralezyonel kortikosteroid uygulamaları sayılabilir. Öte yandan, aknede kombinasyon tedavilerinin daha etkili olduğu gösterilmiştir.
Topikal Tedaviler
opikal tedaviler, hastalıklı bölgeye lokal olarak uygulanabilme avantajına sahiptir; bu sayede kullanılan ilaçların sistemik emilimi en aza indirilir ve hedeflenen pilosebase ünitesine daha yüksek konsantrasyonlarda ilaç ulaşmaktadır. Topikal ilaçların kremler, jeller, losyonlar, solüsyonlar ve yıkama sıvıları gibi preparatları kullanılmaktadır. Hafif ila orta şiddetteki akne kliniğinde genellikle topikal ilaçlar tercih edilmektedir. Topikal ilaçların cilt tahrişi yaygın bir yan etkidir. Topikal tedaviler en az 3-6 hafta kullanılmalı ve etkinlikleri için aylarca veya yıllarca devam edilmelidir.
Topikal Retinoidler
Topikal retinoid tedavisi, akne için en çok kullanılan birinci basamak topikal ilaçlardır. Retinoidlerin birincil amacı; sebum üretimini azaltmak, komedon oluşumunu düzenlemek, akne sonrası gelişebilen hiperpigmentasyon ve skarlaşmayı tedavi etmek, yeni akne lezyonlarının oluşumunu azaltmak ve mevcut komedonların büyümesini kontrol altına almaktır. Bununla birlikte, retinoidler akneyi iyileştirmek için üç aydan uzun bir süre kullanılmalıdır. Topikal retinoidlerin dezavantajları arasında ciltte kuruluk ve tahriş bulunur. Tretinoin, Adapalen ve Tazaroten genellikle akne tedavisinde retinoid olarak kullanılır.
Topikal Antibiyotikler
Topikal antibiyotikler genellikle hafif ila orta şiddette iltihaplı akne tedavisinde kullanılır. P. acnes'e karşı etkilidirler ve bu nedenle iltihaplı lezyonları azaltmak için cilt yüzeyinde etki gösterirler. Eritromisin ve klindamisin, akne tedavisinde en sık kullanılan iki topikal antibiyotiktir. Bakteriyel direnci önlemek için benzoil peroksit ve topikal retinoidlerle birlikte topikal antibiyotiklerin kullanılması, monoterapiye göre daha etkili bir stratejidir.
Diğer Topikaller
Benzoil Peroksit (BPO): Benzoil Peroksit, topikal antibiyotik olmayan bir dezenfektan görevi görür ve aynı zamanda hafif ila orta şiddetteki akne tedavisinde kullanılan antibakteriyel özellikler gösterir. En yaygın BPO yan etkileri kaşıntı, soyulma, tahriş ve ciltte kızarıklık olabilir.
Salisilik Asit: Salisilik asit, antiinflamatuvar, fungistatik ve bakteriyostatik özelliklere sahip bir beta hidroksil bileşiğidir. Topikal olarak uygulandığında cildi pul pul dökerek ve gözenekleri temiz tutarak akneyi azaltır. Bununla birlikte, salisilik asit kullanımı güvenlidir, ancak bazen ciltte tahrişe, kaşıntıya ve kuruluğa neden olur. Esas olarak hafif akne tedavisinde kullanılır.
Niasinamid: Niasinamid, nikotinamid (niasin/nikotinik asitten oluşur) adı verilen bir B3 vitamini formudur. Akne hastalarında sebum/yağ salgısını azaltarak ve cildi akne oluşumundan koruyarak tedavi sağlar. Niasinamid, antiinflamatuvar özelliklere sahiptir ve hafif ila orta şiddette akne tedavisinde kullanılır.
Azelaik Asit: Azelaik asit, arpa ve buğdaydan elde edilen, antibakteriyel, antiinflamatuvar, antikeratolitik ve antioksidatif aktivitelere sahip doğal bir maddedir. Azelaik asidin en yaygın yan etkileri ciltte kızarıklık, yanma, nefes almada zorluk ve kaşıntıdır. Azelaik asit, akneyi tedavi etmek ve cilt beyazlaması ve hiperpigmentasyon gibi diğer cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanılır.
Dapson: Dapson (diaminodifenil sülfon) antibakteriyel ve antiinflamatuvar özelliklere sahiptir, ancak akne tedavisindeki kesin etki mekanizması hâlâ bilinmemektedir. Son zamanlarda, dapsonun antimikrobiyal, immünomodülatör ve antiinflamatuvar özelliklerinin hafif ila orta şiddetteki akne tedavisinden sorumlu olabileceği öne sürülmüştür.
Kombinasyonel Topikal Tedaviler
Kombine topikal tedavi, monoterapi tedavisine kıyasla birçok avantaja sahiptir. Bu nedenle yukarda tanımanan topikal tedaviler kombine formüller halinde kullanılmaktadır.
Sistemik Tedavi
Akne hastaları topikal tedaviye yanıt vermediğinde veya ciltte nodüler lezyonlar veya yara izleri şeklinde ortaya çıktığında oral sistemik tedavi tercih edilir. Oral antibiyotikler, hormonal ilaçlar ve izotretinoin, akne vulgaris tedavisinde en çok kullanılan sistemik tedavilerdir.
Retinoidler (İzotretinoin)
İzotretinoin, sistemik tedavide çoğunlukla tercih edilen bir retinoid türüdür ve aynı zamanda bir A vitamini türevidir. İzotretinoin, aknenin dört patojenik nedeninin tamamı üzerinde etki gösteren tek ilaçtır. İzotretinoin tedavisinin süreleri genellikle 16-24 haftalık bir süreye yayılır. İzotretinoinin yan etkileri nedeniyle tedavi öncesi, tedevis sırasında düzenli aralıklar ile kan tahlilleri ile izlenmelidir.
Sistemik Antibiyotikler
Sistemik antibiyotikler(oral kullanımı) genellikle orta ila şiddetli, iltihaplı, önceki topikal tedavilere dirençli veya vücudun geniş bir alanını kaplayan akne için tercih edilmelidir. Eritromisin, klindamisin, azitromisin, roksitromisin, florokinolonlar (levofloksasin), tetrasiklinler (doksisiklin, minosiklin ve lymesiklin) ve kotrimoksazol gibi oral antibiyotikler genellikle akneyi tedavisinde kullanılır.
Hormon Tedavisi
Yetişkin kadınlarda ve ergenlerde, hormonal tedavi akne tedavisinde alternatif bir yöntem olarak tercih edilmiştir. Hormon tedavisi, yağ bezleri androjene bağımlı olduğundan, androjenin yağ bezleri üzerindeki etkisini tedavi etmek için kullanılabilir. Bu hormonlar genellikle kadınlarda oral kontraseptif tabletler olarak verilir. Kadınlarda akne, tek başına oral kontraseptif haplarla veya diğer tedavilerle birlikte tedavi edilebilir. Hormonal ilaçların faydalı etkileri ancak 3-6 aylık bir tedavi döneminden sonra ortaya çıktığından, en çok önerilen tedavi süresi en az 12 ay, hatta daha uzundur. Spironolakton, kadınlarda aknenin neden olduğu iltihabı azaltmak için oral kontraseptiflerle birlikte kullanılan bir androjen reseptör blokeridir.
Sistemik Çinko
İnflmasyonu baskılar. Komedonlara etkisi yoktur ama hafif papüler lezyonlara etkili olabilir. Fototoksik olmadığı icin yaz aylarında kullanılabilir. 200 mg/gun dozunda ac karnına tetrasikline alternatif olabilir. Gastralji ve bulantı yapabilir.
IL steroid enjeksiyonları
İL steroid uygulaması özellikle nodüler akne lezyonlarada etkilidir.
Beslenme düzeni ve diyet
Akne tedavisinde, süt ve yüksek kalorili beslenme kısıtlamaları dışında diyet önerilmemektedir. Daha detaylı bilgi için ...
Yüzün Temizliği ve Bakımı
Yüzün temizliği ve bakımı son derece önemlidir. Deri bakımı, ılık su ve derinin $\text{pH}$’ına uygun temizleyici ajanlar kullanılarak günde iki kez yapılmalıdır. Cildi kurutacak temizleme ürünleri ve yıkama alışkanlıklarından uzak durulmalıdır. Amaç; derinin nazikçe temizlenmesi ve kullanılacak topikal tedavilere hazır hâle getirilmesi, akne tedavilerine bağlı ortaya çıkan iritasyonun azaltılması ve bazı ürünlerde bulunan aktif akne azaltıcı içeriklerle mevcut medikal tedaviye yardımcı olunmasıdır. Uygun kozmetolojik yaklaşım, hastanın tedaviye uyum ve güvenini artıracaktır. Antibakteriyel sabunlar etkisizdir ve deride tahriş yapabilir.
Akneli ciltler normal ciltlerden daha hassastır. Bu nedenle, her şeyden önce aşırı soyucu ve tahriş edici uygulamalardan kaçınmak gerekir. Akneli cildi fırçalamak, kaşımak, sivilceleri sıkmak veya jiletle tıraş olmak, yüzde kalıcı izler bırakabilir.
Akneli ciltlerin de neme ihtiyacı vardır. Yağsız nemlendiriciler, bu tür ciltleri sakinleştirir ve rahatlatır. Ancak yüz yıkandıktan sonra hemen sürülmez, bir süre beklenir. Yeni yıkanan deri gerildiği için, ihtiyacından fazla nemlendirici emebilir. Erkek hastalarda bakım kremleri, tıraş losyonları ve nemlendiricilerin hafif, yağsız ve hatta “oil-control” (yağ dengesini koruyan) cinsten olmasına dikkat edilmelidir.
Komedonların Temizliği, komedon ekstraksiyonu
Özellikle makrokomedonları ve kapalı komedonları olan hastalarda, tedavi öncesinde uygulanması klinik yanıtı artırmakta ve hasta uyumunu yükseltmektedir.
Kimyasal Soyma
Sebore ve hafif-orta şiddetteki akne hastalarında medikal tedaviye yardımcı olur ve tedavi süresini kısaltarak hastanın tedaviye olan güvenini ve uyumunu artırır. İdame tedavisinde de kullanılabilmektedir. En çok kullanılanlar glikolik asit, salisilik asit ve trikloroasetik asittir. İnflamatuvar lezyonlarda ilk seanslarda alevlenme görülebilir, ancak tedavi seanslarına devam edildikçe bu yan etki azalır.
Işık / Lazer Tedavisi ve Fotodinamik Tedavi
Akne, yaz döneminde güneş ile birlikte azalmaktadır. Akne gelişiminde rol oynayan P. acnes etkenleri, normal metabolizmaları sırasında üroporfirin, koproporfirin III ve protoporfirin IX(PpIX) açığa çıkarmaktadır. Bunlar porfirin grubundadır ve ışığa karşı duyarlılık artışı yapmaktadır. Bunlardan PpIX özellikle görünür ışık tarafından absorbe edilmektedir. 400-700 nm dalga boyunda absorbsiyon yapmaktadır. PpIX}ışık tarafından absorbe olduğunda serbest oksijen radikalleri ortaya çıkmakta ve bunlar da bakterilerin ve yağ bezlerinin hasarına neden olmaktadır. Bu tedavilerde, P. acnes sayılarının azaltılması ve sebase bezlerin fonksiyonlarının engellenmesi hedeflenir. Birçok çalışmada PpIX için ideal dalga boyu 415 nm olarak bulunmuştur.
Birçok ışık kaynağı (mavi, kırmızı ışık kaynakları), lazer veya fotodinamik tedavi; medikal tedaviye yardımcı olarak veya bu tedavileri tolere edemeyen ya da kullanmayan hastalarda alternatif olarak kullanılmaktadır. Kırmızı ışık (635 nm), PpIX tarafından daha az absorbe olmakta ancak daha derine inebilmektedir.
Etkinlikleri ve uzun süreli etkileriyle ilgili kesin veriler henüz yoktur. Özellikle mavi ışık ve fotodinamik tedavi gelecek vadetmektedir.
Son yıllarda daha çok fotodinamik tedaviler tercih edilmeye başlanmıştır. Bu amaçla ilk olarak akne lezyon alanına 5-ALA ya da MAL gibi ışık duyarlılaştırıcı (duyarlandırıcı) artırıcı sürülmektedir. 5-ALA ve MAL gibi ışık duyarlılaştırıcı sistemler, lipozomal sistemler ile deriye uygulanmaktadır.




