Darier Hastalığı

Darier hastalığı, otozomal dominant geçişli yaygın bir genetik deri hastalığıdır. Ancak, ailede benzer bir öykü olmaksızın yeni mutasyonlarla ortaya çıkan vakalar da sıkça görülür. Hastalığın temelinde, kalsiyum pompasını kodlayan ATP2A2 genindeki hasar yatar. Bu hasar, ciltteki hücrelerin normal dengesini (epidermal homeostazis) bozarak klinik belirtilere yol açar. Genellikle erkeklerde kadınlara göre daha şiddetli seyreder.

Klinik Bulgular

Hastalığın tipik lezyonları, vücudun yağlı (seboreik) bölgelerinde, özellikle boyun, göğüs ortası, koltuk altı, kasık, saçlı deri, kollar ve bacaklarda görülür.

  • Deri Lezyonları: En belirgin lezyonlar, birkaç milimetre çapında, üzerinde sıkıca yapışmış gri-kahverengi bir kabuk bulunan, ciltten hafif kabarık papüllerdir.

  • Birleşen Lezyonlar: Zamanla bu papüller birleşerek daha kalın ve kirli bir görünüm oluşturur. Özellikle kıvrım yerlerindeki lezyonlar, kötü kokulu ve yara benzeri bir hal alabilir, bu da sıkça ikincil enfeksiyonlara yol açar.

  • Diğer Lezyon Tipleri: Çok sık olmasa da, nodüler lezyonlar ve içi su dolu kabarcıklar (veziküller) oluşabilir. El içi ve ayak tabanında küçük, sert tıkaçlarla dolu çukurcuklar görülebilir. El ve ayak sırtlarında ise "akrokeratozis verruciformis" olarak bilinen ince, düz yüzeyli papüller ortaya çıkabilir.

  • Tırnak Bulguları: Tırnaklarda tırnak altı kalınlaşması (subungual keratoz), kırmızı-beyaz çizgilenmeler ve tırnak ucuna doğru V şeklinde çentiklenmeler oluşabilir.

  • Ağız İçi: Ağız içinde küçük, ciltten kabarık ve beyaz gruplar halinde papüller gözlenebilir.

Hastalığın Seyri ve Tetikleyici Faktörler

  • Darier hastalığı, alevlenme ve hafifleme dönemleriyle seyreden kronik bir hastalıktır.

  • Koebner fenomeni (travmaya maruz kalan bölgelerde hastalığın ortaya çıkması) pozitif olduğu için güneş ışığı, travma ve kimyasal tahriş ediciler hastalığı şiddetlendirebilir.

  • Yaz ayları, sıcaklık, nem ve mekanik travmalar alevlenmeleri artırır.

  • Steroidler, lityum ve bazı kimyasal spreyler de alevlenmeye yol açabilir.

  • En sık görülen komplikasyonlar, tekrarlayan viral, mantar ve bakteriyel enfeksiyonlardır. Ciddi komplikasyonlar ise nadirdir.



Darier Hastalığı
Darier Hastalığı
Darier Hastalığı
Darier Hastalığı
Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı

    Sıklıkla seboreik alanlar yani vücudun sebum-yağ salınımından zengin anatomik yerlerini tercih etmektedir. Klinik olarak ekstremitelerde birkaç milimetre çapında üzeri sıkı yapışık gri-kahverengi kurutla kaplı, ince keratotik deriden kabarık papüllerdir.
  • Darier Hastalığı

    Zamanla lezyonlar birleşerek daha kalın ve kirli bir görüntü oluştururlar. Derinin kıvrım yerlerindeki lezyonlar yara görünümünde, kötü kokulu ve sıklıkla ikincil enfeksiyonlar gelişmektedir. Çok sık olmamakla beraber nodüler lezyonlar ve veziküller oluşabilir.
  • Darier Hastalığı

    El içi ve ayak tabanında küçük keratotik tıkaçlarla çukurcuklar oluşabilir.
  • Darier Hastalığı

    El üstlerinde ve yanlarında klasik olarak “acrokeratosis verruciformis” olarak bilinen ince düz yüzeyli papüller görülmektedir.
  • Darier Hastalığı

    Tırnaklarda tırnak altlarında-subungual keratoz, kırmızı beyaz çizgilenmeler ve tırnak ucuna doğru V şeklinde çentiklenmeler oluşabilmektedir.
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı
  • Darier Hastalığı

 

Darier Hastalığı Tedavisi

Darier hastalığının kesin bir tedavisi yoktur, ancak semptomları hafifletmeye ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik çeşitli yöntemler mevcuttur. Tedavi, hastalığın şiddetine ve yaygınlığına göre değişiklik gösterir.

Topikal (Yüzeyel) Tedaviler

  • Hafif vakalarda: Güneşten koruyucular, nemlendiriciler, kortizonlu kremler ve lokal retinoidler kullanılır.

  • Lokal retinoidler: Etkili olmalarına rağmen, tahriş edici etkileri nedeniyle son zamanlarda yan etkisi daha düşük olan tazaroten ve adapalen gibi yeni nesil retinoidler tercih edilmektedir.

  • Diğer topikal ajanlar: Salisilik asit, laktik asit, topikal steroidler, 5-florourasil, takalsitol ve botilinum toksin tip-A da diğer tedavi seçeneklerindendir.

Sistemik Tedaviler

  • Sistemik retinoidler: Hastalığın ağır seyrettiği vakalarda en etkili tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Ağızdan alınan bu sentetik A vitamini türevleri, lezyonların yaygınlığını ve şiddetini azaltmada oldukça başarılıdır.

Tedavinin yanı sıra, hastaların alevlenmeleri tetikleyen faktörlerden (güneş ışığı, sıcaklık, nem, travma gibi) korunması da büyük önem taşır.


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency