- Gösterim: 13725
Basiller Anjiyomatozis (BA)
Basiller anjiyomatozis (BA), deriyi ve iç organları etkileyebilen, yalancı tümöral damar dokusunun çoğalmasıyla karakterize bir hastalıktır. Aslında damarsal bir anomali değildir ancak klinik tablosu nedeniyle damar hastalıkları kategorisinde incelenir.
Hastalık en sık deriyi etkiler. Bunun yanı sıra lenfadenopati, mukoza (ağız, konjonktiva, solunum ve sindirim sistemi) ve iç organlar, merkezi sinir sistemi, kemik iliği ve kemik tutulumları da bildirilmiştir.
Hastalığın seyri sırasında ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, öksürük, kilo kaybı ve ishal gibi genel belirtiler görülebilir.
Deri Belirtileri
BA'da, deri ve deri altına yerleşebilen, tek veya çok sayıda lezyon görülür. Bu lezyonlar genellikle piyojenik granüloma benzeyen, anjiyomatöz papül ve nodül şeklindedir. Bazı durumlarda ise hiperpigmente ve sertleşmiş plaklar şeklinde de ortaya çıkabilir.
-
Piyojenik Granülom Benzeri Lezyonlar: Bu, en sık görülen klinik formdur. Lezyonlar 1 mm'den birkaç cm'ye kadar değişen boyutlarda, yuvarlak veya oval, koyu kırmızı renkte, dokunulduğunda hassas ve kolayca kanayan papül veya tümörler olarak görülür. Üstleri bazen hafifçe kepekli olabilir.
-
Diğer Görünümler: Daha nadir olarak, Kaposi sarkomu ve papüler anjiyokeratoma benzeri lezyonlar şeklinde de görülebilir.
-
Erken Belirtiler: Hastalığın ilk klinik belirtileri, çok sayıda iğne ucu büyüklüğünde pembe-açık kırmızı leke ve nodülün gelişmesidir. Bunların boyutları 10 cm'ye kadar ulaşabilir.
Hastalığın Nedenleri ve Bulaşma Yolları
Hastalığa, kedi tırmığı hastalığına da neden olan Bartonella henselae ve Bartonella quintana bakterileri sebep olur. Kediler bu bakterilerin doğal taşıyıcılarıdır. BA hastalarının çoğu, kedi besleme ya da kedi ısırığı, yalaması veya tırmalaması gibi kediyle temas öyküsü verir.
Bakterilerin enfekte kedilerden insanlara bulaşmasında, kedi pireleri, keneler, bitler, kumsal sinekleri ve akarlar gibi vektörler de sorumlu tutulmaktadır.
Hastalık daha sıklıkla, başta HIV enfeksiyonu olmak üzere, immün yetmezliğe yol açabilecek herhangi bir patolojik durumda görülür. Bu nedenle, BA tanısı alan tüm hastaların bağışıklık sistemi açısından titizlikle araştırılması gerekmektedir.
Tanı ve Tedavi
BA tanısı, biyopsi, elektron mikroskopi veya mikrobiyolojik testler (kültür, PCR, seroloji) ile bakterilerin gösterilmesi esasına dayanır.
Tedavide en sık tercih edilen yöntem, eritromisinin 2-8 hafta boyunca 2 gr/gün dozunda kullanılmasıdır. Doksisiklin, dapson, siprofloksasin, trimetoprim-sülfametoksazol ve azitromisin gibi antibiyotiklerle de başarılı sonuçlar elde edildiği bildirilmiştir.
Sistemik tedavi sonrasında kalan az sayıdaki papül veya nodül için eksizyon, elektrokoterizasyon, küretaj, lazer veya kriyoterapi gibi lokal tedavi yöntemlerinden faydalanılabilir.
Genel Belirtiler ve Yayılım
Bu lezyonlar vücudun herhangi bir yerinde, hatta yüzlerce sayıda gelişebilir. Nadiren el, ayak ve ağız içinde de görülebilirler.
Lezyonların sayısı arttıkça, hastalarda ateş, lenf nodlarında şişme, mide bulantısı, kusma, aşırı terleme ve titreme atakları gibi sistemik belirtiler ortaya çıkar.
Zamanla, iç organlarda da benzer lezyonlar gelişebilir ve bu durum hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilir.
Klinik görünüm olarak, bu durum Kaposi sarkomuna oldukça benzemektedir.